Kader:
"Konuşsana. Neden susuyorsun?" Kadir:
"Çünkü sürekli aynı şeyi sorup duruyorsun."
"Çünkü cevap vermiyorsun."
Ne kadar oyalamaya geçiştirmeye çalışırsa çalışsın işe yaramayacağı ortadaydı. Ne kadar inatçı olduğunu çocukluğundan biliyordu bu kızın.
Lakin başka da çaresi yoktu. Gerçeği söylemesi için erkendi vakit.
Kadir:
"Hiç bir şey bilmiyorum. Kafasına estiğinde bir süre gözden uzaklaşırdı. Zamanı gelince arar her seni."
Genç kız tekrardan sertçe masaya vurup adama yaklaştı.
"Benim tanıdığım Ali yapmaz böyle bir şey."
Genç adam da aynı şeyi yaptı. Masaya hafifçe vurup kıza yaklaştı.
"Demek ki sevgilini yeterince tanıyamamışsın."
Birinde öfke öbüründe ise tedirginlik vardı.
Birbirlerine meydan okuyan bakışlarla baktıktan sonra genç kız odayı terk etti.
Şimdilik ucuz atlatmıştı. Ama sadece şimdilik.
Derin bir nefes verip masasına oturdu ve ağrıyan alnını ovuşturdu.
...
Hacer ve Gülizar mutfakta yemek hazırlarlarken Rizgar'ın içeri girmesiyle şaşkınca ona baktılar. Hacer:
"Rizgar. Senin burada ne işin var? Daha iyilesmşmedin bile." Rizgar:
"Ben gayet iyiyim. "
"İyi de hala daha lohusasın. Hem çocuğunu yalnız mı bıraktın odada?"
"Yat yat sıkıldım artık. Kızımı emzirdim uyudu az evvel. Yatağa yatırdım. Etrafına da yastıklar koydum. Yapilacak bir iş varsa söyleyin."
"Yine de..." Gülizar:
"Al şu soğanları soy madem."
Hacer'in ona şaşkınca baktığını görünce omuz silkti. Gülizar:
"E ne yapalım canım o çalışmak istiyor."
Hacer onaylamaz bakışlar attıktan sonra önüne döndü. Aradan kısa bir süre geçmişti ki:
"Anne" diyerek Kader belirdi kapıda. Hacer:
"Noldu kuzum?"
"Sizde Kadirlerin çalıştığı fabrikanın adresi var mı?"
Başını çevirip şaşkınca kızına baktı.
"Neden soruyorsun?" Kader:
"Gerekli" dedi gözlerini kaçırarak. Gülizar:
"Neden Kadir'e sormuyorsun?"
Genç kız gözlerini kaçırınca şüphesi iyice arttı Gülizar'ın.
Ama daha fazla kızın üstüne gitmeyip:
"Haşimoğlu Fabrikası meşhurdur Şanlıurfa'da. Tüm ahali bütün taksiciler bilir orayı. Kime sorsan gösterir."
Kader aldığı cevapla daha fazla orada durmayıp koşarcasına giderken Gülizar ellerini beline koyup baktı ardından. Gülizar:
"Alıyorum" diye mırıldandı. Rizgar:
"Ne alıyorsun abla?"
"Buram buram entrika kokusu alıyorum."
Rizgar da Hacer de gözlerini devirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER(Aşkın Urfa Hali) Watty2020
General Fiction"Siz iki kardeş biraz şeysiniz. Yani şey..." Kader bir türlü doğru kelimeyi bulamıyordu. "Farklı." Neyse ki karşısındaki genç adam en uygun kelimeyi bulmuştu. Ve Kadir devraldı bundan sonra konuşmayı. "Biz iki kardeş farklıyız. Siyah ve beyaz gibi t...
