Selamun aleykum değerli okurlarım.
Yine yeniden giriştim bir işlere umarım güzel sonuçlanır.
Vote ve yorumlarınızı bekliyor olacağım.
Başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz .
[1.Bölüm)
Bekliyorum öyle bir havada gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
Orhan Veli Kanık
Kimseye koşulsuz güvenemezdik,bunu bilmiyordum daha.
İki şubat akşamı oldukça üşümüştüm.Öylesine bir akşam değildi.Annem babamla konuşmadı o gün.Dedem ve babaannem de bize gelmişti.Babaannemin ısrarlarıyla kalkıp hazırlandım.Siyah ,dizkapağımın üstüne denk gelen elbiseyi giydim. Öylesine bir makyaj yaptım varla yok arası. Saçlarımı açık bırakacakken vazgeçip atkuyruğu yaptım .Yüzümdeki somurtma da -bir süredir-her zamanki yerinde olunca odadan çıktım.
"Bu ne kızım böyle ?Ben hazırlan derken bunu kast etmemiştim."
"Gayet yeterli babaanne."
Annem kaçamak bakışlarla babaanneme baktı.Yanında beni azarlamak istemiyor gibi duruyordu.Laflarını özenle seçti.
"Saygısızlık etme Dilruba.Bir işe kalkıştık bari düzgün ,oluruyla yapalım."
Annemi daha da üzmek istemiyordum ama dediğini yapmayacaktım. Bu olanlara bir anlam veremiyordum. Bu insanları tanıyamıyordum.Neden?
Annem kardeşimi önceden uyutmuştu. Ben hazırlanırken kardeşimle ilgilendiği için bana önceden müdahale edememişti.Konuşmadan bir köşede oturan babama baktım.Gözlerini kaçırıp dedeme döndü.Babaannem de dedemin yanına gidip oturdu.Kimse halinden memnun değildi.
Çalan zille derin bir nefes aldım ve kapıyı açmaya gittim.
Kapıyı açtım.Boş bir ifadenin olduğunu bildiğim yüzümle karşılarına dikildim.Amcam gülümsemeye çalışan bir ifadeyle selam verdi.Onun selamını alıp geriye çekildim ve o da içeriye girdi. Yengem beni baştan ayağa süzdü ve hiç de hoşnut olmayan bir yüz ifadesini takınarak eşinin ardından içeri girdi.Tuna katılmak istememişti ve Ankara'da kalmıştı. Nil sapsarı olmuş suratıyla içeri girdi.
En sona o kalmıştı.Elindeki buketi uzattı.Diğer elindeki çikolata paketini de verdi.
"Gerek yoktu bunlara." dedim.
"Görünüşünle bir kez daha fark etttirdin gerek olmadığına ama yapacak bir şeyim yok ,babam aldırttı."dedi.
"İyi !"
O da içeri girince hemen kapıyı kapattım.O ise çoktan diğerlerinin yanına gitmişti. Elimdekileri bir kenara bıraktıktan sonra annemin yanındaki yerimi aldım.
Yengem benden bakışlarını kaçırıyordu.Nil sessizce oturuyordu.Yavuz ise amcamın yanına oturmuş onların konuşmalarını dinliyordu.Annemin verdiği uyarıyla mutfağa geçtim.Babaannemin tembihlediği gibi kahveleri hazırladım.
Dedemin seslenmesiyle elimdeki tepsi ile mutfaktan çıktım ve önüme bakarak odaya girdim.Kahveleri dağıttım.Yengem kahvemi almak istemedi.Babaannem ısrar etse de almadı. Bana çok sinirlenmiş olmalıydı.Bugüne olan özensizliğim onu üzmüş gibi duruyordu.Damadın kahvesiyle suyunu da verip ayrıldım yanından.Köşedeki tek duran sandalyeye oturdum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Mesafelerimiz
Short Story"Bilseydim sana güller yerine karanfiller getirirdim.Tuttuğumuz yas biraz güzelleşirdi."