Kader, avluda kilim silkeleyen Rizgar'ın yanına giderken hala kararsızdı. Sabah kahvaltıdaki olay kafasını karıştırsa da yine de sormak istedi.
"Rizgar Hanım. Şey... ben bir şey soracaktım da."
Kadir kapıya çıktığında iki kadını karşılıklı konuşurken görünce meraklanıp dikkat kesildi konuşulanlara. Kader:
"Kadir Ağa'nın canavar olduğunu söylüyorlar doğru mu bu?"
"Demek nihayet gerçeği öğrendiniz."
İki kadın da başlarını kapı önündeki merdiven başında duran adama çevirdi. Adam merdivenlerden inip onların yanına gelirken bakışlarını Kader'in üzerinden çekmedi.
"Canavar olduğumu biri daha öğrendi. Acaba ne yapsak?" dedi karşılarında dururken.
Genç kız şaşkınca ona bakıyordu. Kadir:
"Tüm detaylarıyla söylediler mi bari? Mesela sekiz tane bacağım olduğunu da söylediler mi? Ya da kuyruğum olduğunu. Bak bunu söylemedilerse kırılırım işte" dedi işaret parmağını yalancı bir kızgınlıkla kaldırarak.
Sonra:
"Ya da en önemlisi" dedi kızın kulağına eğilerek. "İnsan yediğimi de söylediler mi?"
Kız hala ona şaşkınca bakmaya devam edince elini uzattı.
"O zaman ne diyelim. Canavarın konağına hoş geldiniz."
Kader ne diyeceğini bilemeyip:
"Hoş bulduk" dedi elini uzatarak.
İşte bunun üzerine genç adam artık kendini tutamayıp gülmeye başladı. Ardından oradan uzaklaşırken genç kız kendini mahcup hissetti. Rezil olmuştu. Yine.
Oy ve yorumları unutmayın :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER(Aşkın Urfa Hali) Watty2020
General Fiction"Siz iki kardeş biraz şeysiniz. Yani şey..." Kader bir türlü doğru kelimeyi bulamıyordu. "Farklı." Neyse ki karşısındaki genç adam en uygun kelimeyi bulmuştu. Ve Kadir devraldı bundan sonra konuşmayı. "Biz iki kardeş farklıyız. Siyah ve beyaz gibi t...