Bizim Mesafelerimiz

e ... [22]

Selamun aleykum güzeller ,

Oy vermeden geçmiyoruz.Birkaç yorum da yapsanız güzel olur.

İyi okumalar.

[22.Bölüm)

"Küçük bir ev düşün/Ve o evde bir mecnun

İşte o ev kalbin olsun/Ben o mecnun"
 Fatih Kılınçarslan

 Bu bayramda babaannem ve dedemin evinde toplandık.Tüm aile buradaydı. Duvara astığımız eski resmin yeni versiyonunu çekmeliydik. El öpme ve sarılmadan sonra eski resimdeki yerlerimize geçtik.

Babaannem ve dedem yan yana oturmuşlardı.Onların iki yanına oğulları ayakta duruyordu. Babam ve amcam eşlerini kollarının arasına almıştı.Biz çocuklarda onların ortasına ,babaannem ve dedemin ayaklarının önüne oturmuştuk.Sığmak biraz zor olmuştu o alana ama olmuştu. Yavuz abi hemen yanımda dizlerini altına katlamış ve Nil'i kucağına almıştı. Diğer yanımda da Tuna oturuyordu. Tuna ile omuzlarımıza kollarımızı attık ve başlarımızı birleştirdik.Bu bizim çocukken anlaşabildiğimiz nadir anlarda yaptığımız kanka sarılmasıydı. Işıl'ı ise annem yanına aldı.Çok güzel bir poz olmuştu.

Resmi birbirimize gönderdik.Sonra bayram gezmesine çıktık. Nil'in anneannesinin evine gittik önce.Sonra da ailemizin yaşlı üyelerini gezdik.Baba tarafını gezdik.Annemin sadece kız kardeşi kalmıştı ve o bayram kutlamalarını reddediyordu.Gidecek kimsesi yoktu.Annemden başka kimsesi yoktu şu hayatta.Bu çok acı vericiydi ve bir daha evlenmeyi de düşünmüyordu.Eski eşinden bir çocuğu da olmamıştı ne yazık ki.Yalnızdı bir nevi...

Akşam eve döndüğümüzde Işıl topladığı şekerleri yemeye koyulmuştu.Çok fazla yememesi için annem de elinden almıştı.

Sonraki gün büyük olarak amcam bizi sabah kahvaltıya davet etti.Herkes oradaydı.Yengem ve annem bu bayrama herkes geleceği için ev baklavası açmışlardı. Gerçekten nefis olmuştu.Yemek faslından sonra bir müddet odaya çekildik Nil ile.

"Abimlerin arası hala limoni Dilruba.Ne yapacağımı bilmiyorum.Anne ve babamın yanında normal gibi davranıyorlar ama yalnız kaldıklarında Tuna, abime kötü kötü bakıyor.Neye sinirlendiğini de söylemiyor bana.Ne yapacağımı şaşırdım.Mevzu çok büyüdü. Tuna'nın o yumruk için özür dilediğini de sanmıyorum hiç."

Nil'in morali gerçekten çok bozuktu.Gözleri doluyordu anlatırken.Tuna ile yaşları biraz daha yakın olduğu için çokça kavga ediyorlardı ama Yavuz onun için küçük bir baba gibiydi.

İkisinin arasının bozuk olması beni de endişelendiriyordu.Tuna biraz inatçı bir tipti ve asla geri adım atmazdı haklı olduğunu düşündüğü bir durumda. Ee Yavuz abi de sesini çıkarmadığına göre Tuna'nın haklılık payının yüksek olduğu bir tartışma yaşamışlardı demek ki.

"Tuna'yı yanımıza çağırıp konuşsak mı ? Hem bayram ya belki bizi kırmaz. Babaanneme mi söylesek ? O ikisi hayatta onun sözünden çıkmazlar."

Nil başını salladı. "Sen burada bekle ben Tuna'yı kapıp eliyorum hemen." dedim.Odadan çıktım.Herkes salondaydı. Işıl yine gözde kuzeni Yavuz'un kucağındaydı .Beraber telefondan bir şeye bakıyorlardı. Çay içiyorlardı. 

Tuna'nın yanına gidip onu odaya çağırdım. Oynadığı telefon oyununu kapattı. Dedem bir şey anlatıyordu ve diğerleri gülerek onu dinliyorlardı. Bize pek dikkat etmediler ama Yavuz abinin dikkati buradaydı.Kısık gözlerle bize bakıyordu.

