Bölüm 16

49.4K 1.9K 398
                                    


Medya : Önder
The weeknd =Call Out My Name 🖤

Aslında çok kolaydı insanları mutlu etmek. Küçücük bir şeyle bile mutlu olabiliyorduk. Ama neden mutsuzduk? Ya da neden kendimiz dışında birilerini mutlu etmeye çalışmıyorduk?

Elimdeki boş kese kağıdını güzelce katlayıp yanımdaki çekmecenin üst gözüne koydum. Bu küçücük akide şekerleri beni nasıl da mutlu etmişti? Bir anlık bütün dertlerimi unutmuştum ve yüzümde, gözlerime bile ışıltısı bulaşan bir gülümseme oluşmuştu.

Aşağıda mutfaktan gelen seslerle irkildim. Semra teyze yine bir şeyler yapıyordu. Kıçımı kaldırıp acilen ona yardım etmeliydim. Zaten buraya yerleşmiş tekrar kadına yük olmuştum.

Yataktan yavaşça kalktım ve üstümü düzelttim. Elimi saçlarıma attım ve kaşıdım. Elime bulaşan yağla yüzümü buruşturdum. Oof ne zamandır banyo yapmıyordum ben. Tamam hiçbir zaman çok titiz bir kız olmamıştım. Günlük banyo yapan tiplerden hiç değildim ama en azından üç günde bir mutlaka banyo yapardım.

Ve ben yaklaşık bir haftadır banyo yapmamıştım babam beni odama kilitlediği günden beri. Aslına kendi odamda banyom ve tuvaletim vardı ama ben canı sıkılınca kendini unutan tiplerdendim. Kendime bakmaz tuvalete bile çok sıkışmadıkça gitmezdim. Bir çeşit kendimi cezalandırma yöntemi olabilirdi bu bilmiyordum. Ama farkında olmadan yapıyordum.

Merdivenleri küçük adımlarla bitirdim. Semra teyze yine arkası dönük bir şeyler hazırlıyordu. Bu sefer kıyamamıştım onu korkutmaya. O yüzden yavaşça yaklaşıp arkasından sarıldım ve yüzüne kocaman sulu bir öpücük bıraktım.

Semra teyze kollarımı boynuna atmamla kısa süreli irkilse de sonra öpücüğün etkisiyle sankinleşip mayışmıştı. "Deli kız seni!" diye mırıldandı kıkırtıları arasından.

Yavaşça kollarımı boynundan çözüp dudaklarımı büzdüm ve yanaklarını sıkıştırdım. "Sultanım bu gün spesyelinizde ne var acaba?"

Elleriyle yanaklarını sıkıştırdığım ellerimi itekledi. Sonra ellerini beline koyup kaşlarını çattı. "Sen niye yataktan çıktın?"

Dudaklarımı büzüp kaşlarımı indirdim ve en masum bakışlarımı Semra teyzeme gönderdim. "Sıkıldım."

Bana kızmak için kendini zorluyordu biliyordum. Çünkü o bana hiçbir zaman kıyamazdı. Ne en sevdiği tabak takımımından bir tabağı kırıp takımı bozduğumda ne de Bekir amcanın evlilik yıl dönümlerinde aldığı sahte çiçekleri düşürdüğümde kızmıştı bana.

"Ah be kızım! " Öfkeyle mırıldandı. Daha çok öfkesi sahte gibiydi. Gibisi fazla öfkesi sahteydi bana kıyamıyordu. "Git yat çabuk!"

Gözlerimi kırpıştırdım ve dudakları mı daha da büzüdüm."Sıkıldım ki"

Kafasını havaya kaldırıp nefesini dışarı verdi. Üzgün bakışlarını yüzüme dikip dolmaması için zorladığı gözleriyle yüzümü inceldi. "Bizi çok korkuttun be kızım"

Dudaklarımı ısırdım ve dolan gözlerime rağmen kocaman gülümsedim. Ona yaklaşıp kollarımı boynuna doladım. "Kıyamam ben minnoşuma"

O da kollarını belime doladı ve sarılışıma karşılık verdi. Ondan sonra ise onu onunla yemek hazırlamaya ikna etmiştim. Şimdi ise sofra hazırdı ve yemek yiyorduk.

Bekir amca baş köşedeyken Semra teyze hemen sağ yanındaydı. Cihan ise Semra teyzenin karşısındaydı. Ben ise. Ben Asaf'ın tam karşısında Semra teyzenin yanındaydım.

AKİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin