Bölüm 32

42.7K 1.8K 554
                                    

Medya =Emir Can İğrek :Nalan

(Beni bu şarkıya bağımlı yapanlar utansın 😂😂 kanser gibi şarkı beynimden gitmiyor Bi türlü.  Şaka maka Beni bu şarkıya tanıştıran okuyucularıma teşekkür ederim) kanseverSCS

Dizinin dibi çok güzel yer ama yaşayamam ben orada

Sen bahçesin ben kasırga
Çiçeklerin kopar burada
Yapma

°

Korkudan donmuş kalmıştım. Arkama bile bakamıyor kımıldayamıyordum. Korku ilmek ilmek ruhuma işlenirken tek yaptığım şokla açtığım gözlerimle, kaskatı bedenimle öylece durmaktı.

Arkamdan tekrar dürtülmemle Korkuyla titredim. "Şuara" duyduğum fısıltıyla içime buzlu sular serpilmiş gibi ferahladım. Yavaşça arkamı dönüp mavilerimi elalarına diktim.

"Napıyorsun sen?" diye fısıldadı çattığı kaşlarını kaldırarak.

Yutkunup gözlerimi kaçırdım. Önce arkama sonra bana kayan bakışları daha da karardı. "İnsanları gözetlemeye utanmıyor musun?"

Gözlerine bakıp kaşlarımı çattım. Sinirlenmiştim. Söz konusu olan kişi benim abimdi ve ucu bana da dokunacak bir meseleydi. Ayfer'i yenge olarak istemiyordum.

Tam dudaklarımı aralayıp öfkemi kusmaya hazırlanırken kaşlarını çatıp hırsla konuştu."İnsanların özeline dahil olamazsın"

Öfkeyle derin bir soluğu içime çektim ve Kollarımı hafifçe göğsümde bağladım. "O benim abim" kaşlarımı kaldırıp yüzüne dikkatle baktım. "Ve bu beni de ilgilendiren bir mesele!"

İşaret parmağımı göğsüne batırdım. "Ve sen" tehditkarca kaşlarımı kaldırıp başımı hafifçe sağa doğru büktüm. "Neler döndüğünü bana anlatacaksın!"

Alayla kaşlarını kaldırdı. "Yok yaa?"

Öfkeden boynumun yüzümün yandığını hissettim. Emindim ki şu an kızarmıştım. Sinirden çatlayacak gibi hissediyordum. Tehditkarca kaşlarımı çattım. "Tamam" sesim o kadar tehlikeli bir tonda çıkmıştı ki ben bile kendimden korkmuştum.

Kollarımı tekrar göğsümde bağlayıp bakabileceğim en havalı bakışı ona attım. "Ben de Şuara'ysam" dik ve kendinden ödün vermeyen halimi bozmadım. "Bu meseleyi öğrenirim".  Derince soluklandım. Sinirden aldığım nefesler yetmiyordu. "O zaman kaybedecek olan sensin"

Sert imamla o kadar  afallamıştı ki. Ne demeye çalıştığımı çok iyi anlamıştı. Açıkca beni kaybedeceğini söylüyordum. Kaskatı kesilen bedeniyle bana baktı. Söyleyecek bir şeyi yoktu.  Yapacak bir şeyi yoktu.

Sinirle inleyip harekete geçtim. Bir kaç adım atmıştım ki tişörtümün fiyonkundan sertçe çekildim. Zorlanma sonucu kumaştan gelen çığlığı duymamla panikle arkama döndüm. "Hayvan!" panikle fiyonka baktım yırtık görünmemesiyle derin bir nefes aldım.

Kaşlarımı çatıp gözlerine baktım. "Bırak fiyonkumu!"

İmayla söylendim. "Zaten bir şey söylediğin de yok!"

"Ooff" gözlerini devirip havaya baktı.

Hala fiyonkumda olan eliyle daha da köpürdüm. Bu tişört benim en sevdiğim tişörtlerimdendi. "Ya bıraksana!"

"Tamam" dedi istemeye istemeye. "Anlatacağım" sonra sinsice gözlerimin içine baktı. Gözlerinde dans eden şeytanları görmemle ürkmüştüm. "Ama bir şartla"

AKİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin