Bölüm 38

34.3K 1.5K 316
                                    

Medya =Roni Alter:Follow Rivers

Abime dikkatle bakarken kendi içimde sürekli sorguluyordum? Bu adam neye kızmıştı ki? Bence kesin kız beklediğinden güzel çıktı diye kızmıştı. Yoksa ilk defa gördüğü bir kıza niye kızacaktı ki?

Ben dalgın dalgın onlara bakarken annemin sahte öksürüğüyle hemen anneme döndüm. Annem kaş göz işaretleriyle tuttuğum söz tepsisini işaret ederken hemen silkelendim ve onlara doğru adımladım

Tam ikisinin arasında durdum ve Sermin'e kocaman gülümsedim. O ise gülüşüme oldukça soluk, zoraki bir şekilde bir gülüşle karşılık verdi. Bu kız neden bu kadar tedirgin olmuştu ki?

Neyse daha fazla dalmanın anlamı yoktu. Ben bunu nasılsa öğrenirdim. Tuttuğum tepsiyle ikisine baktım. Birbirlerine kırmızı kurdela ile bağlı yüzükleri aldılar.

Abimin gümüş yüzüğünü Sermin almıştı. Abim bilerek yüzüğü gümüş istemişti. Hem altının erkeğe haram olduğu için hem de altın sevmediği için böyle istemişti.

Sermin utangaçca abimin yüzük parmağına geçirdi yüzüğü. Abim daha da kaşlarını çatmıştı.

Sertçe tuttuğu kızın küçük eli avucunun içinde o kadar narin o kadar kırılgan duruyordu ki. Abim bunu umursamayıp sertçe geçirdi yüzüğü kızın parmağına.

Uzun kırmızı kurdela yavaşça yere doğru süzülürken birbirlerine diktiler gözlerini. Birinin bakışlarında çekingenlik, utanma dans ederken diğerinin gözünde öfke ve nefret dans ediyordu.

°

Kahramanmaraş'tan gelen Cafer amcam gelirken Gazi Antep'e de uğramış söz tatlımızı ordan almıştı. Ve biz de şu an mis gibi baklavalara gömülüyorduk.

Halam yediği tatlıyı sehpaya bırakırken bakışlarını babama dikip konuştu. "Düğünü 1 ay içinde yapalım Kadir "

Abim yemediği tatlıdan bakışlarını çekip şokla halama baktı. "Erken değil mi "dedi tereddütle.

Halam dik dik abime bakıp konuştu. "Hayırlı işler bekletilmez oğlum " sonra gözlerini devirip homurdandı. "Gerçi sen ne anlarsın "

Abim kaşlarını çatıp, dişlerini  sıkıp bakışlarını tabağına dikti. Araya giren sohbetler içilen içecekler derken baya yemiş içmiştik.

Küçük yengem gülüp kaş göz işaretleriyle anneme baktı. "Diyorum ki Ayşe abla " dedi sinsi bakışları abimle Sermin'e kayarken ağzındaki baklayı çıkarttı. "Bunlar şu odada bir yalnız kalsınlar. "

Halam da başını ukala bir tavırla aşağı yukarı sallayıp küçük yengeme baktı. "Kız helal olsun" dedi oldukça şaşırmış bir ifadeyle. "Senin bu aklın arada bir çalışıyormuş "

Yengem mosmor olurken halam gözlerini Sermin'e dikti. Sermin tedirgince abime bakıp ayaklandı. Abim de sertçe kalkıp onu takip etti.

İçime bir kurt düşmüştü. Ve bu kurt beni oturduğum yerde kıvrandırıyordu. Yok böyle olmayacaktı, dayanamayacaktım artık. Onlar kalkalı daha saniyeler olmadan burda çatlayacaktım.

Millet koyu sohbete dalmışken ayaklandım. Büyük ihtimalle Sermin' le halamın kaldığı odada konuşacaklardı.

Hızla o odaya doğru gidip kulağımı kapıya yasladım. Duyduğum tek şey abimin oldukça sert şekilde konuşmasıydı. "Bana oyun oynadın! "

Şokla sarsıldım. Ne oyunuydu bu? Eğilip kapı deliğinden içeriye göz atmak istiyordum ki belime dolanıp beni havalandıran kollarla dudaklarımdan firar etmek isteyen çığlığı dudaklarımı sertçe biribirine bastırıp yuttum.

AKİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin