Oy ve yorumları unutmayın :))
Nermin:
"Konuşmuyor musun hala ailenle?"
Genç kız sadece kafasını olumsuzca salladı. Bunun üzerine arkadaşı sıkıntılı bir şekilde nefes verip ellerini masaya koydu.
"Bu daha ne kadar böyle sürecek Zeynep? Annenle baban onlar senin. Tamam erkek arkadaşına öyle davrandıkları için kızgınsın ama..."
"Mesele Ali değil Nermin! Orada Ali değil de sen olsaydın ya da başka herhangi biri ben yine aynı tavrı gösterirdim onlara. Ailemin yaptığı yanlıştı. Kime yaparlarsa yapsınlar, yanlıştı."
Kontrolsüzce çıkan sesiyle dile getirdiği bu sözlerin ardından derin bir sessizliğe gömüldü.
Nermin arkadaşını bu halde görmeye dayanamıyordu. Ama bir şey de gelmiyordu elinden.
Konuyu değiştirmekte buldu çareyi.
"Okul sonu geldi çattı. Ben ailemle İzmir'e gideceğim. Sen ne yapacaksın üç ay boyunca?"
Nermin'in bu konuyu açmasıyla bir yandan gerilmişti, diğer yandansa onunla zaten bu konuyu konuşacağı ve nasıl konuya gireceğini bilemediğinden arkadaşı girince rahatlamıştı.
Ellerini masaya koyarak bir süre masayla bakıştıktan sonra arkadaşına dönüp:
"Ben Şanlıurfa'ya gidiyorum" dedi nihayetinde.
Nermin'in şaşkınlıktan kaşları havaya kalkmış ağzı bir karış açık kalmıştı. Kendini biraz olsun toparladığında:
"Şanlıurfa mı" dedi kaşlarını çatarak. "Zeynep senin ne işin var ta oralarda?"
Kader böyle bir tepki bekliyordu arkadaşından aslında. Hatta daha fazlasını beklediği için çok da sorun etmedi onun bu halini. Düzgünce durumu izah etmeye çalıştı.
"Ali ile geçenlerde bu konuyu konuştuk. O malum gecenin ardından"
O geceyi hatırlayınca tekrardan sinirleri tepesine çıkmıştı. Öfkeyle soluyup devam etti:
"Ali beni ailesiyle tanıştırmak istiyor."
Nermin bunu duyduğunda ilk donakaldı ardındansa sevinç içerisinde arkadaşının masadaki ellerini tutup:
"Ne güzel bak. Seni ailesiyle tanıştırmak istiyor. Önce o senin ailenle tanışmayı kabul etti şimdi de seni ailesiyle tanıştırmayı istiyor. Bir de çocuk benimle ciddi düşünmüyor diyordun" dedi gülümseyerek.
Sıkıntıyla ofladı Kader.
"Biliyorum. Biliyorum ama..."
"Ama ne? Ne bu endişe Zeynep?"
"Bilmiyorum" dedi omuz silkerek. "Yani tamam hoşuma gitti bu düşüncesi ama emin değilim. Sanki her şey bir anda oluveriyor. Hem ailemin yaptıklarından sonra korktum açıkçası. Ya onun da ailesi beni istemezse."
"Endişelenme" dedi elini onun yanağına koyup. "Çok sevecekler seni ben eminim."
Arkadaşının söylediğine inanmak istiyordu genç kız. Ama içinde öyle bir sıkıntı vardı ki çözemediği. Onu resmen boğuyordu. Her şeyin iyi olmasını temenni etmekten başka bir şey gelmiyordu elinden.
O yüzden işi muzipliğe vurdu biraz.
"Demek sen Urfa'ya gidiyorsun ha?"
"Şanlıurfa."
"Özür dilerim öğretmenim" dedi yalancı bir mahcubiyetle.
Sandalyesinde geriye yaslanıp yukarı bakarak:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER(Aşkın Urfa Hali) Watty2020
General Fiction"Siz iki kardeş biraz şeysiniz. Yani şey..." Kader bir türlü doğru kelimeyi bulamıyordu. "Farklı." Neyse ki karşısındaki genç adam en uygun kelimeyi bulmuştu. Ve Kadir devraldı bundan sonra konuşmayı. "Biz iki kardeş farklıyız. Siyah ve beyaz gibi t...