e ... [40]

3.1K 193 38
                                    

[40.Bölüm)

"Dünyada hiçbir yol ,kalp ile beyin arasındaki kadar uzun değildir."

Selma Lagerlöf

  Öğle yemeğinden sonra araba kullandıkları içi yorulan misafirler uyumak için izin istedi.Babamın kararıyla biz de oradan ayrıldık. Sonraki gün de evde olmayacaktık.Bu sebepten aile büyüklerine bayramlaşmaya gittik.

Akşam geç saatte döndük eve.Annemin bana aldığı kıyafetleri inceledim bir kez daha.Bol paça olan pantolonlu takımı giyecektim.İçine beyaz bir gömlek giyiliyordu.Süveter tarzı bir şey vardı üzerine giymek için.Açık kot rengindeydi.Cep kısmını renkli taşlarla süslemişlerdi. Yan kısımları açıktı ve baştan geçirmeydi. Çok rahat ve güzel görünüyordu. Gri renk ve üzerinde soluk yapraklar olan şalı açtım.Uç kısımlarında turuncu ve lacivert yapraklar vardı.Çok hoşuma gitmişti.Yarın bunları giymek istiyordum.

Giyeceklerimi elime alıp odamdan çıktım.Anneme seslendiğimde sonradan fark ettim telefonla konuştuğunu.Odada babamla oturuyorlardı.Işıl bir şeyler atıştırıp uyumuştu.

"Tamam Yüsra ,yarın sabah görüşürüz o zaman.Hoşça kal."

"N'oldu kızım?"

"Yarın bunları giyeyim.O kadar güzel şeyler almışsın ki !"

"Güzel günlerde kullan .Ama şimdi bana yardım etmen gerekiyor.Misafirler buraya geliyorlar.Nerman teyze ve babaannen onlara gitmeleri için ısrar ediyorlar ama olmaz.Yaşlı insanlar uğraşmasınlar."

"Kim kim geliyorlar ?"diye sordu babam .

"Erkekler buraya geleceklermiş."Babam kaşlarını çattı.

"Bu evde genç kız var.Ne diye erkekler geliyormuş ?"

"Ay sanki Nil genç kız değil!"

"Ama sonuçta onların dünürleri." Annem derin bir nefes aldı.

"Kadınların konuşması gerekenler varmış.Hem genç kız dediğinin de kocası gelecek buraya."

"Kocaymış...Ben yatmaya gidiyorum." Baba yüzünü buruşturmuştu.

"Ben mi karşılayayım adamları ?"

"Damadınla hallet işte.Benimsemişsin nasılsa !" Babam yanımızdan ayrıldı.Annem de şaşırmıştı.

Elimdekilerle odama döndüm.Annemin dediğine göre ben Işıl ile uyuyacaktım.Benim yatağıma da Yavuz ve Tuna'yı yatırmayı düşünüyordu. Misafirler bizde kalınca anneanne de evine gitmekten vazgeçmiş.Dedem ve babaannem kendi evlerine geçmişler.

Çarşaf ve yastık yüzlerini değiştim.Yatağımı onların yatacağı şekilde hazırladım.Odamı topladım.Annem de içerideki odaya yatak hazırlamıştı.

Zil çalınca odadan çıktım.Babam uyumamış ve kapıyı açmıştı.Uzaktan misafirlerin eve girmesini izledim.Baş selamı verdim. Tuna ve Yavuz yoktu.

"Diğerleri nerede ?" diye sordu babam.

"Aşağıda bir şeyler konuşuyorlardı. Geleceklermiş." dedi. Tartışıyorlar mıydı acaba ?Onlar konuşmuyordu ki .

"Baba ben bi' onlara bakıp geleyim.Kavga ediyor olabilirler." dedim fısıltıyla.Babam başını salladı. Misafirlere fark ettirmeden evden çıktım.Asansöre binip indim. 

El kol hareketleriyle konuşuyorlardı.Yanlarına gittim. Rüzgar yüzüme vuruyordu.

"Ne oluyor yine ?"

"Yok bir şey,ben gidiyorum." dedi. Yavuz yine sinirliydi.

"Seninle daha fazla uğraşmayacağım." dedi ve uzaklaştı yanımızdan Tunahan. Sadece arkasından baktım.

"Sen nereye gidiyorsun ?Yukarıda sizi bekliyorlar.Yatak hazırladım size." dedim.

"Zahmete gerek yok.Çok saçma bir ayrım da yapıldı zaten."

Of'layıp saçını düzeltti.

"Anneannemin evinde kalıyordum zaten oraya gideceğim ." dedi.

"Boş evde ne yapacaksın ?"

"Boş versene sen beni.Kalmak istemiyorum ."

"Neden ?" diye direttim.

Beynim beni bir anda birkaç ay öncesine götürdü.Bunun için gelmiyor değildi umarım.

"Annemin sana dedikleri yüzünden gelmiyorum deme sakın."

Bakışlarını kaçırdı.

"Annemin sinirle dediklerine ne bakıyorsun ? Dediklerini unut.Seni çok sever o." dedim.Herkes buradayken tek başına o evde kalmasını istemiyordum.

Sessiz kaldı.Onun engel olmasına fırsat vermeden bir metre ilerideki arabanın içine girdim ve motoru durdurup anahtarı aldım.Kapıları kilitledikten sonra onu ardımda bıraktım.Apartmanın girişine ulaştığımda arkamı döndüm.Onunla inatlaşmayı seviyordum.

Birkaç büyük adımdan sonra yanımdaydı.Beraber girdik kapıdan.Benden önce davranıp düğmeye bastı.Asansör çok geçmeden olduğumuz kata geldiğinde kapısı açıldı.Sekize bastım ve ona döndüm.

Doğrudan bana bakıyordu.

"Ne ?"

"Hiç.."

Asansörden indik.Kapıya birkaç yumruk darbesi vurdum.Tuna açtı kapıyı.Üstü çıplaktı.Annem yoktu görünürde.Yatmaya gitmişti sanırım.Babam da yoktu.Misafirler de yatmıştı.Işıklar kapalıydı.Ayakkabımı çıkardım.Kapıyı ardımızdan kapattı.

"Diğerleri yattı." dedi. 

Yavuz "Niye üstünü çıkarttın ?" diye azarladı onu. 

"Yatıyordum ve insanlığım üzerimde olduğu için sizi kapıda bırakmak istemedim." dedi.Tuna bizi orada bırakıp benim odama gitti.

"Ne bakıyorsun sen de ?" Azarlanma sırası bana gelmişti.

Çok bunaltıyordu bazen bu davranışları. Her şeye kızabilme potansiyeli vardı.

"Sanki daha önce hiç görmedim öyle !"

"Bundan sonra görme." dedi.Sustuk. Ciddiyetini ölçtüm.Ciddiydi.

"Nerede yatacağım ben ?" diye sordu. Birkaç adımla onu arkamda bıraktım.

"İyi geceler kardeşinle sana.Onunla yatacaksın." dedim.Arkamdan homurdandığını duyduğumda ona gülerek bakıp el salladım. Işıl'ın odasının kapısını aralayıp içeri girdikten sonra kapıyı kapattım.


Bizim MesafelerimizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin