7.BÖLÜM

745 40 35
                                    

Oy ve yorumları unutmayın:))))


Kadir:

"Sen ne saçmalıyorsun Ziya abi? Ne demek kaçırıldı?!"

Hışımla ayağa kalkarken korku ve endişeyle artıp yükselen kalp atışlarının kilometrelerce öteden hissedildiğine yemin edebilirdi.  Ziya:

"Valla beyim adamın birinin zorla onu bir arabaya bindirdiğini gördüm."

"Gördün ve bir şey yapmadın mı?! Hı!!!"

Adamın susup başını eğdiğini görünce siniri iki katına çıktı. Öfkeyle ne yapacağını bilemeyip yerine oturarak düşünmeye çakışırken Ali indi aşağı. 

"Bir sorun mu var?"

Kadir bu sefer öfkeli bakışlarını kardeşine yöneltmişti.





...

Dizdar üstünü giyinirken birden kapının açılıp da içeri Baran'ın girmesiyle ikisi de şok oldu. Genç adam arkasını dönüp özür dilerken genç kız da öfkeden köpürüyordu.  Dizdar:

"Kapıyı çalma adetin yok mu senin?! Neresi burası? Dingonun ahırı mı?"

"Ben gerçekten de özür dilerim. Birkaç gün öncesine kadar benim odam olduğu için kapı çalma adetim yoktu." 

"Ama artık buradayım. Ve ben kalıyorum bu odada. Kapıyı çalmadan gelme. Hatta mümkün olduğunca zerre karşımda bitme."

Kızın üstünü giyinip yanına gelmesiyle artık gözlerini kaçırmasına gerek kalmamıştı. Baran:

"Hatırlatmama gerek var mı bilmiyorum ama aynı konakta yaşıyoruz. Ve biz karı kocayız. Kağıt üstünde de olsa."

Son cümlesiyle Dizdar'ın açtığı ağzı kapanmıştı. Lakin birkaç saniyeliğine.  Dizdar:

"Bu evliliği neden yaptığımızı biliyorsun."

"Öyle mi? Sahi neden yaptık?"

Sorduğu soruyla Dizdar'ın kaşları çatılmıştı. 

"Ne demek neden" diye sordu alaycı bir gülüşle. "Benimle evlendiğin için pişman mısın yoksa? Ha ablam ha ben. Senin için mühim olan kan davasını bitirmek değil miydi sonuçta? Al işte aynı kapıya çıkıyor."  Bir süre düşünür gibi yaptı. Bakışlarıyla ona kırgın bakan kocasının yüz hatlarını gezdi.  "Ya da tabi ya" dedi gülerek.  "Benim ablam gibi sessiz, ezik biri olmamam üzmüştür belki de seni. Doya doya kabalık yapabileceğin biriyle evlenemediğin için."

Artık daha fazla odada durmak istemeyen kocasını:

"Sahi sen niye gelmiştin buraya" sorusuyla açtığı kapının önünde durdurdu. 

"Aşağıda yemek hazır. Seni bekliyoruz demek için gelmiştim. Yemeğe davet etme kabalığım için özür dilerim."

Kızın pişman ve şaşkın yüzüne bakmadan açtığı kapıdan çıkıp terk etti odayı. 

Dizdar oflarken yaşadığı pişmanlığın nedenini dahi bilmiyordu.









...

Kadir:

"Ne demek noldu lan! Ha! Ne demek noldu?!"   Ali:

"Abi sakin olsana bir."

Kardeşinin söylediği lafla daha da çıldıracak gibi oldu. Sinirle gidip yakasına yapıştı.

"Ulan haberin bile yok mu senin hı?! Bu mu aşk?!! Bu mu sevda?!!! Sevdiğim dediğin kız kaçırılıyor ve senin daha bundan haberin bile olmuyor öyle mi?!"   Ali:

KADER(Aşkın Urfa Hali) Watty2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin