5. bölüm geldi millet. Haydi bölüm başına. Bu bölümde diğer esas karakterlerimizin de kitaba dahil oluşunu izleyeceğiz. İyi okumalar. Oy ve yorumları unutmayın.
Bu bölümü lilamavisiyahaafacn'a ithafen yazıyorum.
Herkes kalakalmıştı olduğu yerde. Bu karar iyi mi kötü mü bir türlü karar veremiyorlardı. Bir çoğunun kafası karışıkken Gülizar bu teklife memnun kalmıştı. Her iki koşulda da Hasan ölmeyecekti sonuçta. Dijwar Hanım her an çıldıracak gibi bakarken Hacer'in de ondan aşağı kalır yanı yoktu. Kadim Ağa'nın hiç kimsenin şaşkınlığına öfkesine aldırıyormuş gibi bir hali yoktu. Gayet rahat görünüyordu.
Hacer tam ağzını açıp itiraz edecekken Hasan:
'Tamam ağam kabul" diyerek lafları ağzına tıktı.
İnanamaz bir şekilde ona bakarken bu teklifle ne kadar ferahladığını görebiliyordu. Gerçekten ölmekten bu kadar mı korkuyordu? Evladını feda edecek kadar mı? Onun teklifi kabul etmesiyle Hacer de Dijwar Hanım da patlamaya hazır bir volkan gibi bekliyorlardı. Ama onlar bir tepki veremeden bu sefer de Kadim Ağa söze girdi.
"Zaten bu bir teklif değil. Mecburiyet. Yaşamak için kabul etmeye mecbursunuz. Dua edin de kız olsun. O zaman ilk altınını doğduğunda ikincisini de düğününde takarım 'gelinimin' ".
Kimsenin bir şey demesine fırsat vermeden içeri girdi. Halinden oldukça keyifliydi. Hacer'in o suratını görmek ömre bedeldi onun için.
"Ya işte böyle Hacer Hanım. Kime kafa tuttuğunu iyi bileceksin" dedi kendi kendine. Ama daha divana oturup da iyice yayılamadan bir hışım içeri Dijwar Hanım girmişti. En az iki saat onun çenesine katlanacağını düşününce keyfi kaçtı. Dijwar Hanım:
"Ağam sen ne yaptığının farkında mısın?!!!"
Adam çaresizce yukarı baktı.
Hasan'ın da ondan aşağı kalır yanı yoktu. Hacer:
"Sen nasıl böyle bir şeyi kabul edersin ya! Ölüme yolladığın evladımız. Senin de bir parçan!Unuttun mu?"
Hacer kendi eski evinin odasında sinirden volta atarken Hasan yavaşça yanına gelip narince omuzlarından tutarak onu sakinleştirmek için:
"Bu kadar karamsar olma. Yarının bize ne getireceği belli olmaz. Hem ne biliyorsun belki kız olur" dedi.
Kocasının bu sözleri söyleyip gülümsediğini görünce siniri iki katına çıktı. Hızlıca omuzlarını onun ellerinden kurtarıp burnundan soluyarak üzerine yürüdü.
"Ne demek kız olursa ya?! Kız olunca ne olacak! Asıl işkenceyi evladımıza o zaman yapacaklar!!! Kadim Ağa bir yandan karısı Dijwar Hanım bir yandan. Evladımızı her gün öldürecekler. Erkek olsa öldürecekler kız olsa öldürmekten beter edecekler. Ve biz-pardon ben- her gün evladımın acısını yaşayacağım."
"Ama..."
"Ama deme bana! Korkak adam! O Allah'ın belası düğün gecesinde beni almaya geldiğinde değiştiğini sanmıştım. Bir kez olsun adam gibi bize sahip çıkacağını düşünmüştüm. Ama yanılmamışım. Cidden bir kereymiş. Senin adamlığın da cesaretin de buraya kadarmış. Ama şunu bil. Bende Haşimoğlullarına kurban edecek evlat yok!!!"
...
Dijwar Hanım:
"Ağam yalvarırım şaka olduğunu söyle. Onların kızını alıp bizim oğlumuzu mu kurban edeceksin?"
"Benden kız aldı Hasan efendi. Bu konağa bir gelin gelecek. Karısı olmayacağına göre kızı. Hal böyle iken ya canını verecek ya kızını. Tabi kız olursa."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER(Aşkın Urfa Hali) Watty2020
General Fiction"Siz iki kardeş biraz şeysiniz. Yani şey..." Kader bir türlü doğru kelimeyi bulamıyordu. "Farklı." Neyse ki karşısındaki genç adam en uygun kelimeyi bulmuştu. Ve Kadir devraldı bundan sonra konuşmayı. "Biz iki kardeş farklıyız. Siyah ve beyaz gibi t...