EVET CANLAR BEN GELDİM BU HAFTA YENİ BÖLÜM İLHAM PERİLERİM SAYESİNDE ERKENE ÇEKİLDİ...UMARIM SEÇTİĞİM ŞARKIYLA BEĞENİYLE OKURSUNUZ...
OĞUZUN AĞZINDAN
"Lamia kızım gibi mi?"
"Evet Mihriban teyze Lamia..."Duraksadım ve bakışlarımı kucağındaki çocukla ilgilenmeyi kesip bizi dinlediğini fark ettiğim güzelliğe çevirdim.
"Kızın gibi."Yutkundu,yine yüzü pembenin en koyu tonunu almış gülleri kıskandıracak kadar ışık saçmıştı.Onun bu gözlerime bayram estiren ahengini yine onun Halil beyle olan konuşması bozdu.Sanırım buraya geldiğimde sohbete etmeye çoktan başlamışlardı.
"Oğuz bey geldiğinde lafımız yarıda kaldı.Bu rahatsızlığınızın tedavisinden bahsediyordunuz."
"Aslında tedavim mümkün ama işte sigortam olmayınca...Elde avuçta yok olan da zaten beni anca bu kadar kaldırdı."Dediğinde bu sefer devreye ben girdim.
"Halil kardeşim bir şey soracağım ama lütfen kızıp kırılmayın bana."
"Estağfurullah buyurun Oğuz bey!"
"Sen bana abi de anladığım kadarıyla senden yaşça büyüğüm."Başıyla isteğimi onaylayınca bende devam ettim.
"Bir kuruma ne bileyim kaymakamlığa sıkıntılarınızdan bahsettiniz mi.Bu tip durumlarda devletin gerekli kurumlarının yardımlarda bulunduğunu biliyorum."
"Açlığın,çocuğunun önüne bir tas çorba koyamamanın ayıbı olmaz Oğuz abi.Geçenlerde gidip müracaat ettim ama bana öyle yardımla değil, eşim tedavi olup kendini toparlayana kadar işimin olması lazım."Kocasından önce konuşan kadına bakıp haklı yanını tarttım.Doğru söylüyordu.Hadi gıda yakacak yardımı ihtiyaçlarının bir kısmını karşılayabilirdi ama ya elektrik,su çocukların masrafı.Aklıma gelen şeyle zihnimi yokladım.Geçenlerde emniyette çalışmak üzere temizlik şirketine elaman alınıyor diye bir kaç memurun konuşmasını duymuştum,eğer hala çalışan aranıyorsa Sinem bacıya o işi ayarlaya bilirdim.Şimdilik bu düşüncemi kendime saklayıp iş netleşmeden haber verip de umutlandırmak istemedim.Gözüm yine sessizliğini koruyan üzüntüsü her halinden belli olan kıza kaydı.Minik burnu kızarmış ellerinin üşümesini kabanının kollarını çekiştirerek gidermeye çalışıyordu.Sanırım ilk bu işten başlasam iyi olacaktı zira evde küçük çocuk ve hasta bir baba vardı.
"Neyse ben müsaadenizi isteyim."Deyip ayaklanım malum daha yapacak işlerim vardı.
"Bende kalkayım."Lamia'da ayaklanınca Sinem hanım mahcup bir şekilde atıldı.
"Çay demlemiştim Lamia hanım,Oğuz abi!"Dediğinde ikimiz birden aynı cevabı verdik.
"Başka zamana inşallah."Lamia öğrencisiyle konuşurken bende o esnada Mihriban teyzenin elini öpüp diğer aile fertleriyle vedalaşarak evden çıktım.Montumun yakasını içime dolan soğuğu kessin diye yukarı kaldırırken eve tekrar şöyle bir göz attım.Cidden çok iş vardı ve şimdilik öncelik odun ,kömür ve gıda üzerine olmalıydı.Ellerimi sakalıma götürüp yardımı nasıl verebilirim diye aklımı yoklarken evden Lamia düşünceli bir o kadarda üzgün çıktı.Bu durum sanırım onu çok etkilemişti.Ağladım ağlayacağım gibi duruyor derken beklediğim eylem çok geçmeden hıçkırık olarak gerçekleşti.
"Lamia iyi misin?"Bir adım yaklaşıp elimi omzuna bıraktım.
"Değilim."Dedi ve başını göğsümün üzerine bıraktı.Kaskatı kesilmiştim hiç beklemediğim bu hareketi karşısında.Dünya durmuş tek bir şey üzerine kitlenmişti saki ,Lamia şu an başı göğsümde ağlıyordu.Algılarım ise tek bir noktaya yoğunlaşmıştı.Gül kokusuna ondan ciğerlerimi yakacak kadar yoğun gelen mis kokusuna.Daha fazla dayanamayacağımı kanaat getirerek ve insanların görme ihtimalini bile hiçe sayarak günlerdir yapmak istediğim şeyi yaptım.Onu kendime çekip kollarımı beline sardım.O kadar çok özlemiştim ki her şeyi bir kenara bırakmak sevdiğim bu kızın kollarımın arasında olmasının tadını çıkarmak istiyordum.Ah bir de adım dökülse dudaklarından en çok yakıştığı yerden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derdimin Dermanı Ol(Tamamlandı)
SpiritualSpiritüel#1 Hiç bilmediği şehirde ilk görevini icra eden Lamia'nın başından geçen biraz komik,biraz hüzünlü hikayesi anlatılmaktadır.Çocuklara çok düşkün, işini özveriyle yapan kızımız ilk atandığı okulda başlar olaylar.Zamanla öğrencilerini tanır v...