s ... [42]

2.7K 182 12
                                        

Selamun aleykum arkadaşlar.

İyi okumalar diliyorum.

[42.Bölüm)

"Alçak yerde tepecik kendini dağ sayar."

Şinasi

 Daha hızlı bitmesi için üç genç kız salatayı hazırlıyorduk.Rüveyda ve Nil mevsimlik salata yapmak için sebzeleri doğrarken ben de köz salatası yapmak için közlenmiş patlıcan,biber,domates,soğanı dilimledim.

Etlerin pişme sesini duyabiliyordum.Mangalın başında Yavuz tek başınaydı.Koray ve Tunahan topladıkları küçük odun parçalarıyla semaverin altını yaktılar.Kaynaması için su koydular.Çay yapacaklardı.Diğerleri ise etrafı gezmeye gitti.

Kızlar yanımda yapılacak düğün hakkında konuşuyorlardı.Rüveyda hayalindeki gelinliği anlattı.Nil ile arada katıldık. Rüveyda'nın hayalindeki gelinliğe birkaç detay ekliyorduk.Üçümüz de gülüşürken yanımıza Tuna ve Koray geldi. Koray gelince gülüşüm ister istemez söndü.

"Nil,kapaklı bir şey getirir misin ?Pişen etleri koyayım da soğumasın."

Bu ortamda oturmak istemiyordum.Koray'la tekrardan bi' muhabbet içine girmek istemiyorum. Ona bir açıklama yapmak yerine kaçmak daha kolay gelmişti.Buradaki işim de bitmişti nasıl olsa .

"Ben yaparım.Siz işinize devam edin." dedim.Nil bana gülümseyip abisine döndü.Ardından tekrar bana döndüğünde çoktan ayakkabımı giymiştim.Eşyaların olduğu yerden kapaklı kabı aldım. Kabın ağzını açıp pişen eti içine koymasını izledim.Yeni etleri dizerken yanından ayrıldım.

"Elimi yıkayıp geliyorum hemen Yavuz."dedim.

"Tamam." dedi. Yakındaki çeşmede elimi yıkadım.Geri döneceğim sıra karşıma çıktı.

"Konuşmamız yarım kalmıştı."

"Sizinle bu konuda konuşmak istemiyorum.Lütfen ısrar etmeyin." dedim ve yanından geçtim. Yengem dünürlerine bizim bu işi söylememiş olma olasılığı döndü beynimde.Söylemek istememişti belki de .

İçimdeki sıkıntıyla arkama bakmadan uzaklaştım.

"Koray'la karşılaştın mı ?" diye sordu.Görmüş müydü ? Ne diyecektim?

"Elini yıkamaya gelmişti sanırım." dedim. Başını salladı.Onun yanında kaldım.Konuşmuyorduk ama...

Rüveyda "Tuvalete gidiyoruz.Gelecek misin Dilruba ?" diye sordu.

"Yok,siz gidin." dedim.

Yavuz'la sessizliği paylaşmak hoşuma gitmişti.Ama daha fazla sessiz kalmayacaktım.

"Resim mi çekiyordun video mu ?"

Gülümsedi.Gamzesi ortaya çıktığında dikkatim oraya kaymıştı.

"Bir şey mi bulaşmış ?"

Başımı iki yana sallayıp başka yere baktım.

"Video da var resim de .Işıl çok tatlı duruyordu.Kaydetmek istedim." Başımı dalga geçercesine salladım.Gülümsemeye devam etti sadece.

"Tamam,bakmak istiyorum."dediğimde.Cebinden aldı telefonu ,şifresini girip galeriye girdi.

"Hepsine bakabilir miyim ?"

"Hayır." dedi kesin bir şekilde.Telefonu çektiğinde elini tuttum.

"Tamam,sadece bugün çektiklerine bakacağım." dedim.Telefonunu ellerime bıraktı.

Resimler çok güzeldi.Resimleri seçip uygulama üstünden kendime gönderecektim.Arama kısmına ismimi yazdığımda kendimi bulamadım.

"Yavuz ,beni ne diye kaydettin ?Numaramı bulamıyorum."

"Ne yapacaksın ?"

"Resimleri göndereceğim."

"Şimdi olmaz sonra atarım ben."

Videoyu açıp izledim.Işıl ile oldukça komiktik.

"Şu kabı getirsene." dedi. Telefonun ekranını kapatıp cebime attım.Et koyduğumuz kabı getirdim.Etleri beraber içine koyduk.Birini ısırdı ve kalanını bana uzattı.Başımı iki yana salladım.

"Pardon,el alışkanlığı...İstersen temizini al." dedi.

"Ondan değil,sıcak şeyleri yemekten hoşlanmıyorum.Ağzım yandığında deliye dönüyorum." dedim.

"Öyle olsun." dedi.İnanmamış gibiydi.

"Öyle zaten."deyip somurttuğumda işine döndü. Işıl'ın özel isteğiyle yapılan et köfteleri ızgaraya özenle dizdi. Kabın kapağını üstüne bıraktım.

"Neden kızların yanına gitmiyorsun ? "

"Ne kadar çok sorguluyorsun ? Varlığım rahatsızlık verdiyse gideyim ."

Sustuk .Diğerleri de gelmişti.Herkes gelince hazırlıklar yapıldı.Son etler de pişince etleri yengeme verdim.Tek tek tabaklara payladı her şeyden.Son gelenler biz olduğumuz için Yavuz ile yan yana oturduk.Sofranın sonuna kalmıştık.

Yiyecekler çok güzel olmuştu. Hazırladığımız salatalar da bir o kadar güzeldi.

"Bu salatayı sen yaptın değil mi ?"

"Evet." diye cevapladım onu.Ağzına bir parça alıp çiğnedi ve yuttu.

"Nasıl olmuş ?" Vereceği cevab ilgiyle bekliyordum.O ise yüzündeki o munzur ifadeyle beni bekletiyordu.Dünyanın en karmaşık yemeğini tadıyormuş gibi gösteriyordu.

" Cadı güçlerin sayesinde iyi olmuş." dedi.

"Bu cadı güçlerimle seni zehirleyeceğim.O zaman göreceğin son yüz bu korkunç yüz olacak Yavuz." dedim.

Bana cadı demesinden nefret ediyordum.

"Ay yüzün görmek istediğim son yüz..."

Ona içten olduğunu bildiğim gülümsememi sundum. Eğer başbaşa olsaydık onu öpmemek adına bir sebep bulmak için uğraşıyor olurdum.

Ondan uzak durmanın acı verdiği zamanlar böyle böyle başlıyordu işte.Ona kapılıyor ve güzel bakışlarında kayboluyordum.

Hep onun yanında olmak istiyordum.Mutlu olalım istiyordum.

Bir yandan da utanıyordum.Ondan ve diğer herkesten...

İçimdeki o sıkıntı ise ondan uzak durmamı söylüyordu.Mantık denen şeyin acı çektirmesi böyle bir şey olmalıydı sanırım.

Bizim MesafelerimizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin