Oy ve yorumları unutmayın ☺
Herkes duyduğu lafla olduğu yere çakılmıştı. Kader ne olduğunu anlamaya çalışıyor, Kadir iyi ya da kötü nasıl bir tepki vermesi gerektiğine karar vermeye çalışıyor, Fırat öfke ve gerçekten sevdiği kızı kaybetme korkusu yaşıyor, Dicle hayatının şokunu yaşayıp mahvolacak olan geleceğine yanarken Dizdar ise öfkeden karşısında oturan adama dalmamak için kendini zor tutuyordu.
Diğer kalanlar da merakla ne olacağını kestirmeye çalışıyordu.
Baran gayet rahat bir şekilde etrafında neye uğradığını şaşıran insanları umursamadan karşısındaki genç adama bakmaya devam ediyordu. Baran:
"E Kadir Ağa, de hele veriyor musun bacını bana?"Bu lafla Dizdar ve Fırat daha fazla sakin kalamayıp adama doğru yürürken genç adam kolundan tutulmasıyla şaşkınca amcasına baktı.
Dizdar:
"Ulan sen ne hakla, ne yüzle buraya gelebiliyorsun!? Bizden can aldınız şimdi de utanmadan kız mı alabileceğini zannediyorsun!"Ali kardeşini durdurmak için kolundan tutarken Kadir de önünde durdu kızın. Kadir:
"Dizdar sakin ol. Misafirimiz o bizim" dedi bir yandan da Baran'dan tarafa bakarken.Duyduğu lafla iyice delirdi genç kız.
"Siz ne saçmalıyorsunuz ya! Ne misafiri? Katil o katil. BABAMIZIN KATİLİ!!!" Baran:
"Ben buraya iyi düşüncelerle geldim küçük kız. Size silah değil barış dalı uzatıyorum."
"O dalı senin bir tarafına..." Kadir:
"Dizdaaaaaar!"Bunlar olur Fırat'sa kolunu amcasından kurtarmaya çalışıyordu. Azat:
"Sen karışma."
"Ama amca."
"Bak anlıyorum. Kadir Ağa'yı sevdiğinden böyle davranıyorsun. Ama karışma. Kadir ne yapacağını bilir."
Kurtulmak istese de amcasından bunu başaramadı.Baran oldukça sıkkın bir şekilde yaslandığı sandalyede doğrulup:
"Evet Kadir Ağa söyle artık bacını bana verdin mi vermedin mi?" Kadir:
"Kardeşime soracağım. Evet rızası varsa olur."
"Ben senin rızanı sordum."
"Kardeşimin olursa benim de olur. Kardeşim satılacak mal değil. Yuvasını kiminle kuracağına kendi karar verir. Bana da kararına saygı duymak düşer. Onun vereceği cevaba göre sana haber yollarım... Kahveni içtiysen artık burada kalman için de bir sebep yok demektir. Ziya Abi sana kapıya kadar eşlik etsin."Kadir'in söylediği sözlerden Baran hariç herkes hoşnut olmuştu. Fırat ve Dicle ona minnettar bir şekilde bakarken Dizdar zafer dolu gülümsemesiyle Baran'ın karşısına çıkıp:
"Ben şimdiden ablamın cevabını söyledim sana" dedi. "Ablamın cevabı hayır! Zira bu konakta hiç bir kız düşmanıyla yani seninle evlenmeyi isteyecek kadar midesiz de çaresiz de değil. Size değil kız Konaktaki çöpümüzü bile vermeyiz. Cevabını aldığına ve abimin de dediği gibi (hala sıcak olan kahveyi suratına döktü) kahveni içtiğine göre var git yoluna. Bu, konakta içip içebileceğin son kahvedir. "Suratına sıcak kahveyi yiyen genç adam irkilerek ayağa kalkmış karşısında cesaretle dikilip bu sözleri söyleyen kıza bakmıştı hayretle.
Kızın sözleri bitince etrafına bakındı. Herkesin ona bakıyor olması sinirlerini bozsa da hiç bozuntuya vermemiş gibi davranıp gülümseyerek:
"Peki öyle olsun bakalım. Ama cevabınızı bekleyeceğim. Ve ben olumlu olacağından eminim" dedi.Son sözünü Dizdar'ı bakarak tamamlamıştı. Bu Baran'ın dilinde meydan okumana karşılık veriyorum demekti.
Birkaç saniye ona o şekilde baktıktan sonra arkasını dönüp gitti.
Onun gitmesi neticesinde Dizdar öfkeyle içeri girerken Dicle sevdiği adama baktı bir an. Şu an yanına gitmeyi çok isterdi ama herkes varken yapamazdı bunu. Çaresizce içeri girdi kardeşinin peşinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER(Aşkın Urfa Hali) Watty2020
General Fiction"Siz iki kardeş biraz şeysiniz. Yani şey..." Kader bir türlü doğru kelimeyi bulamıyordu. "Farklı." Neyse ki karşısındaki genç adam en uygun kelimeyi bulmuştu. Ve Kadir devraldı bundan sonra konuşmayı. "Biz iki kardeş farklıyız. Siyah ve beyaz gibi t...