[30.Bölüm)
"Ağlamak da güzeldir.Ağladığınız şeyin değeri ve yüceliği ,gözyaşlarınızı güzelleştirir."
Yavuz'un anneannesine geçeceğini söylediğimde yengemin gözleri dolu dolu olmuştu.Bakışlarını bizden kaçırmıştı.
"Ne yani abim bu akşam burada olacak ama bizi görmeye gelmeyecek mi ?"
Nil ağlamamak için kendini zor tutuyordu.Annesine döndü. Çatık kaşlarıyla uzun uzun baktı annesine.
"Yaptıklarının sonucunu gördün mü anne ?Oğluna vermek istediğin ders ters tepti.O bizi görmek istemiyor anne. Bu sefer ki planınız yalan oldu ,elinize yüzünüze bulaştırdınız."
Amcam araya girdi."Annene sesini yükseltme Nil.Kendine gel ve özür dile."
Nil ağlayan gözlerle amcama döndü.Bakışlarını bana çevirdi.Çok sinirli görünüyordu.
"Her şey senin yüzünden."
Ben şaşkınlıkla ona bakarken oturduğu yerden kalktı.
"Nereye Nil ?" Amcam ona yetişemeden kapıyı açıp çıkmıştı.
Odadaki sessizliği benim hıçkırık seslerim bölmüştü.Kız kardeşim saydığım Nil benden nefret ediyordu.O bakışları uzun bir süre unutmayacaktım. Işıl korkulu gözlerle gelip kucağıma çıktı.Kollarını bana sardığında onunla küçük odaya geçtim.
Onu yere indirip kapıyı kilitledim. Koltuğa oturup yüzümü ellerimle kapattım. Ağlama seslerimin içeri gittiğinden emindim ama kendimi durduramıyordum.Işıl dizlerimin dibinde oturuyordu.
"Nil abla sana şaka yaptı bence.O seni çok seviyor."
Ağlamam sakinleşmek yerine daha da artıyordu sanki. Işıl'ı korkutmak istemiyordum ama ağlamamı durduramıyordum.
Dakikalar sonra odanın kapısı tıklatıldığında göz yaşlarımı sildim. Işıl hemen gidip kilidi çevirdi ve kapıyı açtı.Annemi beklerken yengem gelmişti.Babaannemi bile beklerdim ama onu değil.
Işıl'ı odadan çıkardı.Gelip yanıma oturdu.
"Ağlama Dilruba.Sil göz yaşlarını."
Gözlerimi gözlerine doğrulttum.
"Sen Nil'e bakma.Onun Yavuz'u çok sevdiğini biliyorsun."
"Konu abisi olduğunda beni bile silip atar o deli kız. Hiçkimse seni suçlamıyor.Yavuz da sen de hatalı değilsiniz.Tüm suçlu biziz.Büyükler olarak doğru şeyler yapmadık."
Başımı çevirdim.Nazikçe çenemden tuttu ve kendisine çevirdi.Diğer eliyle yanağımdan kayan yaşı sildi.
"İçeride bekliyoruz seni.Şimdi sen de gelmezsen deden hem babana hem amcana çok fena kızacak."
Çenemdeki elini omzuma koydu. "Aramızda kalsın ama deden en çok seni sever.Senin böyle ağlıyor oluşun içerideki koca çocukların sonu olacak."
"Dedem tüm torunları eşit şekilde sever." dedim.
"Sen ilk kız torunsun Dilruba.Deden sizi çok sever bu doğru ama senin yerin ayrı. Hem sen onun annesinin ismini taşıyorsun.Sanki sende onu görüyor.Sende annesini görüyor sanırım.Amcan senin kişiliğinin babaannesine çok benzediğini söylerdi hep. Kimse dedeni başka şehirde yaşamaya ikna edemezdi.Bunu biliyorsun.Dedeni daha fazla üzme."
Yanımdan kalktı.
"Elini yüzünü yıka ve gel.Ben gidip annene yardım edeyim.Olanlara rağmen tüm titizliğiyle babaannenin yaptığı tatlıları hazırlıyor hala."
Başımı salladım.Odadan çıktığından aynadan kendime baktım.Gözlerim çok da şişmemişti ama çok kızarmıştı.
Banyoya geçip yüzümü yıkadım.Havluyla yüzümü kuruladığımda daha iyi görünüyordum.
Dedemin yanına gidip elinde öptüm.Bana sıkıca sarıldı.
"Üzülme benim ay yüzlüm.Güzel kızım benim."
Dedem,babama ve amcama bir şeyler anlatıyordu.Nil gideli bir buçuk saat olmuştu.Annesinin telefonlarını da açmıyordu.Yengem eve gitmiş olacağını düşünüyordu.
Daha fazla oturmadım.Oluşan tüm bulaşığı mutfağa taşıdım ve temizledim. Babaannem içeriden meyve hazırlamam için seslendi.
Evde bulunan meyveleri yıkadım tek tek. Dolaptaki kavun ve karpuzu da kesip dilimledim. Birer bıçak ve çatal ile götürdüm içeri tabakları.
Saat on bir olduğunda içeride oturmuş meyvelerimi yiyordum.Amcam ve yengem evine gitmişti.
"Hadi kızım,toparlanın gidelim." dedi babam. Annem Işıl'ın etrafa saçtığı bebek eşyalarını topladı Işıl ile.Küçük parçaları Işıl'ın çantasına koydular.Işıl yatağına bir kavuşsa hemen uyurdu.
Yengem ve annem işi biten tabakları yıkamışlardı. Her şeyi yerli yerine koymuşlardı zaten.Elimdeki tabağı da ben yıkadım.Mutfağa son kez baktım ve oradan çıktım.
Dış kıyafetimi üzerime geçirdim.Yanımda tek getirdiğim şey cep telefonumdu ,onu da cebime koymuştum.
Dedem ve babaannemle vedalaşıp oradan ayrıldım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Mesafelerimiz
Short Story"Bilseydim sana güller yerine karanfiller getirirdim.Tuttuğumuz yas biraz güzelleşirdi."