BİRAZ GEÇ OLDU AMA BEN GELDİM...WATTPAD DA OLAN PROBLEMLERDEN DOLAYI 18. BÖLÜMDE YAŞADIĞIM SIKINTILARI TEKRAR YAŞAMAMAK ADINA BİRAZ GECİKMELİ ATTIM.BİR ÇOK YAZAR ARKADAŞIMIN KİTABI SİLİNMİŞ HATTA KAYBOLMUŞ DURUMDA...KORKARAK ATTIĞIM BÖLÜMDEN OLUŞAN GECİKMEDEN DOLAYI HEPİNİZDEN ŞİMDİDEN ÖZÜR DİLİYORUM...
EVEEET BU GÜNKÜ FIRINIMIZDAN ÇIKAN TATLIMIZ KAZAN DİBİ...DIŞI OĞUZ İÇİ LAMİA OLAN TATLIMIZ KIVAMINDA BU BÖLÜM ORTAYA KARIŞIK YANİ...NEYSE FAZLA UZATMIYORUM VE BU BÖLÜMÜ TÜM TOKATLI OKUYUCULARIMA İTHAF EDİYORUM...
İYİ OKUMALAR;
OĞUZUN AĞZINDAN
Sevdam ,kara gözlüm,ömrüm güzelliği ile karşımda durmuş beni benden alırken tek yapabildiğim onu izlemekti.Aldığım elbise ve şal ona öyle yakışmıştı ki gözlerimi bir an olsun ondan çekemiyor ve bu güzelliğe başkalarının da tanık olma fikri ise kıskançlık olarak bana geri dönüp pişmanlık girdabına itiyordu.Neredeyse tüm emniyet,yemek verilen bu mekanı doldurmuşken çoğu bekar olan onca adamın arasına Lamia'yı getirmek çok saçma bir fikirdi.Aslında bu fikir benim değil,Osman babanın eşi Züleyha ablanın isteği üzerine olmuştu.Osman baba eşine bizden bahsedince Lamia ile tanışmak için ısrar etmiş sonunda böyle bir çözüm bulmuşlardı.Şimdi ise ikili koyu bir sohbete dalmış Lamia Züleyha ablanın söylediklerini tebessümle dinliyordu.Gülüyordu...Lamia gülüyordu.O gül goncası ekmek istediğim gamzesini şu an tam karşımda güzelliği ile kendini gösteriyordu.Oturduğum yerde biraz dikleşip boğazımı temizledim.Bu tepkime karşılık bakışlarını masadan kaldırıp gözlerime takıldığında önce etrafa bir bakındım kimsenin bize bakmadığını kanaat getirince başımı sağa sola yapma der gibi salladım.Tabi benim bu hareketim onu durdurmak yerine daha çok gülmeye itmişti.İnci gibi dişleri ortaya çıkması şöyle dursun yanağındaki çukur daha çok kendini belli etmişti.Niye bu kadar güzeldi ki yada nasıl bu kadar güzel olabiliyordu?Sen onu bu kadar güzel bulurken ya başkaları da öyle görüyorsa oğlum Oğuz?Düşünceme kaşlarım olağanca çatıp tekrar etrafı taradım.Ona tek bir göz dahi değsin istemiyordum.Sıkıntıyla derin bir nefes bıraktım.Lamia'yı buraya getirmek tamamen aptallıktı.
"Ne o evlat sıkıldın mı?"Sesli bıraktığım nefesi Osman babanın duyması onu yanlış anlamaya itmiş beni ise açıklama yapmaya mecbur bırakmıştı.Hemen önümdeki bardaktan su içip kuruyan boğazımı rahatlattım.
"Yok sıkılmadım ama biliyorsun Osman baba böyle etkinlikler bana göre değil."Tebessüm edip elini omzuma atarak sıktı.
"Biliyorum evlat!Hadi kalk bakalım o zaman,biraz geç oldu ama seni tanıştırmak istediğim biri var."İsteği üzerine başımı salladığımda Osman babanın konuşması ile Lamia ve Züleyha ablaya döndüm.
"Bayanlar kısa bir süreliğine müsaadenizi istiyoruz."
"Tabi müsaade sizin.Biz de Lamia ile sohbetimize kaldığımız yerden devam ederiz değil mi tatlım?"Lamia kabul ettiğine dair başını sallarken bizde oturduğumuz yerden doğrulduk.Osman baba iki masa yanda duran yetmişli yaşlarda oluşan gruba doğru ilerlerken bende onu takip ettim.Önünde durduğu masada gözler bizi bulduğunda ise Osman baba beklemeden yüzüne derin çizgilerin işlendiği mavi gözler yaşına rağmen hala keskin bakışları ile etrafta dolanan adamın eline sarıldı.
"Müdürüm!"Kim olduğunu henüz öğrenemediğim adam aynı şekilde hatta daha fazlasını yapıp Osman babayı kendine çekip sarıldı.
"Ne müdürü Osman yıllar oldu emekli olalı bırak artık şöyle seslenmeyi."İkili gülerek ayrıldıktan sonra Osman baba eliyle beni işaret etti.
"Sana tanıştırmak istediğim biri var Seyit müdürüm,gel evlat!"Dediğini yapıp biraz daha onlara yaklaştığımda adının Seyit olduğunu öğrendiğim ihtiyar beni tepeden tırnağa süzüp memnun olduğunu belirten mırıltılar çıkarttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derdimin Dermanı Ol(Tamamlandı)
DuchoweSpiritüel#1 Hiç bilmediği şehirde ilk görevini icra eden Lamia'nın başından geçen biraz komik,biraz hüzünlü hikayesi anlatılmaktadır.Çocuklara çok düşkün, işini özveriyle yapan kızımız ilk atandığı okulda başlar olaylar.Zamanla öğrencilerini tanır v...