24.BÖLÜM

28.7K 1.9K 344
                                    

EVET KURABİYEMİN ÇİKOLATALARI YİNE TAPTAZE AĞIZDA DAĞILAN BİR BÖLÜMLE YİNE SİZLERLEYİM.UMARIM TADI DAMAĞINIZDA KALAN OKUDUKÇA HOŞUNUZA GİDEN BİR BÖLÜM OLMUŞTUR...ŞİMDİ TATLIŞLARIM GEÇEN AYNI GÜN AYNI SAATTE ATTIĞIM BÖLÜM ÇOĞU ARKADAŞA ULAŞAMAMIŞ VE HALA OKUYAMADIĞINI SÖYLEYEN ARKADAŞLARIM VAR.BU BÖLÜMDEN SONRA TEKRAR 23.BÖLÜMÜ YAYINLAYACAĞIM BAKAR VE OKUDUĞUNUZA DAİR MESAJ ATARSANIZ SEVİNİRİM.OLUŞAN SIKINTI NEDENİYLE ŞİMDİDEN HEPİNİZDEN ÖZÜR DİLERİM...

İYİ OKUMALAR ;

Ölümü yattığın zaman yastığının altında, kalktığın zaman burnunun ucunda bil.Demiş Hz. Ömer (r.a.)Ey ölüm ne yakınsın biz insanlara ve bunu bile bile günaha gömülenlerin heyhat haline!!İşte bu kadar sadece verdiğin bir nefese bakıyor yaşamının ölüme bağlı kıyısı.Sonrası ebedi ve baki olan hayat.Rabbim ne kadar ömür biçti bana,ecelim ne zaman tecelli edecek bilmiyordum ama şu an yaşıyordum.Gözlerim karanlığa gömülmüş tek hissettiğim burnumda olan sızıydı.Öyle ki gözlerimden şu an sicim gibi yaş akıyordu.Belki biraz önceki yaşadıklarımın da etkisi vardı bu durumda olmamın sebebi.Evet şu an hiç bir yerimde bir şey yoktu.Arabada çarpmamıştı bana, çarpan sadece Oğuzun set göğsüydü.

"Lamia iyi misin?Bir yerine bir şey oldu mu?"Dediğinde başımı kaldırıp yüzüne baktım.Yaşlı gözlerin ardından puslu olarak gördüğüm yüze.Burnumu çektim hala çok sızlıyordu ve ben hala ağlıyordum.

"Neden cevap vermiyorsun neren acıyor neden ağlıyorsun konuşsana?"Biraz panik biraz bağırarak konuşması beni yatıştırmak yerine daha da şahlandırmıştı.

"Be_ben iyiyim."Bunu derken bile ağlıyor üzerindeki montunu ıslatıyordum.Evet araba tam bana vuracağı vakit Oğuz hızla koşup beni kurtarmıştı.Bunu yaparken de yere yuvarlanmıştık ve ben şu an onun üzerinde salya sümük ağlıyordum.

"Niye ağlıyorsun o zaman?"Diye tekrar sordu,suratımı incelerken.

"Bur_burnum çok acıyor!!"Bir hıçkırık takip etti sözlerimin arkasını.Gelen kahkaha ile inen kalkan göğsünden başımı kaldırıp yüzüne baktım.Başını geriye atıp soğuk asfalta bıraktı kendisini iyice.

"Oh çok şükür!!"Anlamaz gözlerle ona bakarken ağlamamda biraz olsun dinmişti.Hala aynı durumda Oğuzun üzerinde onun gülüşünü izliyordum.Genelde çatık olan kaşları kızgın suratı tezat gülünce farklı biri gibi gelmişti gözlerime.Konuşmadan sadece onu izliyordum.Başını yerden kaldırıp yandan bir gülüş atarak oda bana bakmaya başladı.

"Rahat mısın?"

"Hıı!!"

"Diyorum ki üzerimde rahat mısın?"Gözlerim sözünün ardından değil tek damla yaş kocaman fal taşı gibi açılmıştı.Hastane otoparkında hiçte uygun olmayan bir şekilde yerde yatıyorduk ikimizde.

"Şey ben çok özür dilerim."Deyip kalmaya çalıştığımda oda beklemeden sırtımda olan ellerini gevşetti.Üzerinden yerden destek alarak kalktığımda kendimi şöyle bir yokladım cidden hiç bir yerim acımıyordu.Allah'ın izniyle ikinci kez hayatımı kurtarışıydı.Bu adama yaptıklarından dolayı epey bi borcum birikmişti ve kesinlikle nasıl ödeyeceğimi bilemiyordum.Ben kendimi biraz kenara çekip toparlandığım da oda ayağa kalkmıştı.Üzerini silkeleyip sonradan aklına bir şey gelmiş gibi hemen arkasına baktı.Az ileride duran siyah arabaya doğru hızlı adımlarla ilerleyip camdan bize bakan adamın yanına vardı.Arabanın kapısını açıp adamı dışarı savurduğunda ne yapacağını yeni yeni idrak ediyordum.Bu sefer arabaya doğru koşan ben oldum korkuyla.Öyle ki biraz önce gülen Oğuz gitmiş kaşları olağanca çatık ve burnundan soluyan kızgın bir boğa gelmişti.

"Lan sen kamuya açık bir yerde nasıl sürat yaparsın he?Kör müsün hız sınırına bak bakıyım ne yazıyor?"Adamım yakasında olan ellerini iyice sıkıp kapıya iyice yapıştırmıştı bu sözleri söylerken.Yüzünü biraz daha yüzüne yaklaştırarak tekrar bağırdı.

Derdimin Dermanı Ol(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin