Değerli KADER arkadaşlarım. Bu kitap Kader, Kadir, Ali, Dicle, Fırat, Dizdar, Baran ve Bahar gençlerimizi ve zamanında anne - babalarının verdiği yanlış kararlar, attığı adımlarla hatalarını çocuklarının hayatları ve aşklarıyla nasıl ödediklerini, nasıl kadere direnmeye çalıştıklarını anlatıyor. Haliyle ilk birkaç bölüm anne ve babalarının gençlik zamanlarını okuyacağımız için esas hikayeye sahip gençlerimizin bazısı çocuk bazısı ise daha doğmadıklarından asıl aşkları, acıları, hüzünleneceğiniz derin hikayeleri okumanız için 4 bölüm sabretmeniz gerekecek. Bu sabrı gösterecek arkadaşlara şimdiden çok teşekkür ederim. Emin olun ki pişman olmayacaksınız :)
Şimdiden KADER'imizi iyi okumalar :)
GİRİŞ
(Kaçmaya çalıştıkça ona doğru koşmak mıdır kader?)
Aşk ne gitten anlar ne de durdan. Vazgeç demekle vazgeçilir mi birinden? Kalp vazgeçer mi? Ne sev deyince kalp sevmediğini sevebilir ne de sevme deyince kalp sevdiğinden vazgeçebilir. Ne yazık ki bizi en çok kim seviyorsa onu değil; kalbimiz kimi istiyorsa onu seçiyor. Kim hak etti kim etmediyse hep kavga konusu...
İşte iki kardeşin kavgası bu yüzdendi. Yıllar evvelinden verilen bir karar üç yüreği de derin bir çıkmazın içine sokmuştu. Aynı kızı seven iki kardeş ve daha doğmadan kaderi yazılmış bir genç kız. Kader öyle bir çizilmiş ki bu üç kişi için kimse kimseye gidemiyor. Kimse kimseyle mutluluğu yakalayamıyor. Acımasız bir hayat düzeni vardı bu içinde aşk yeşerten üç kişi için.
Kader karşısında kendisi uğruna birbirine düşman kesilmiş iki kardeşin kavgasını izliyordu. Öyle bir durumdaydı ki şuanda ne bir söz söyleyecek ne de onları durduracak gücü yoktu. Yıllardır bilmediği acımasız gerçekleri öğrenmek zaten yüreğini yeterince yakmıştı.
Donuk bakışlarla karşısındaki iki adamı seyrediyordu. Kader:
"Bu benim kaderim mi?"
Kadir kardeşine bir yumruk attı.
"Sen hainin tekisin! Benim olanı elimden almaya çalışıyorsun!"
Yumruğun etkisiyle yere düşen Ali doğrularak ayağa kalktı ve abisinin yakasına yapışıp:
"Asıl hain sensin. Yıllar evvelinden verilen aptalca bir karar için bizi olmayacak çıkmaza sürüklüyorsun" dedi.
Kadir de Ali'nin yakasına yapıştı.
"Aptalca mı? Babamın verdiği karara nasıl aptalca dersin sen ha?"
Ali yalvarırcasına:
"Abi" dedi. "Yalvarırım çekil yolumuzdan. Aramıza girme."
Kadir iyice sinirlendi. Elleriyle Ali'yi sarstı.
"Kim araya girdi ha? Asıl sen bizim aramıza girdin! Eğer sen olmasaydın Kader ile biz mutlu olabilirdik!"
"O beni seviyor. Ben de onu seviyorum. Bunu o kalın kafana sok artık!"
Kadir iyice delirdi. Ali'nin yakasını iyice sıkı sıkıya kavrayıp daha seri bir şekilde sarstı.
"Sen onu hiçbir zaman sevmedin! Benim sevdiğim kadar sevmedin onu. Onun öldüğü haberini aldığında bile yalnızca 1 saat ağladın ben ömür boyu. Senin aşkında işte o kadardı. Bense onu bir ömür boyu unutmadım. Hiç aklımdan çıkarmadım. Sen onu benim sevdiğim kadar sevmiyorsun ve hak etmiyorsun da!"
Ali'ye yine yumruk attı.
Ali tekrardan yere yığıldı ve yerden yavaşça doğrulup:"Sen psikopatlığa sevgi mi diyorsun? Onu ben sevdim. Senin gibi psikopatça ona bağlılık göstermedim. O BENİM ANLA BUNU." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER(Aşkın Urfa Hali) Watty2020
General Fiction"Siz iki kardeş biraz şeysiniz. Yani şey..." Kader bir türlü doğru kelimeyi bulamıyordu. "Farklı." Neyse ki karşısındaki genç adam en uygun kelimeyi bulmuştu. Ve Kadir devraldı bundan sonra konuşmayı. "Biz iki kardeş farklıyız. Siyah ve beyaz gibi t...