Oy ve yorumları unutmayın :))
Tüm kızlar yöresel kıyafetleriyle ellerinde mum türkü söyleyerek Hacer'in etrafında döndüler.
"Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Annesinin bir tanesini hor görmesinler
Uçan da kuşlara malum olsun
Ben annemi özlerim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özlerim
Annemin yelkeni olsa açsa da gelse
Babamın bir atı olsa binse de gelse
Kardeşlerim yolları bilse de gelse
Uçan da kuşlara malum olsun
Ben annemi özlerim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özlerim".....
Azad her yere bakmış bir türlü Hasan'ı bulamamıştı. En nihayetinde onu sarhoş bir şekilde uçurumun kenarındaki ağacın dibinde budu. İçip içip boş gözlerle karşıya bakıyordu. Başını çevirince Azad'ı gördü ve sarhoşluğun etkisiyle gülümsedi.
"Oooo Azad sen mi geldin? Gel beraber içelim. Sen Rizgar'a ben Hacer'e."
Hacer'in adını anmasıyla yüzündeki tebessüm kaybolmuştu. Azad:
"Ah be Hasan! Hem Hacer'i hem de kendini harap ediyorsun."
Yanına gelip ayağa kaldırdı. Başını koltuk altından geçirdi. Hasan:
"Ne yapabilirim ki? Elimden hiçbir şey gelmiyor. Gidip de başkasıyla evlenecek olan sevdiğime altın takacak halim yok ya."
Beraberce konağa yürüdüler.
.....
Kınayı getir aney türküsüyle kına geldi. Evladını mürüvvetini görmeyi her şeyden çok isteyen, sevinç gözyaşlarıyla onu uğurlayacağını düşünen Hatice Hanım onca zaman beklediği bu gecede kahrından ağlıyordu. Hacer'in eline kına sürüleceği zaman daha fazla dayanamayacağını anlayıp dışarı çıkmaya karar verdi. Tam kapıdan dışarı çıkacağı sırada tüm konak Hacer'in çığlığıyla olduğu yere mıhlandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER(Aşkın Urfa Hali) Watty2020
General Fiction"Siz iki kardeş biraz şeysiniz. Yani şey..." Kader bir türlü doğru kelimeyi bulamıyordu. "Farklı." Neyse ki karşısındaki genç adam en uygun kelimeyi bulmuştu. Ve Kadir devraldı bundan sonra konuşmayı. "Biz iki kardeş farklıyız. Siyah ve beyaz gibi t...