[24.Bölüm)
"Şimdi bir mevsim değil,koca bir hayat girdi aramıza.Biliyorum ne sen dönebilirsin artık ne de ben kapıyı açabilirim sana."
Murathan Mungan
Rüya görüyordum ve uyanacaktım.
Eski evimdeydim. Önceden evime gelip kaldığı zamanda unuttuğu eşyaları vardı.Dedesinden -annesinin babası olan dedesinden-kalma saatini çekmeceme saklıyordum.Benim sakarlığımla dalga geçip gülüşmüştük. Bende unuttuğu eşyaları saklıyordum ,ona götürecektim.Zarar görmemleri için de güvenli bir yere koyuyordum.
Sonra yaz tatilinde Nil ile İstanbul'a gidiyorduk .Yavuz'un evindeydik.Ona bende kalan eşyalarını veriyordum. Bana gamzelerini özenle gösteriyordu. Ona gülüyordum.
Mekan değişti ve zaman olağan hızından farklı aktı.Nil bana bağırıyordu.
Sonunda uyandım.
Babaannem sahura uyandırıyordu. Kendime geldiğimde odamdan çıktı.Yemek yedikten sonra soğuk suyla abdestimi aldığımda rüyadan sıyrılmıştım.
Namazımı kıldıktan sonra ders çalıştım.
Saatler ilerlediğinde odamdan çıktım. Babaanneme yemek yapmasında yardım ettim. Dedem ile sofrayı kurduk.Bana bir yandan da anılarını anlatıyordu.Ramazan ayında çocukken olan anıları...
İftardan sonra büyük bir istekle mutfağa girdim.Kendime limonlu kek yaptım. Dedem tartışma programı izliyordu.Babaannem çocuk yeleği örüyordu.
"Kime yapıyorsun onu nene ?" diye sordum.
"Tuna ve Rüveyda'nın çocuklarına.Sizden hızlılar.Tuna kızı buldu,aileleri tanıştırdı. Sözlendiler,düğünleri de sizden önce olur eminim ki. Ee artık bir torun da verirler diyorum."
"Haklısın babaanne.Hızlı yaşıyorlar bu hayatı onlar." dedim.Dediğime kendim güldüm,babaannem sinirli bir şekilde bana bakıyordu.
"Senin tuzun kuru tabi.Yirmi üç yaşındasın,Yavuz'um bu yıl otuza girecek.Çocuklarının gençliğinde o yaşlı bir adam olur artık.Bu iş sana kalırsa yanar yavrumun başı."
"Babaanne neden öyle diyorsun ?Ben de senin yavrunum. Ne yapayım yani kız başımla evlenelim mi hemen diyeyim ? "
"Sana kalsa evleneceksin yani hemen !"
"Off babaanne ya ! Valla sana laf yetiştiremiyorum."
"Kendimi kurtarmak için böyle konuşma o zaman. Yavuz seni seviyor,biraz anlayışlı ol çocuğum.Seven adam bu kadar da süründürülmez be !"
"Tamam,anladım ben seni babaanne. Ben size de kek getireyim.Çayın yanında yiyin."
"Sen böyle kaç ancak !"
Kurtarıcı meleğim araya girdi.
"Esma Hanım karışma kızıma."
"Yusuf neden araya giriyorsun ? Şu kıza artık birinin ders vermesi gerekiyor."
"Şimdi kız kötü bir şey mi dedi ? Gençler işini biliyor,biz karışmayalım çok." dedi.
Keşke dediği gibi işimi biliyor olsaydım.Mutfağa geçtim ve tatlı tabaklarına kek dilimlerinden koydum.
Gece yarısı olduğunda onlar uyumak için odalarına gitti.Ben de kendi odama geçtim.Yarım kalan romanı elime aldım ve yatağa oturdum. Birkaç sayfa okudum.Dikkatimi kitaba vermediğimi fark ettiğimde romanın sayfasına işaret koydum. Yataktan çıktım.Kitabı masaya bıraktım.Telefonumu aldım ve kapımın kilidini çevirdim. Uygulamaya girip Sevde'yi görüntülü aradım. Sevde kısa sürede cevap verdi.Onu özlemiştim.Saat biraz geç olsa da onun hala uyumadığını biliyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Mesafelerimiz
Nouvelles"Bilseydim sana güller yerine karanfiller getirirdim.Tuttuğumuz yas biraz güzelleşirdi."