Ayağa kalkıp ardımdan yürüdü.Nil'in odasına girince kapıyı kapattı.

"Ne oldu ? Dökülün bakalım !"

Onu döner sandalyeye oturttum.Onu zorlamıştım. "Asıl sen hemen dökülüyorsun Tuni !"

"Dilru sen bana ne zaman böyle seslensen başıma bir şey geliyor.Deme şöyle,stres oluyorum."

Nil ile ona güldük ki o gayet ciddiydi.Hemen konuya girdim.

"Yavuz abiyle benim evde kavga etmiştiniz ya...Hala barışmış gibi durmuyorsunuz." dedim.

"O tek kaşını kaldırdığın gibi indir.Sorguda değilim ben.Yavuz gibi davranmayı da kes,sorgulama beni."

Elimi bel boşluğuma koydum yavaşça.Diğer elimi sertçe açıkta olan ensesine vurdum.

"Abi de demiyoruz artık.Ne oluyor size Allah aşkına ? Aranızda bu kadar büyüyecek ne yaşanmış olabilir ?Ve sen nasıl ona yumruk atarsın ?"

"Bunu bana sormayın artık.Nil'in de ağzında yine bakla ıslanmamış.O an ki öfkeyle vurdum ona ama pişman değilim.Hak etmişti."

"Yavuz abiden bahsediyoruz burada. Ne yapmış olabilir ?Hem ne yaptıysa yaptı Tuna.O senin abin. Onun yaptığı bir şeye saygı duymalısın eğer hatalı olduğunu düşünüyorsan uyarmalısın.Konuşarak..."

"Yapma Dilruba konuyu bilmiyorsun.Öğrendiğimde şok geçirdim ve ondan vazgeçmesini istedim. Beni dinlemedi ve kararlı duruyordu. Ben de bir tane yapıştırdım kendine gelmesi gerekiyordu.Biraz işe yaramış gibi duruyor ama..."

"Aması ne ?" diye araya girdi Nil. "Abime nasıl vurursun ben hala bunu anlayabilmiş değilim. Tuna ondan özür dilemelisin.Bunun için çağırdık seni. Geçen bayram yoktun zaten.Bu bayram da gelmiş kimseyle konuşmuyorsun.Bu sen değilsin. Abimle barışın ve eskisi gibi davranın ,lütfen Tuna."

Birkaç damla gözyaşı aktı ama umursamadı.

"Nil bunu seninle milyonuncu kez konuşuyoruz.Ben özür falan dilemeyeceğim.Hatalı olan o. Hatasından vazgeçene kadar da konuşmayacağım.Konuyu bilmiyorsun.Yavuz kendinden utanmalı."

Nil arkasını döndü ve odanın içinde tur attı.

"Anlat artık. Abim sana o gün ne dedi ?"

"Geçici olan bir karışıklığı size söylemeyeceğim.Bunun açıklanması gerekirse de bunu söylemek bana düşmez. Sen git o angut abinle konuş da kendine gelsin yanlış bir şey yapmadan."

Sonra da odadan çıktı. "Yavuz abim ağzını açmıyor konu hakkında.Babaanneme söylemeliyiz." dedi Nil.

Başımı iki yana salladım."Tuna bu kadar ısrarcı olmazdı ,biliyorsun o küs kalmaya dayanamaz Nil.Ciddi bir durum var ve bize anlatmıyor.Dedikodu yapmadan duramayan adam bize bir şey anlatmıyor .Bunu farkındasın değil mi ?"

Başını salladı."Onları kendi haline bırakalım şimdilik.Durumu daha da uzatırlarsa babaanneme anlatırız.O aralarını bulur." dedim.Nil yatağının üstüne oturdu. Bozulan göz makyajını sildi ve yeniden yaptı. O sırada ikimiz de konuşmadık.

Yavuz'un ve Tuna'nın arası aylarca düzelmedi.O zamanlar her şey hızla akıp geçmeye başlamıştı.Biz daha farkına varamadan geçiyordu günler.

Şimdi bir şeyler oturuyordu yerine. Tuna'nın abisine olan nefretinin sebebi buydu demek. Abisinin hislerini utanç kaynağı olarak düşünüyordu.Ona ve sevgisine saygı duymuyordu.

Abisinin beni seviyor oluşu onun için yanlış sayılmıştı.

Tuna'yı arayıp bu konuyu konuşmam gerekiyordu.Onların aralarını düzeltmek isterdim.