g ... [26]

2.9K 195 21
                                        

[26.Bölüm)

 "Büyük randevu bilsem nerede ,saat kaçta?/Tabutumun tahtası bilsem hangi ağaçta ..."

  O gecenin sabahı hiç de iyi başlamamıştı.Çok geç bir saatte ancak uyuyabilmiştim. Babaannem beni kazıyacaktı neredeyse yataktan.

 Hafta sonu bir şeyler yapmayı planlamıştık ama benim keyfim yoktu.Yine de onları kırmadım. Yeşil  gözlerimi ön plana çıkarmıştı taktığım şal. Siyah kalem etek üzerine koyu gri uzun kollu gömlek giymiştim. Gri toz pembe karışık spor ayakkabımı giydim. Telefonumu kıyafetimin cebine koydum. Onlardan önce çıktım evden.

Araba kiralayıp geri döndüm. Babaannem mutlu görünüyordu.Dedem pantolon gömlek giymiş,şık duruyordu.

Onları önceden şehitliklere ,Truva Atı,Saat Kulesi'ne götürmüştüm. Zübeyde Hanım Parkı'nda yürüyüş bile yapmıştık.Babaannem gezmeyi ve resim çektirmeyi seviyordu.Gittiğimiz yerlerde uzunca zaman geçiriyorduk.Onlarla gezmek hoşuma gidiyordu.

Bugün önce Aynalı Çarşı'ya gidecektik.Oradan uzun süre çıkamayacağımızdan emindim.

Belki sonra müzeleri gezerdik.

"Babaanne müzeye de götüreyim mi sizi ?"

"Ne müzesiymiş bu ?"

"Bilmem,Seramik Müzesi olur mu ?"

Dedem pek müze gezme adamı değildi.Nedendir ilgisini çekmedi.Babaannem onay verdi.Biz de babaanneme uyduk.

"Sen de babaannecisin kızım...Ben gelmek istemiyorum bugün.Siz müzeyi gezerken sizi beklerim dışarıda bi yerlerde."

"Yapma ama dede.Olmaz öyle."

Aynalı çarşıdan birçok şey aldıktan sonra arabaya bindik.Dedem arka koltuğa geçmişti.

"Tamam,değişiklik yapalım.Müze gezisini başka hafta sonuna erteleyelim.Sizi başka yere götüreyim."dedim.

Benim keyfim yoktu ama onlar evde oturmaktan sıkılmıştı ve onları güzelce gezdirmeliydim.

Onları Adatepe Köyü'ne götürdüm. Yolculuk beklediğimden kısa sürdü. Taş evlerin süslediği sokakların köşe başlarında her açıdan resimler çektik.Gezme işini bir saatte bitirdik .Gezme işi bir saat sürmüştü ama babaannem her yerde yarım saat kadar oyalanıyordu.

Dedemin isteğiyle Hurmalı Kahve'nin önünde oturduk.Dedem oradaki yaşlı amcalarla muhabbet etti.Zamanı geldiğinde arabaya bindik.

Dedemi yaptığımız yürüyüş yormuş gibiydi ama sesini çıkarmadı.Babaannem çektiği resimlere bakıyordu.Birkaç tanesini anneme göndermişti.

Onunla konuşuyordu şimdi de. Annem resimleri görünce aramak istemiş.

"Kızım sen niye annenin telefonlarına bakmıyormuşsun?"

"Ben sonra konuşurum onunla,şimdi telefonunu kapat ve şu doğallığın ,manzaranın keyfini çıkart." dedim.

Babaannem birkaç dakika daha konuştu ,dediğim gibi konuşmayı sonlandırdı ve çantasına bıraktı telefonunu.

Onları sonrasında Behramkale'ye götürdüm. Onlar gezinin keyfini çıkartırken uzaktan onların resimlerini çektim.Yürüyüş işi biraz sıkıntılı olmuştu.İftar için nezih bir mekana gittik.

Masada siparişlerin gelmesini beklerken dedem ve babaannem sohbet ediyordu.

Yemek yedikten sonra da tatlı istedik.

Bizim MesafelerimizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin