Bölüm 53

23.1K 1.1K 1.4K
                                    

Medya= Mor ve Ötesi: Bir Derdim Var 🖤

Bir derdim var artık tutamam içimde
Gitsem nereye kadar
Kalsam neye yarar
Hiç anlatamadım hiç anlamadılar
Herkes neden düşman
Herkes neden düşman

"Akşam burda mı yatsam?" diye kendi kendime söylendim kuru fasulyeden bir kaşık alıp ağzıma tıkıştırırken.

Abim ağzındaki kaşığı çekerken dehşete düşmüş bir ifadeyle baktı gözlerime. Bir kaç saniye baktıktan sonra "Yok artık" diye çıkıştı  isyan eder gibi. Sonra da gözlerini devirip alayla söylendi "İstersen bizim yatağımızda ikimizin arasında yat"

Abime bir iki saniye boş boş baktıktan sonra dediği şeyi ciddi ciddi düşünüyormuş gibi yaptım. Başımı aşağı yukarı salladıktan sonra kaşlarımı indirip "İyi fikir" diye mırıldandım alt dudağımı aşağı doğru kıvırıp çenemi büzerken.

Abim bir kaç saniye bana bakıp gözlerini feryat eder gibi havaya dikti. "Ulan kendi öz kardeşim ocağıma incir ağacı dikecek" diye isyan eder gibi konuştu.  Onun bu tavırlarına içimden sinsi sinsi sırıttım. İçimdeki şeytan avuçiçlerini birbirine sürtüp kahkaha attı.  Ama dışım oldukça ifadesizdi. Bakışlarım düzdü.

"Hadi hadi" dedi abim . Ağzımdaki kaşığı çekip ona gözlerimi kaldırarak baktım. Gözlerim yüzünde gezinirken o dudaklarını araladı.  "Ye de git sen, artık geç oldu"

"Abi saat daha 19" diye çıkıştım.

"Bizim işimiz var yengenle" demesiyle Sermin'in yediklerinin hepsi boğazına tıkandı sanki. Kız kıpkırmızı olup, öksürük krizine girerken panikle ayaklandım. Ben sırtına yavaş yavaş vururken abim elindeki bardaktan su içirmeye çalışıyordu.

°

"Kızım gitsene artık" diye söylendi abim bilmem kaçıncı kez.

"Of abi" diye söylendim çayımdan büyük bir yudum alırken. Bilerek hüpleterek içimiştim daha da sinir olsun diye. "Bu gece burdayım" diye söylendim bakışlarım onlara kayarken. "Sabaha kadar benimle film izleyeceksiniz"

Abim ağlar gibi bir ses çıkardı. Sermin ise sürekli abimi dürtüyordu. Sanırım bana ayıp olduğunu düşünüyordu. Ayıp falan olduğu yoktu. Biliyordum ben burdan gider gitmez işi pişireceklerini, amacım abime gıcıklık yapmaktı. O bize az gıcıklık yapmamıştı zamanında.

İlk çayımızın içine etmişti. Gelmiş oturmuş her şeyi yemişti. Bunlar unutulacak şeyler değildi. Ve gün benim için intikam vaktiydi.

"Hadi hadi" diye söylendi abim ayaklanırken. "Seni eve bırakayım"

"Hayır ya!" diye çıkıştım. Ses tonu oldukça yüksekti. Bir yere gittiğim ya da gideceğim yoktu. Rüyasında görürdü bu gece aşne fişneyi. Ben  de Şuara'ysam bu gece maç yoktu onlara. Gerekirse ortalarında yatar gene de engel olurdum. İş inada binmişti bir kere.

Ama hesaba katmadığım başka bir şey oldu. Abimin bu kadar kudurmuş olabileceğini tahmin etmemiştim. Her şeye üşenen zamanında elinden gelse 'Beni tuvalete götür' diyen abim birden kollarını bacaklarımın ve ensemin altından geçirip, beni kucağına aldı. Şokla sarsıldım onun bu ani haraketine. Her şeye üşenen abim iş o işe gelince hiçbir masraftan kaçmıyordu bakıyordum. Evden kucağında benle çıkarken kaderime razı olmuştum ses etmiyor, gitmemek için direnmiyordum. Sadece ona öldürücü bakışlar atıyor, onu gözlerimle kınıyordum.

Biraz sonra beni arabaya bindirip tekrar kapıdaki karısına ilerlemesiyle elim hemen arabanın kapısının kulpuna gitti. Defalarca çekiştirdim ama açamadım.

AKİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin