AKİDE

Bölüm 37

Medya= Jake Hill : Die A king

(biliyorum böyle şarkılar çoğunuza gürültü gibi gelebilir ama böyle karanlık şarkılara aşığım)

Dudaklarında hissettiği dudaklarla şokla kasıldı genç adam. Genç kız ise heyecandan ölecekti. Kalbi o kadar hızlı çarpıyordu ki. Genç kız kalbinin ağzından fırlayıp genç adamın ağzına düşmesinden korkuyordu.

Nolduğunu anlamadan dudaklarını araladı genç adam. Nedeni sormadan, kızın ikinci defa gördüğü in mi cin mi bilmediği adamı öpmesinin sebebi aklına bile gelmedi.

Kızın alt dudağını ağzının içine çekerken dünyada değillerdi sanki. Kız ise adamın bu yaptığıyla daha da şaşırmış daha da aklını kaybetmişti. Şu an hiçbir şey umurlarında değildi. Ne üzerinde yattıkları saman yığını ne de üzerlerine bulaşan saplar. Sadece birbirleri için birbirleri vardı.

Kız içgüdüsel olarak ağzını açtı. Genç adamın işini kolaylaştırmıştı bu. Alt dudağını sertçe emdikten sonra üst dudağını emmeye başladı. Dudakları tutkuyla dans ederken kızın ellerini bıraktı genç adam

Özgürlüğüne kavuşan eller sanki adresini biliyormuşçasına genç adamın ensesine kondu. Genç adam kızı şehvetle öperken kız ne yapacağını bilmiyordu. Tek yaptığı ensesindeki elleriyle onu kendine daha da çekmekti.

Hayatında kimse olmamıştı kızın. Hep hayalini kurmuştu genç adamın. Babaannesinden hep kendilerine dair hayaller işitti. Babaannesiyle hayaller kurdu. Küçücük çocuktu daha babaannesi genç adamın aşkını yüreğine doğru düşürdüğünde.

Genç adamın bir eli kızın belini sertçe sıkarken diğer eli düşmenin etksiyle açılan elbiseyi yukarı doğru sıyırıyordu. Sonra bulduğu bu fırsatla elini kızın bacağında gezdirip okşadı.

Kız heyecandan tir tir titrerken genç adamı taklit etti. Genç adam onun alt dudağını emerken o da ağzının içindeki üst dudağı beceriksiz bir şekilde emdi.

Kızın iyice sıyrılan elbisesi sayesinde genç adamın eli kızın kalçasına ulaşmıştı. Bu öpüşmeler onlara yetmemiş gibiydi. Üstelik hayatında ilk defa öpüşen kız boğulacak gibi olmuştu.

Genç adamın ağzını kızın ağzından çekmesiyle içine derince havayı çeken kızın, genç adamın çenesini sertçe emmesiyle yine nefesi kesilmişti. "Ah!"

Genç adam gözlerini kapatıp delicesine inleyen kızın ağzına avucunu bastırdı. Böylece kızın iniltileri avuç içinde hapsolacaktı.

İkisinin de normalde olsa asla yapmacakları şeyleri yaptıkları ilk andı. Kız bir ateş yakmıştı ve adama düşen o ateşi harlamaktı.

Kendini sertçe kıza bastırmasıyla kız çığlık attı. Kızın çığlığı avuç içinde takılı kaldı. Kendisi ise oldukça sessiz bir şekilde inledi.

Sonra avucunu çekip kızın dudaklarına tekrar yaklaştı. Dilini önce kızın dudaklarında gezidirip sonra ağzının içine kaydırdı.

Kız ağzını istila eden dille donup kalsa da genç adama elinden geldiğince karşılık verdi.

Bu sırada genç adamın eli kızın külodunun kenarlarında geziniyordu. Genç adam geri çekildi.

Hala aklı yerine gelmeyen kız afallamış ve tutkudan kısılmış bakışlarını genç adama dikti.

"Durmalıyız " diye fısıldadı genç adam alnını kızın alnına yaslayıp soluklanırken. Genç kadın da ise durumlar farklıydı.

İçi cayır cayır yanıyor, kasıkları sızım sızım sızlıyordu. Ama genç adamın durmasıyla uçup giden aklı yeni yeni yerine gelmişti. Gözleri utançtan ve pişmanlıktan dolarken acıyla fısıldadı.
"N-ne yaptım ben? "