Bölüm 36

35.3K 1.5K 340
                                    

Medya =Kahraman Deniz: Suç Mahalli 💙

Yol yorgunluğunu falan umursamayıp kızı görmek istemiştim ama maalesef kız evde yoktu. Şimdi ise sıkıntıdan ölecektim. Gitmek istiyordum. Halam ve Şaziye yenge gitme diyordu.

Ramazan amca sırıtarak kaşlarını kaldırdı. "Damadım" dedi gülerek. "Damadım nerede?"

Sonra küçük bir alkış çalıp halama baktı. "Damadım olacak benim artık" sonra halama sorgucu bir bakış attı. "De mi ana?"

Halam gülümseyip Ramazan amcaya yaklaştı ve onun başını okşadı. "He gözel oğlum he"

Sevinçle kahkaha attı Ramazan amca. Çocuk gibiydi. Zaten zekası 7-8 yaşlarında bir çocuktan farklı değildi. Ramazan amca da zeka geriliği vardı. Bir nevi zihinsel engelliydi yani. Çocuk gibiydi saftı, masumdu.

Şaziye teyzede de zeka geriliği vardı ama Ramazan amca kadar değildi. Onun hareketleri daha normaldi. Ramazan amca böyle olduğu için oldukça geç yaşta kendi gibi bir kadınla evlenmişti. Ama mutlulardı.

Halama bakıp ofladım. "Nerde kaldı bu kız hala?"

Halam kaşlarını çatıp oturduğu yerden elini beline attı. "Bakıyorum şimdiden görümcelik yapmaya başladın kızıma?" demesiyle hızla başımı iki yana salladım.

"Yok halam" dedim kendimi savunmak istercesine iki elimi açık bir şekilde havaya kaldırırken. "Hiç öyle yapar mıyım ben?" Kaşlarımı kaldırdım. Sonra başımı hafifçe sağa büktüm. Oldukça masum bir duruştu bu." Ben sadece merak ediyorum kızı. "

Halam başını salladı bilmiş bilmiş. O sırada dışarıda sesler geliyordu. Sanırım biri sinirliydi ve homurdanıyordu. Bu oldukça güzel ve tatlı bir sesti. Merak ve heyecanla yerimde dikleştim.

İçeri öfkeli nefeslerini vererek yeri döven adımlarla giren kızı hızla inceledim. Ufak tefek zayıf bir kızdı. Ve ufaklığı onu yaşından daha da küçük gösteriyordu. Sanki 15-16 yaşındaki bir çocuk gibiydi.

Küçük bedenine rağmen belirgin kıvrımları vardı. Tamam göğüsleri öyle çok büyük değildi. Ama küçük de değillerdi. Ve harika bir baseni vardı. İçimden şeytanice gülümsedim. Abim çok şanslıydı. Sonra içimden haince kahkaha attım. Bu kızla abime sabahlar olmazdı.

Kız şokla bana baktı. Ben de samimi bir şekilde gülümsedim ona. "Beni tanıyamadın mı yoksa?".

Başını hızla iki yana sallayıp benim oturduğum sedirin dibine kadar geldi. "Tanımaz olur muyum hiç?"

Hızla ayaklanıp ona sarıldım. Abimin aksine ben halama neredeyse aşık olduğum için çoğu zamanımı burada geçirirdim küçükken. Sermin' le de az karşı komşunun eriğini çalmışlığımız yoktu hani.

Hızla ayaklanıp kollarımı ince beline sardım. Benden biraz kısa olduğu için biraz eğilmem gerekmişti. Sonra birbirimizden uzaklaşıp birbirimize gülümsedik.

Sonra gülümsememi genişletip ona başımla kapıyı işaret ettim. "Hadi yenge" dedim kaş göz hareketleri yaparak. "Biraz yalnız konuşalım seninle"

Yenge dememle yanakları hafif pembeleşti ve utangaçça arkamızda oturan halamla, babasına baktı. Sonra yerde olan bakışlarıyla başını salladı.

°

Saatlerce onun odasında sohbet etmiştik hava kararmadan dönmem gerektiği için ayaklanmıştım. Kızı gerçekten çok sevmiştim. Sohbetimiz hiç bitmesin istemiştik. Gerçekten ama gerçekten çok sağlam bir kıza benziyordu.

Eve girince yer sofrasına tabak koyan anneme baktım. Gözleri dolu doluydu ve elleri tir tir titriyordu. Babam ise volta atıyor arada pencereye bakıyordu. Sonra öfkeyle bağırdı. "Hala gelmedi it oğlu it"

AKİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin