Bölüm 27

48.2K 1.7K 1.1K
                                    

Medya :Jab Khalib :Leila

Sizden yabaliceğiniz kadar yorum yapmanızı rica ediyorum.

Hatta yoruma boğun beni 🤭🤭

°

Nefesim kesilmişti. Dudaklarımı aralamış şokla ona bakıyordum. Heyecandan nefes bile alamıyordum.

Midemdeki asit fokur fokur kaynıyor ,elim ayağım dökülüyordu sanki. Afallama hissiyle sarsılırken defalarca cümlesini beynimde döndürüyordum. Ama çıkan anlam hep aynıydı sanki.

Anladığım şeyler beni daha çok heyecan duygusuna çekerken gözlerimi ondan çekemiyordum. Ağzımın açık olduğunu ağzımın içinden giren havayla anlarken ağzımı kapattım.

O ise hızla belimdeki elini çekip gözlerini kaçırdı. Gözleri yerdeyken düşünceleriyle ve yaptıklarıyla savaşır gibiydi.

Heyecanla gözlerimi kırpıştırıp beklenti dolu bakışlarımla yüzüne baktım. "B-bu" titreyen sesimi düzenlemek için bir kaç saniye duraksadım. "Bu ne demek?"

Gözleri heyecanla parlayan gözlerimle buluştu. Çenesini sıktı sonra içten bir şekilde adımı fısıldadı. "Şuara"

Baktı gözlerimin en dibine. Gözlerimin okyanusunda boğulmayı istercesine.

Baktım gözlerinin en dibine. Gözlerinin cehenneminde yanmak istercesine.

Karanlık şahitlik ederken gözlerimizle konuşmamıza ben içimden tek bir şeyi geçirdim. "Allah'ım bu adamı kaderime ilmek ilmek işle"

Sessizlik bir matem gibi çevremizi kuşatırken biz sadece gözlerimizle konuştuk. Ama yetmedi bu ruhumu doyurmaya.

Dilinden dökülecek kelimelerin ruhuma sarılmasına ihtiyacım vardı.

Heyecanla, beklentiyle baktığım gözlerime bakıp dudaklarını araladı. "Şuara ben"

"Kim var lan orda!" abimin yüksek sesiyle gözlerim kocaman açıldı. Onun da tepkisi benimle aynıydı. Abimle aramızda araba vardı ve abim bize çok uzaktı. Bu karanlıkta bizi görmesi zor olurdu.

Korkuyla ona baktım. O ise hemen elini başıma atıp başımı eğdi. Başıma baskı uygulayarak eğilmemi sağladı. Beraber eğilip arabaya sığındık. Araba bizi gizlerken oldukça telaşlanmıştım.

"Bittik!" korkuyla dolan gözlerimi ona çevirdim. "Bittik biz!"

Başını sallayıp ayaklanmak için hareketlendi. "Önder'le konuşacağım!"

Sert ve kendinden emin sesiyle şokla sarsıldım. Ve kaşlarımı çatıp fısıldayarak konuştum. "Neyi?"

Küçük, aşağılayıcı bir kahkaha attım. "Neyi konuşacaksın?"

Kendi kendime homurdandım. "Daha ben bile ne olduğunu, aramızda ne olduğunu anlamadım!"

Suçlulukla başını eğdi. Dolan gözlerimi kırpıştırdım. Bana karşı ne hissediyordu?

Biliyordum beni kardeşi gibi görmüyordu. Kıskançlıktan çatlamıştı. Çay demlerim demişti. Bu ne demekti. Neden açık değildi? Neden kendini bu kadar kapatıyordu?

"Lan kim var diyorum! " abimin öfkeli sesi kısa bir an sonra durdu ve boş sokakta küçük bir kahkaha attı. "Anasını satayım ya ben böyle mallar görmedim!"

Başımı eğip bulduğum boşluktan abimi izledim. Başını iki yana sallayıp kendi kendine güldü. "İnsan fingirdeşecek başka bir yer seçer ya la!"

AKİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin