Nothing Else Metters, Metallica
Million Dollar Man, Lana Del Rey
Nerden bilebilirdim dinlediğim o müziktesin.
●○●
BÖLÜM - 41
Uzun zaman olmuştu görüşmeyeli. Direksiyonu sola kırıp ana yola geçtim. Gittikçe ses azalıyordu. Galiba nefesini tutuyordu? "Nefes alabilirsin?" Derin nefes çekmesiyle müzik tuşuna bastım. Sesi yükselttim. Parmaklarımla direksiyonda ritim tutarken mırıldanmasına döndüm. Yüzüne bakıp yeniden yola baktım. "Sorun ne?"
"Şuan çalan müzik... Kim söylüyor?"
"Sia." Kırmızı ışığın yanmasıyla hızımı yavaşlattım. Camımı yarıya kadar açtım. Giren soğuk havanın yüzüme çarpmasıyla biraz kıstım. Oflayıp kafasını cama yasladı. "Ne kadar yolumuz kaldı."
"Bu hızla gidersek yirmi dakikaya varırız." Canının sıkıldığını her ne kadar istemesem de görüyorum. "Anlatsana İvan." Cama yaslı kafasını kaldırdı. Meraklı gözlerle koltukta yan oturdu. Ben yapsaydım emniyet kemeri boynumu şimdi infaz etmişti. Yola yeniden baktım.
"Çocukluğunu, anne ve babamı... Ne anlatırsan anlat." Radyonun sesini kısıp geriye yaslandı.
"Çocukluğum bana göre güzeldi. Babam her ne kadar işinde otoriter ve sinirli gözükse de aslında öyle birisi değil. Onu tam olarak daha tanımıyorsun. Demek istediğim sende herkes gibi Aaron Dyson'ını tanıyorsun. Aaron'u değil. İkizim öldükten sonra çok değişti. Bana daha çok yüklenmeye başladı. Yüklenmekten kastım aman evlat, dikkat et oğlum..."
Sonunda dediğiyle aynadan kısaca ona baktım. Sağ yola sapıp sinyali kapattım. "Tabi ki de yüklenecek! Sonuçta çocuklarından birisini kaybetti. Seni de kaybetmek istemiyor. Babana bu konuda anlayış göstermen gerekiyor."
Kafasını şiddetle salladı. "Hayır! Bence bu kadar yüklenmemeli." İlla örnekleme mi yapmam gerekiyor!
"Şöyle düşün İvan. Evlenmişsin ve çok mutlusun. İki tane de çok tatlı çocuğun var. Canından çok sevdiğin çocuğun ölüyor. Geriye bir tane evladın kalıyor. Ona daha çok ilgi ve sevgi göstermez misin? Her konuda daha çok korumacı olmaz mısın?"
Aynadan görebildiğim kadarıyla bir şeyler düşünüyordu. "Haklısın." Egom tüm vücuduma dağılınca joker edasıyla gülümsedim. Yada o an sadece onu gülümsetmek istedim... "Ben her zaman haklıyımdır!"
Ellerini havada sallayıp kafasını yaklaştırdı. "Egonu çekte yüzünü göreyim."
Sol girişten geçip müziklerin sokağına giriş yaptım. Rüya Sarayı tabelasını görünce sağdaki boş yere arabayı park ettim. Anahtarımı çıkarıp stop tuşuna bastım. Kemeri çıkarıp kapıyı açtım. Ayaklarımı birkaç defa sallayıp indim. Kapıyı kapattım. İvan hala oturuyordu. Cama iki defa vurup geriye çekildim. Oda inince kilitledim. Kontrol açısından kapı kolunu kendime çektim. İyi kilitli. " Nereye geldik?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRENSESİN DÖNÜŞÜ -[DEK]
Fantasy|𝔇ö𝔯𝔱 𝔈𝔩𝔢𝔪𝔢𝔫𝔱 𝔎𝔯𝔞𝔩𝔩ığı 𝔖𝔢𝔯𝔦𝔰𝔦 1.𝔎𝔦𝔱𝔞𝔭| On yedi yaşında kendini toplumdan soyutlamış genç kız diğerlerine ne kadar tehlike arz edebilir? Kendine göre hayatını yaşarken, eve geldiğinde öğrendiği haber onu ne derece hayal kırı...