Gelecek Bölümden Kesit

21.9K 738 278
                                    

KIYAMADIM YİNE VE GELECEK BÖLÜMDEN KESİT ALARAK SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM.

İYİ OKUMALAR;

Bu gün berbat bir ruh hali üzerime çöktüğü için gündüz yaşananlardan sonra odamdan sadece abdest almak üzere ayrılmıştım.Hacer teyzenin çok ısrarına rağmen ne akşam yemeğe gitmiş nede getirdiği yemeklere dokunmuştum.Zaten son zamanlarda iştahım da pek yoktu ve bu hal üzerine kiloda vermeye başlamıştım.Her ne kadar üstüne düşmeyeyim bu kadar canımı sıkmayayım desem de muhakkak kaçtığım şeyler karabasan gibi üzerime çöküyordu.Al mesela evlilik ne kadar istemeyip ne kadar kaçsam da tam göbeğine düşmüş en yüce makamda Allah katında evliydim şu an.Birde bu yetmez gibi annem de üzerime gelmeye başlamıştı.

Elimi düşünmekten sızlayan başımdan çekip yerimden doğruldum.Abdest alıp yatsı namazının ardından sabah okuyamadığım cüzü bitirsem iyi olacaktı.Beni bir tek manevi huzur kendime getirebilirdi.Yoksa bu kasvetli havanın üzerimden kalkacağı yoktu.Odadan çıkıp banyoya girdiğimde karşımdaki manzara ile donup kaldım.Hemen gözlerimi kapatıp bağırmaya başladım, çünkü Oğuz üzerinde ne kazak,nede atlet vardı.

"Sen ne yapıyorsun Allah aşkına üstün neden çıplak senin?"

"Sıcakladım küvette yüzmek istiyorum,sende denemek ister misin?"

"Ne saçmalıyorsun sen çık banyodan abdest alacağım ben."

"Lamia bağırmayı kes görmüyor musun ne yaptığımı?"Evet görmüyordum.Çünkü gözlerimi sımsıkı kapadığım gibi üstüne birde ellerimle örtmüştüm.

"Yaa madem yıkanacaksın neden kapıyı kilitlemessin be adam."

"Allah'ım sen bana sabır ver.Birincisi yıkanmıyorum ikincisi yine söylüyorum bağırmayı kes!!Sesinin desibeli fayanslara çarpıp volünü arttırarak kulaklarımı dövüyor.Rahatsız olmaya başladım."Dediğinde öfkeyle elimi indirip bana dönük sırtına baktım.Musluktan akan suyun altında elini gezdiriyordu sıcaklığını kontrol ediyordu sanırım.Biraz daha ona yaklaşıp ne yapmaya çalıştığını anlayınca başımı sağa sola salladım.Tek elle o aklından geçenleri uygulaması çok zordu beyefendinin.

"Sen bu halde saçını mı yıkayacaksın?"

"Evet!"Kısa ve sert çıkan ses tonu bana hala kızgın olduğunu fısıldıyordu.Tamamen yanına geçince duş başlığını elinden aldım.

"Ne yapıyorsun?"

"Sence ne yapıyor gibi görünüyorum saçlarını yıkayacağım tabiki."

"İstemez kendim halledebilirim."

"Eminim halledebilirsin."Dediğimde elimdeki elimdeki duş başlığını almak için uzandı.Ondan çekeceğim diye üzerim ıslanınca yine sesimi yükselterek bıkkın bir şekilde konuşmaya başladım.

"Sen ne kadar inatçı bir adamsın böyle şu halime bak her yerimi ıslattın.Hayır şimdiden böylesin yaşlanınca düşünemiyorum seni hoş o günler gelmeden sen beni çoktan öldürmüş olursun ya neyse."

"Ne dedin sen??"Yüzümü buruşturup dilimi ısırdım.Ne dediğimin ben bile yeni idrak etmişken sana nasıl açıklama yapacağımı sanıyorsun.Dilimin ayarı nereye kaçıyorsa bir gün onu bulup  bi güzel falakaya yatıracağım.Bazen hiç olmadık yerde hiç olmadık sözler dökülüyor kendisinden çünkü.

"Şey...Şampuan,şampuanın hangisi?"Dediğimde gelen o erkeksi gülüş ve inen kalkan omuzları yüzümün kızarmasına neden olmuştu.Sanırım bütün dediklerimi anlamıştı.

"Mavi...Mavi kapaklı olan."Gülmesi aynı zamanda beni taklit etmesi benimde yüzüme tebessüm olarak aksetti.Atalarımız demiş ya dam başında saksağan vur beline kazmayı.Bende tamda öyle yapmış lafı hiç alakası olmayan şeyle çevirmeye çalışmıştım.Daha fazla rezil olmadan susma hakkımı kullanıp saçlarını yıkamaya başladım.Islattığım saçına MAVİ kapaklı şampuanından biraz döktüm.İyice köpürdüğünde etrafa saçılan o hoş kokuya bayılmıştım.Nane kokusuyla harmanlanmış değişik bir şeyler vardı ama ne olduğunu çözememiştim.Öyle ferahtı ki tüm algılarım bu güzel rayihayla dolmuştu...

Saçlarını iyice durulayıp tamamen işim bittiğinde Hacer teyzenin havluları koyduğu dolabı açtım.İçerisinden baş havlusunu bularak,Oğuzun saçlarına bıraktım.O yerinden doğrulurken bende şampuanını eski yerine bıraktım.Şimdi rahatlıkla abdest alabilirdim,nede olsa bu görevimi de yerine getirmiştim.Lavaboya yöneldiğimde Oğuz hala aynı yerinde duruyordu.Meraklı gözlerle bakıp başımı ne var der gibi salladım.Sol elini havaya kaldırdı  sargısını işaret etti,daha sonra sağ eliyle başındaki havluyu göstererek hala yardımına ihtiyacım var mesajını verdi.Derin bir nefes alıp aynı anda birbirimize doğru adım attık.Havlunun iki ucundan çekiştirdim.Zira boyu benden oldukça uzundu ve bu eylemi gerçekleştirmek benim için oldukça zordu.

"Tamam aşağı eğil biraz."Dediğimi yaparak biraz hatta baya bir eğildi.Onun bu hali canımı sıkarken ister istemez kaşları çatıldı.Esmerimsi hulk ne olacak.Saçlarındaki suyu havluya yedirirken bir yandan konuşmaya devam ettim.

"Hacer teyze seni neyle besledi Allah aşkına boyun kaç senin?"Dediğimde ilk eli çatılan kaşlarımın tam ortasına gitti.Önce orayı düzeltti ardından inci gibi parlayan dişleriyle yüzüme biraz daha eğildi.Yine içimi titreten,kalbimi ağzımda hissettiren o bakışları atıyordu yüzüme.Her bir milimini aklına kazımak ister gibiydi kahveleri,çehremin her yerine değiyordu gözleri. Yutkundum.Çok zordu onunla bu kadar yakın olmak.Şu an tam karşımda kaslı kolları ve iri cüssesi ile neredeyse burun buruna duruyorduk.

ALLAH'A EMANET OLUN...

Derdimin Dermanı Ol(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin