Geçtiğimiz aylarda bir Spider-Man animasyonunun fragmanını görmüştük. Gördüğümüz bu fragman, farklı bir animasyon tarzıyla, daha önce beyaz perdede hiç değinilmemiş bir karakter ile daha önce beyaz perdede adı dahi anılmamış olan bir olayı kendine alt başlık edinmiş bir animasyonun fragmanıydı.
Evet, Miles Morales'i odak altına alıp, konu olarak da Spider-Verse'i seçerek beni mesut eden Spider-Man: İnto The Spider-Verse'ün ikinci fragmanı internette yayınlandı.
Açıkçası ben fragmandan çok memnun kaldım. Bize konuyu hala tam olarak anlatmadılar. Demek istediğim, Miles'ın orijinini göreceğimizi, başka bir evrenden gelen Peter ile tanışacağını ve Goblin ile kapışacaklarını biliyoruz ama olay nasıl Spider-Verse bağlanacak hiçbir fikrimiz yok. Bu fikirsizlikte olmamız oldukça iyi. Umarım yeni bir fragman daha yayınlamazlar. Eğer yayınlayacak olursalar da, dilerim bundan fazlasını göstermezler.
Miles'ın babasının Spider-Man'den hoşlanmıyor olması biraz klişe gibi geldi. Gerçi asıl çizgi romanlarda öyle miydi hatırlamıyorum. Ama aklıma Gwen Stacy ve babasının Spider-Man'e olan nefreti gelmedi değil.
Biraz animasyonun tarzı hakkında konuşmak istiyorum. Oldukça garip bir tarz benimsemişler. Böyle hafif çarpık, dengesiz tasarımları var ve genel olarak soğuk renklerin ağırlıkta olduğu bir renk paletine sahip. Disney animasyonlarına tarz olarak hiç benzemiyor.
Ben bu tarzı fazlasıyla beğendim. Aksiyon anında karakterlerin hareketleri, kameranın sürekli bir titreme içinde olması, şehir tasarımı, arada bir, tek bir kare için yapılmış çizimli geçişler, hepsi harika duruyor.
Yalnızca, bir buçuk saat bu tarz bir animasyon izlemek ne kadar yorar insanı onu merak ediyorum. Çünkü hareket anlarında kolay takip edilemez gibi geldi bana. Bunu bizi yormayacak bir şekilde önümüze koymayı başaracaklarını düşünsem de endişelerim benden kopup gitmiyor.
Mesela, Miles koşarken kenarlarda çizgi roman kutucukları çıkması gibi detaylarda çok hoş. Kaynağın çizgi romandan geldiğine dair yapılan bütün küçük atıflar çok güzel.
Karakterlere gelecek olursak, herhalde konuşabileceğimiz tek karakter bu animasyondaki Peter Parker. Miles zaten ana karakter ve fragman sonundaki Gwen'de yalnızca gözükmekten başka bir şey yapmadığı için, tek seçeneğimiz Peter.
Buradaki Peter, görmeye alışkın olduğumuz Peter tasvirlerinin hiçbirine benzemiyor gibi. Karakter tasarımı, seslendirmesi, fiziği vesaire, orta yaşı geçmiş, bir şeylerini kaybetmiş izlenimi veriyor. Kirli bir sakalı olması, esprili olmaktan daha çok lakayt davranması da bu izlenimimi güçlendiren ögeler.
Yine de bu Peter'ı izlemekten keyif alacağımı biliyorum. Farklı farklı Spider-Man'ler görmeyi seviyorum ve bu Peter'ı da keyifle izleyeceğim.
Dikkatimi çeken bir diğer unsurlardan bazıları da şunlar oldu: "Sana Spider-Man olmayı öğreteceğim," dediği sırada üç tane kostum gördük. Bunların soldaki elektrik geçirmeyen kostümdü, sağdaki de Gizli Savaş kostümüydü. Görür görmez tanıdım. Umarım animasyonda bundan daha fazla Easter Egg görürüz.
Şahsen fragmandan oldukça mutlu ayrıldım. Üstelik son kısımda, Peter'ın "Comic Con'a sakla bunu" demesiyle anladık ki Comic Con'da bir daha göreceğiz Into The Spider-Verse'ü. Dediğim gibi, umarım her şeyini açık ederek göstermezler.
Ama yine de, her şeyi bir kenara bırakırsak, filmde kaç tane Spider-Man göreceğiz gerçekten merak ediyorum. Bu, "Into" olduğu için kısıtlı sayıda olur ama yine de az olacağını sanmam.
------------------------------------
Sizin fragman hakkındaki düşünceleriniz nasıl? Yorumlarınızı yazarsanız çok mutlu olurum. Şimdilik görüşmek üzere, kendinize iyi bakın. Hoşça kalın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marvel Mucizedir
RandomMarvel Mucizedir, hayatımızın bir döneminde tanıştığımız ve kalbimizi açtığımız. Marvel Mucizedir, anlatılacak onlarca hikayeyi barındıran geniş diyarları ve dünyaları kapsayan kocaman evrenler topluluğu. Marvel Mucizedir, her birinde kendim...