Falling Back, Roosevelt
Make Me a Monster, World's First Cinema
●○●
SEZON FİNALİ
ANNABETH'İN AĞZINDAN
Siyah çantamı yatağın üstüne atıp dolabın kapağını açtım. Halktan birisine özür diliyormuş! Evet ben halktanım! Peki ya sen halkın olmadan nasıl Kral olacaksın? Ukala! Zaten öğlen döneceğiz kıyafete gerek yok. Ya da bir tane tişört alsam mı? Evet alayım. Gri kısa kollu tişörtü katlayabildiğim en küçük boyuta getirip çantaya koydum. Çekmeceden artık kullanmayı unuttuğum laptopumu çıkarıp ön yüzüne koydum. Hazır odada kimse yokken üstümü de değiştireyim. Kenarda tek renk olduğunu belli eden beyaz tişörtü alıp giyindim. Askılıkta ki siyah kot pantolonu da giyindim. Çıkardığım eşofmanı da dolaba koydum.
Siyah ayakkabılarımı çıkarıp yerine beyaz olanlarını giydim. Cep telefonumu da cebime koyup sırt çantamın fermuarını kapatıp sırtıma taktım. Saatlerimden siyah beyaz çizgili olanı alıp taktım. Odadan çıkmamla asıl önemli olan şeyi unutmam bir oldu. Para! Paraları almayı unuttum. Kapıyı tekrardan açıp kilitli çekmeceyi açtım. Üç yüz lira alıp geri kilitledim. Bebeğimin benzininin ne kadar olduğunu unutmuş olabilirim! Yemekhaneye girince derslerinde olması gerekirken yemek yiyenleri gördüm. Çantamı sırtımda taşımaya devam ederek yemek tepsisini aldım. Çatalı da kenara koyup yemeklerden azar azar koyup köşede ki masaya oturdum.
Beş dakika sonra öğle arası verilecek. Kızlar gelene kadar yemeğimle bakıştım. Kapalı olan kapı büyük gürültüyle açılınca gereken cevap gelmişti. Yakında gelirlerdi. Yemeğe onlar gelmeden başlasam? Düşünürken yemek almaya giden İvan'ı gördüm.
"İvan!" Dönüp bir dakika anlamında parmağını kaldırdı. Tabağına yemeklerini koyup masaya yaklaştı. Kolunun altında ki dosyayı masanın üzerine bırakıp tabağını da yanına koydu. Dosyaya tiksintiyle bakıp sandalyeye oturdu.
"Ne güzel dosyayı kullanmıyordum nereden geldi şu müdire yarımcısı! Ne oldu?"
Gözlerim yemekhanede dolaşırken dosyaya baktığı gibi bende etrafa göz atıyordum. "Bundan hoşlanmadım!" Kafasını benim baktığım yerlere çevirdi.
"İleride daha fazlası olacak. Şimdiden bu kadar alınırsan ileride ne yapacaksın?" Sudan yudum alıp omuz silktim.
"Onu zamanı geldiğinde düşünürüz. Akşama kadar annemlerle vakit geçirmek istiyorum. Orada buluşuruz?" Gülümseyerek elinde ki çatalı bana doğrulttu. "Benim için bir sorun yok. Eni sonu gideceğimiz yerdi."
Biz konuşurken kızlar kaşlar havada ellerde tepsi ile masaya geldiler. Hemen imada bulunun! Vakit kaybetmeyin... Dedikoducular! Yanımda ki çantayı alıp sandalyenin kenarına astım. Elena fırsattan istifade yanıma oturdu. Çantaya bakıp yemeğine döndü. "Çantada ne var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRENSESİN DÖNÜŞÜ -[DEK]
Fantasy|𝔇ö𝔯𝔱 𝔈𝔩𝔢𝔪𝔢𝔫𝔱 𝔎𝔯𝔞𝔩𝔩ığı 𝔖𝔢𝔯𝔦𝔰𝔦 1.𝔎𝔦𝔱𝔞𝔭| On yedi yaşında kendini toplumdan soyutlamış genç kız diğerlerine ne kadar tehlike arz edebilir? Kendine göre hayatını yaşarken, eve geldiğinde öğrendiği haber onu ne derece hayal kırı...