3. BÖLÜM

5.3K 350 518
                                    

Eveeeeeeeeet. Üçüncü bölüm sizlerle. Birkaç bölüme esas hikayeye geçiş yapacağız. Lütfen oy ve yorumlarınızı unutmayın :)

Hasan gideli yarım saat olmuştu ve Rizgar için zaman bir türlü geçmek bilmiyordu. Mutfağın önünde bir yandan yürürken diğer yandan da kötü bir şey olmamış olması için dua ediyordu. İçinde çok büyük endişe vardı. Bir türlü yatıştıramıyordu kendisini.

O böyle mutfağın önünde endişeli bir biçimde yürürken Azad çıkageldi. Kızı gördüğüne ilk başta sevinmiş ancak yüzündeki endişeyi görünce yüzündeki gülümseme silinmiş yerini endişeli bir ifade almıştı.

Hemen yanına gitti.

"Rizgar ne bu halin böyle? Birine bir şey mi oldu?"

"Sorma Azad abi ya. Sabah Hasan ile karşılaştım." 

"Nasıl yani? İyi de onlar dün akşam gitmemişler miydi?" Diye şaşkınca  sordu genç adam.

"Ben de anlamadım ki. Belli ki bir aksilik olmuş. Hacer de yok ortalarda."

"Allah Allah. Niye gitmediler ki acaba?"

O sırada Gülizar ses etmeden yanlarından geçip gitti. Duyduğu sözlerle dünya onun olmuştu. Yüzünde derin bir tebessümle girdi mutfağa.

Azad ise bir yandan endişelenirken diğer yandan Rizgar'ı sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Endişelenme. Mutlaka çıkar gelirler. Biz de işin aslını öğreniriz."

Bunu söylerken bir ara karşıya baktı ve Hacer'i gördü. Büyük bir hışımla ilerliyordu evine.  Azad:

"Bak Hacer geçiyor. Gayet de iyi görünüyor."

Genç kız, Azad'ın baktığı tarafa çevirince bakışlarını o da arkadaşını gördü. Hem onu sapa sağlam gördüğüne sevindi hem de üzgün halini görünce iyice endişelendi. "Hacer" diye el sallayıp seslendi ama genç kız onu görmedi bile. Yürümeye devam etti. Bunun üzerine Rizgar da peşinden gitti. Azad ise ne yapacağını bilemez bir halde olduğu yerde kalakaldı.

Hacer eve girdiği anda yere çöktü ve ağlamaya başladı. İki gün evvelki haliyle şimdiki hali arasında dağlar kadar fark vardı. Değişebilir miydi bir insanın hayatı bu kadar kısa sürede? Bir gün dünyalar onun iken diğer gün tüm dünya başına yıkılabilir miydi?

Ona olmuştu işte. Hayat onu bir uçurumun dibine atmıştı. Elini uzatıp da onu oradan kurtaracağını zannettiği adam da onu kurtarmak yerine itmişti. Ve en acısı da buydu işte.Sevdiği adam onu yarı yolda bırakarak canını yakmıştı. O da onun canını acıtmak için asla yapmak istemeyeceği şeyi söylemiş "Kadim Ağa'nın karısı olacağım" demişti. Peki gerçekten bunu yapabilir miydi? Düşüncesi bile korkunçtu onun için.

O böyle ağlamaya devam ederken Rizgar geldi yanına.

"Hacer ne oluyor? Ne bu haliniz?"

Gözyaşları akarken hıçkırıklara karışan sesiyle konuştu.

"Bir insan ne kadar değişebilir Rizgar?"

"Hacer ne oluyor?!Söylesene."

"Anlamıyorum Rizgar anlamıyorum. Seni her şeyden çok seviyorum diyen biri ertesi sabah senden nasıl vazgeçer? Nasıl başka birinin kollarına yollar?"

"Hacer kim neyden vazgeçmiş doğru düzgün anlatsana şunu!"

"Olan şu Rizgar. Ben onun için hayatımdan vazgeçerken o hayatı için benden vazgeçti. Ben onsuz yaşayamam derken o benle ölmekten korkuyormuş."

KADER(Aşkın Urfa Hali) Watty2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin