Bölüm 45

33.8K 1.3K 538
                                    

Medya = Cem Adrian:Ben seni çok sevdim 🖤

Gözlerim gözlerine takılı kalırken göz kapaklarımı açık tutmakta direniyordum. Onun elalarından kopmak istemiyordum. Gözlerim kapanırken gözlerimi kırpıştıp zorlukla açtım.

Biraz önce ağırlığının bana zarar vermesinden korkup kendi tarafına uzanmıştı. Birbirimize sadece bakıyor ,birbirimizde kayboluyorduk.

Ağrı kesicinin etkisiyle gözlerim yorgunlukla çökerken uykuya direnmek daha da zorlaşmıştı. Bilincim kaybolmakla , belirmek arasında o ince çizgideydi.

Asaf daha daha fazla bu durumuma dayanamamış olacak ki elini uzatıp yanağıma dokundu. Eli yanağımı okşarken fısıldadı. "Uyu gök gözlüm"

Gözlerim sanki bu emri bekliyorlarmış gibi kapanırken uyku bütün yüküyle üstüme çöktü.

°

Gözlerim aralarken bu sıkılma hissi beni boğacakmış gibi hissediyordum. Sanki tüm vücudum bir abluka altındaydı. Gözlerimi hafif aralayınca bana sımsıkı sarılan kollarla karşılaştım.

İlk başta  uykunun verdiği sersemlikle afallasam da bu kolların sahibin verdiği huzurla hafifçe gözlerimi kapattım.  Sonra hızla gözlerimi araladım.  Elimi uzatıp komodinin üzerindeki telefona uzandım. Ama sadece uzandım. Asaf sıkı sıkı tutmuştu beni ve bırakmıyordu.

"Asaf" diye mırıldandım kollarından sıyrılmaya çalışırken. Ama beyimiz, kış uykusu yüzünden uyanma belirtisi bile göstermedi.

Duyduğum ayak sesiyle korkuyla sarsıldım. Belki de Semra teyze Asaf'ı uyandırmak için geliyordu. Korkuyla çırpınan kalbimi sakinleştirmeye çalışıp , Asaf'ın kollarından sıyrılmaya çalıştım.

Ben debelendikçe belim feci bir şekilde ağrısa da umursamadım. Ben debelenirken ayak sesleri oldukça yaklaşmıştı . