Bölüm 48

29.9K 1.3K 1.8K
                                    

Medya = Lana Del Rey:Salvatore🖤🖤

Yaralarım var benim
Ben büyüdükçe kanayan.

Yıkılan hayallerim var benim
Altında ezilen ruhumu hiçe sayan

Sorduğum sorular var benim
Cevapları içimi yakan

Hayatta kalmaya çalıştıkça daha da ölüyorum.

(Yine ufak bir karalama)

Sözleri beynimde eko yaparken boş boş baktım gözlerine

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sözleri beynimde eko yaparken boş boş baktım gözlerine. Gözlerinde gördüğüm ciddiyet ve korku beni tedirgin etse de dudaklarımdan firar eden kahkahaya engel olamadım. Kahkahalarımın arasından mırıldandım.

"Şaka?"

İçim çıkına kadar gülmeye başladım.  O ise gözlerini bana dikiyor korkuyla bana bakıyordu. Ciddi ifadesini bozmaması beni daha da tedirgin ederken kahkahalarım seyrekleşti ve duruldu. Korkuyla ona baktım.

"Şaka yapıyorsun değil mi?"

Başını iki yana sallamasıyla küçük dünyamda deprem oldu sandım. Bütün hayllerim bütün umutlarım yıkıldı sanki.

"Çok ciddiyim ben Şuara" diye mırıldandı güçsüz, mahcup bir sesle."Benim bir oğlum var"

O kadar afallamıştım ki diyecek hiç bir şey bulamıyordum. Hala içimde anlamsız bir umut vardı. Hala bunun gerçek olmama ihtimaline sığınıyordum.

"B-bu nasıl o..?" sözlerimi tamamlama boğazıma oturan keskin bir acı engel oldu. Yutkunup acıyı dindirmeye çalıştım. Ama geçmedi. "Olur?"

Zor zekât tamamladığım cümleme karşın başını eğdi. Gözleri yalnızca yerdeydi.  Sakinliğim ve afallamışlığım yok olurken hızla ayaklandım. Tam karşısında dikilip yakalarına yapıştım.

O kadar güçlü kavradım ki gömleğinin yakalarını sanki tutunacak tem umudum bu yakalar gibiydi.

Bütün öfkem sesime yansırken var gücümle bağırdım. "Sen ne saçmalıyorsun Allah'ın belası herif?"

Gözlerini yerden kaldırıp akı kızarmış gözlerle baktı bana. Gözlerinden acıyı mahcubiyeti görsem de bu benim içimi dolduran sinire engel olmadı.

Tuttuğum yakalarından sarsmaya devam ettim onu. "Bir şey söyle!"

Çığlık çığlığa söylediğim sözlere sakince cevap verdi. "Lütfen otur dinle beni!"

Öfkeyle yüzümü buruşturup suratına okkalı bir tokadı geçirdim. Tokatımın etksiyle yüzü yana savrulmuş, saçlarından bir tutam anlına süzülmüştü.

Bir kaç dakika  hareketsiz kaldıktan sonra başını bana doğru çevirdi. "Lütfen dinle" diye yalvarırcasına konuştu .

İçimde taşıdığım anlamsız umut tanesi beni yanına oturmaya zorlarken yüz ifadem oldukça sertti. "Konuş!" diye buyurdum sertçe.

AKİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin