e ... [16]

3.4K 207 42
                                        

Selamun aleykum güzellikler,

Umarım sizin için hikaye güzel ilerliyordur.

Allah'a emanet olun.

[16.Bölüm)

"Bir gün kızsan bana,

alsan başını,yüz bin yıllık yere gitsen,dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi?"

Mevlana

Üniversitede işler yolunda gidiyordu.Arkadaşlarımla geçirdiğim vakitler üstümde güzel bir yorgunluk bırakıyordu.Bazı akşamlar kütüphaneye gitmeye devam ediyorduk ama şu sıralar daha çok geziyorduk.

Babaannemi ve dedemi biraz boşlamıştım. Yine de babaannemle okuduğumuz Kur'an onunla yaptığım en güzel aktiviteydi. Çok ilerlemiştik.

Yeşil çayımı yudumlarken günlüğümün sayfasını açtım.Saat gece birdi. 

 Nil ile düşündüğümüz gibi rahat yatamadık. Sıcaktan dolayı balkon kapısını açtık ama içeriye sinek davet etmiştik bunu yaparak. Bu sefer de kaşınmaktan yatamamıştık. Böylece Nil beni terk etti ve kendi yastığını ve çarşafı alarak balkondaki sedire yatmaya gitti. Üzerime örtecek bir şey alıp geri döndüm.Birkaç dakika sonra uyuyabilmiştim.

Sabah üzerimdeki ağırlıkla uyandım.Biri bacaklarıma oturmuş beni gıdıklamaya çalışıyordu. Başıma kadar örtmüş olduğum örtüyü açtım. Yavuz abinin karnımda gezinen elleri dondu. İkisi de şaşkın duruyordu.Bu çok kısa sürdü.Tuna elindeki telefonla çekim yapıyordu sanırım. Tuna anırarak gülmeye başladığında Yavuz abi üzerimden kalktı. Saat baya erkendi. Nil balkondan zor açtığı gözlerle geldi. Tuna'dan telefonu alamayınca Yavuz abi bana döndü.

"Seni Nil sandık.Özür dilerim. Böyle uyanmanı istemezdim." dedi.

"Önemli değil. Tuna, sen de ver şu telefonu.Hemen sil o görüntüleri."dedim ama  kendime gelebilmiş değildim henüz.

Nil ,Tuna'nın sırtına atladı ve onu benim yattığım kanepeye düşürdü. Üzerime düşmüşlerdi. Yavuz abi de atılıp zorla telefonu aldı.Evden çıktı ve gitti.Buna bir anlam verememiştim. Tuna böğürüyordu.

"Bütün ifşalarım var lan o telefonda.Mesajlarıma bakarsa varya seni öldürürüm Nil.O abin seni elimden kurtaramaz."

Nil'in saçını sertçe çektiğinde Tuna'yı engellemeye çalıştım ama olmadı.İçinde bulunduğumuz duruma gülmemek elde değildi. Sonunda altlarında kalan bacaklarımı çekip kurtardığımda ben de Tuna'ya saldırdım.

"Eşşek sıpası ,sen benim kızımı tehdit mi ediyorsun?" Amcam mutfağa girdiğinde Nil'in saçındaki eli kenara düştü Tuna'nın. Evin tek kızı olmak bunu gerektiriyordu.Savaşırlarken birbirimize girmiştik. Oturduğum yerden kalktım.

Nil babasına sarıldı ve şımarık bir kız çocuğu gibi Tuna'ya dil çıkardı.Tuna da amcamdan sıyrılıp evden çıktı. Babam da geldi. "Kızlar siz hala uyuyor muydunuz ?Anneleriniz tura çıktı ev sahibinle Dilruba." dedi babam.

"Nereye götürdü İkbal teyze onları?"

"Kahvaltıya davet etti.Karılarımızı da alıp gitti.Ben bilmem."dedi.

Saçıma öpücük kondurdu.

"Biz de gidelim Dilru,lütfen ." dedi Nil.

"Baksana dışarıya cıvıl cıvıl her yer."

"Kızlar önce ellerinizden bir kahve isteriz."dedi amcam.Ona gülümsedim ve elini öpüp sıkıca sarıldım.

Nil benim yattığım yeri topladı.Eşyaları benim odamdaki dolaba bırakmasını söyledim.Babam ve amcama Türk kahvesi yapıp verdim ve üzerimize düzgün bir şeyler giyip evden çıktık. Güneş de yoktu hiçbir yerde.

Annemi aradım ve nerede olduklarını öğrendim. Tarladaydılar. Ek güce ihtiyaçları vardı. Apartmandan çıkarken karşıdan gelen ikiliyi gördük.

"Onları çağıralım da onlar taşısın." dedi Nil. Onu onayladım.

"Abi sizi çok güzel bir yere götüreceğim ." dedi.İkisininde yüzünden bir şey anlaşılmıyordu birbirlerine ters bakışlar attılar ama konuşmadılar.

"Abin sildi görüntüyü .Memnun musunuz ? Anıydı ya,sanki ne yapacaktım sizin pijamalı halinizi ?"diye veryansın etti Tuna. Küçüklüğümüzden beri Tuna video ya da resimlerle dalga geçip eğlenmeye bayılırdı. Bu sefer kurtulmuştuk.

Nereye gittiğimizi sormadılar.Ne uzak ne de yakın sayılabilecek bir yere gidiyorduk.Yine de konuşmadılar.Nil de benimle aynı şeyi düşünüyordu.

"Siz kavga mı ettiniz abi ?" diye sordu. Yavuz sanki bunu sormamızı bekliyormuş gibi Tuna' ya anlamlı anlamlı baktı ve güldü.Tuna ona ters ters baktı. İkisi de bir şey demedi .

Sanırım Tuna,abisine ifşa olmuştu.

Günlüğü yüzümdeki gülümsemeyle kapattım. Hatırlıyordum o günü. Her şey o yaz tatilinden sonra mı değişmişti Yavuz için yoksa öncesi de mi vardı ?Beni ne zamandır seviyordu ya da ne zaman anlamıştı beni sevdiğini ?Bilmiyorum.O her anlatmak istediğinde,kendini inandırmak istediğinde,duygularını açmak istediğinde...Her seferinde onu geri çevirmemiş miydim? Terslemiş ya da cevapsız bırakmıştım.

Yeni yeni fark ettiğim bu duygudan da nefret etmeye başlamıştım.Merak ediyordum.Onu delicesine merak ediyordum.Artık delicesine bir hal almıştı bu.Saat kaçta uyanıyordu ?İş arkadaşları kimlerdi ?Gün içinde ne yapıyordu ?Üzgün müydü mutlu mu ?

Ve ben tüm merakıma rağmen onu aramıyordum. Her gün telefonumu kontrol ediyor olmam değişen duygularımın habercisiydi ya da alıştığım mesajların gelmemesinin verdiği sinirle yaptığım histerik bir şeydi.

Mahşer midilllisi diye kayıt etmiştim onu.Ortalık karıştıran kimse demekti.Ne güzel de karman çorman bir hale getirmişti hayatımı.Duygularıma da el atmayı başarmıştı.

Kalkıp abdest aldım. Kur'an-ı Kerim'imi elime aldım.Besmele çekip kaldığım yerden devam ettim.Bir saatin ardından dua ederek kapağını kapattım.Hatim etmiştim.

Birçok değişiklik yaşamıştım.Ama en güzeli babaannemin bana kattıklarıydı.Kalbim huzurla dolduğunda üzerimdeki uzun kollu kıyafeti ve eşarbı çıkardım.Yatağıma uzanıp gözlerimi yumdum.

O gecenin sabahı babaanneme güzel haberi verdim. Dedem de bir o kadar sevinmişti bu habere. 

"MaşaAllah benim kuzuma.Seninle gurur duyuyorum." demişti babaannem. Hemen annemi aramıştı.Bu haberi anneme verdim.İçimde küçük bir kızın duyabileceği ölçüde bir sevinç dalgası vardı gittikçe artan.

Annemle uzun süre konuştuk.Onunla konuşmayı sonlandırınca da teyzemi aradım.Onunla konuşmayalı baya olmuştu.İçimde kabaran istekle onu buraya çağırdım.Bu kez beni kırmadı.Kısa süreliğine de olsa yanıma gelecekti.Geldi ve hatta bir hafta kaldı.Evde sıkılan babaannem için çok iyi olmuştu bu.Farklı bir yüz görmek onu sevindirmişti. Bir hafta dolu dolu geçti.Dördümüzün de katıldığı geziler yaptık. Pikniğe gittik,eğlendik. 

Öyle de hızlı bitti günler.


Bizim MesafelerimizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin