Medya :Asaf
Sam Tinnesz= Play With Fire 🖤Gözlerimi korkuyla ve tedirginlikle Asaf abiye diktim. Kor gibi bir şey soluk borumdan içime inerken geçtiği yerleri cayır cayır yakıyordu. Nefes alamadığımı hissediyordum . Anlatacaktı işte bitmiştim ben. Anlatacaktı ve beni sürüklediği şey yangın olacaktı. Gözlerini bana dikti. Gözlerinde gördüğüm kararlılık, kendinden eminlik korkudan titrememe sebep oldu.
O kadar net o kadar kesin bakıyordu ki benim nefesim daha da kesiliyordu. Midemde ahtopotlar dolanıyormuş gibi midem kasılıyordu. Boğazıma bir yumru oturmuştu.
Tam ağzını açacağı zaman sanki elim ayağım dökülmüş gibi kendimi yere attım. Gözlerimi kapattım ve bilincim kapalıymış gibi sere serpe uzandım. Nefes almaya bile çekinirken tedirginliğimi boş verip kendimi tatlı bir uykudaymışım gibi düşünmeye çalıştım. Bunu neden yaptım, ne ara düşündüm bilmiyordum. Ama korku insana her şeyi yaptırıyordu.
Annem çığlık atıp yanıma geldi eğilip başımı dizlerinin üzerine koydu. Eliyel yüzümü okşarken bir taraftan da ağlıyordu. Annemin göz yaşları yüzüme akarken yüzümü rahatsızlıkla buruşturmamak için kendimi zor tutuyordum . Semra teyze bir yandan annemi sakinleştirmeye çalışıyor bir yandan bileklerimi ovuyordu.
"Önder koş hemen kolonya getir!"
Patır kütür sesler duydum, sanırım abim gerçekten koşuyordu. Semih abinin telaşlı sesini duydum sonra.
"Hazır ortalık sakinlemişken hadi Tamer biz gidelim"
Tamer ilk başta diretip mırın kırın etse de sonradan kabul etti. Semih abiyle ikisi gittiler. Abim kolonyayı getirmiş olacak ki önce bileklerimde sonra yanaklarımda serinlik hissettim. Kolonyanın kokusu bu mesafeden bile burnuma dolarken burnumu kırıştırmamak benim için bir işkenceydi .Semra teyze elini burnuma uzattı ve kolonyayı koklattı.
Önce yüzümü buruşturdum. Sonra gözlerimi sıkıca yumup açtım. Gerçekten bayılmış da ayılmış gibi olmam lazımdı ve sanırım bunu başarmıştım.
Gözlerimi açtığımda karşımda annemi gördüm ilk, endişeli kocaman gözlerle bana bakıyordu. Sonra gözlerim abime kaydı. Belli ki o da çok korkmuştum. Beti benzi atmış gözleri yaşarmıştı. Yanaklarımı avucunun içine aldı ve yüzümü okşadı. "İyi misin meleğim?"
Sanki gerçekten bayılmış da ayılmış gibi halsizdim, kafam kazan gibiydi. O yüzden ne konuşacak ne de kımıldayacak takatim yoktu. Yalnızca yavaş bir şekilde kafa salladım. Sonra gözlerim Cengiz abiye ve Semra teyzeye kaydı. Onlar da herkes gibi endişeliydi. Sanırım şu an burda endişeli olmayan tek kişi vardı. Asaf abi.
Kollarını göğsünde bağlamış dik dik bana bakıyordu. O kadar öfkeli görünüyordu ki kolumdan tutup beni kaldıracak sonra da tokatı yapıştıracak diye korkmuştum. Sanırım gözünde düştükçe düşüyordum. Önceden beni görmemesinden yakınırdım şimdi ise iğrenç bir varlıkmışım gibi bana bakmasından yakınıyordum.
"Sen istersen dinlen abim" gözlerimi abime çevirdiğimde endişe yüzünden gözbebekleri büyümüş , akı kızarmış gözleriyle karşılaştım. Çok korkmuştu. Ne kadar didişsek birbirmizi yesek de abim ben hastalanınca dayanamaz hemen yumuşardı. Bana çok düşkündü.
Başıma bir şey gelmesine dayanamazdı.Başımı aşağı yukarı onaylarcasına salladım ama gitmek istemiyordum. İçimde bir şeyler kopuyordu. İçimdeki kız çocuğu gözlerini belertip başını iki yana sallıyordu. Bana bu fikirleri veren şeytanlarım bile bana korku dolu gözlerle bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKİDE
Teen FictionAşkı yanlış kişide bulmuştum. Yaptığım hatalar onu bana beni ona itmişti. Hataydı. Yanlıştı. O abimin en yakın arkadaşıydı. Onu abim gibi görmeliydim. Ama neden göremiyordum. Neden onun da beni kardeşi gibi görmesini istemiyordum. Neden kalbim am...