28.BÖLÜM

25.9K 1.7K 383
                                    

CANLARIM,GÜZEL,TATLIŞ OKUYUCULARIM YENİ BÖLÜM HUZURLARINIZDA.FAZLA UZATMADAN BU GECENİN FEYZİNİ BEREKETİNİ ALMANIZ VE DUALARINIZA BİZİ DE KATMANIZ DİLEĞİYLE KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN....

İYİ OKUMALAR;

Şuan ki duygularım bir ip misali her yerinde düğümler olan ve çözmeye çalıştığımda elimde küçük parçalarla ne yapmam gerektiğini bilemediğim kısır bir döngünün içerisindeydim.Neye elimi atsam mahvediyor kırıyor,kırılıyordum.En bariz örnek ise Oğuzla yaşananlardı.İlk bana değer veren tavırlar sergilerken,şimdi ise tamamen bir hiçmişim gibi görmesine hala anlam veremiyordum.O ağır sözlerin ardından son iki gündür,geceleri de eve gelmez olmuştu.Her ne kadar inkar etse de sergilediği bu davranışının sebebi bendim.İkimizde...Aslında kabul edecek olursak,en çok o kaçar olmuştu benden.Sonuçta hiç bir yere kımıldayamayan bendim.İşin en acı yanıysa evdekileri çok ihmal etmeye başlamasıydı.Elif'in iki gündür babam gelmiyor mu sözünü işitmek vicdan yüküme en ağır darbeler indiriyor beni çaresizlik girdabına ordan oraya sürüklüyordu.Yine en başa dönmüştük ve son istediğim bu masum yavrucağın tekrar hasta olması,iyiye giden psikolojisinin aptal gururumuz yüzünden tekrar bozulmasıydı.Ettiği onca lafa rağmen Elif için her şeyi unutabilirdim.Onun yüzünde oluşan tek bir hüzne katlanamazdım ve babasıyla eskisi gibi olması için yanlarından ayrılmaya bile razıydım.

Hiç sıkıntım yokmuş gibi birde sabaha kadar uyutmayan,sürekli beynimde olmayacağına dair kelimeleri,kırmadan nasıl sıralamam gerektiğini düşündüğüm adam vardı.Sabah on gibi Ensar beyin Tokat'a geldiği ve beni Açelya kafede saat iki gibi bekleyeceğine dair mesaj almıştım.Sürekli düşünmekten başım çatlıyordu ve ben hala ne diyeceğimi bilemiyordum.Yaşadığım şu bedbaht günlerden sonra birde bu adamla uğraşmak zorundaydım ve bunun müsebbibi tamamen annemdi.

Ben bunları düşünürken saat'in biri gösterdiği şu dakikalarda üzerimi giyinmiş daha önce arayıp haber verdiğim Mineyi bekliyordum.Onunla beraber Ensar beyle buluşacağımız kafeye gidip görüşecektim.Stresten ellerim ayaklarım buz tutmuş,midem ağzımda içimde tuhaf bir his vardı ve sanırım yapamadığım sabah kahvaltısı da buna etkisi büyüktü.

"Lamia kızım arkadaşın geldi."Son günlerde Hacer teyzenin de keyfi yoktu bizim yüzümüzden.Sürekli Oğuzu arıyordu,gelmeyeceğini duyduğunda ise sitem edip hüzne boğuluyordu.Evdekilerin de huzurunu tamamen kaçırmıştım.Bu gereksiz buluşma işini hallettikten sonra bu konuyu her ne olursa olsun tekrar onunla konuşmaya karar verdim.Eminim gideceğimi duyduğunda rahatlayıp eskisi gibi evine geri dönecekti.

"Tamam Hacer teyze geliyorum."Kabanımı üzerime alarak koluma çantamı taktım.Mine içeri girmemiş kapının eşiğinde Hacer teyze ile sohbet ediyordu.Yanlarına vardığımda konuşmayı kesip bana döndüler.İkisinin de yüzümde gezen bakışları hiç memnun olmamış gibi dururken sahte bir gülümseme ile konuşmaya başladım.

"Hoş geldin canım."

"Hoş buldum.Hazırsan çıkalım gideceğimiz yer biraz uzak belirlenen saate anca orada oluruz."Dediğinde Hacer teyzenin suratı daha da asılmıştı.Dün ona da Ensar beyle görüşmeye gideceğimden bahsetmiştim.Pek hoş karşılamasa da mecburiyetlerimden söz ederek anlamasını sağlamıştım.

"Hazırım hadi çıkalım."Botlarımı ayağıma geçirip Hacer teyzeyle vedalaşarak evden ayrıldık.Hava çok soğuktu ama benim içimde kopan fırtına bunu bastırır nitelikteydi zira ne üşüyor nede sıcaklıyordum sadece boşluktaydım.

"Açelya kafeye lütfen."Minenin taksiciye verdiği direktifle başımı cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladım.Tokat'ı tanıyacak yada bilecek kadar gezmediğim için benden daha tecrübeli olan arkadaşımın rehberliğine sığındım.Birde yalnız gitmek istemiyordum Minenin yanımda olması her açıdan daha iyiydi.

Derdimin Dermanı Ol(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin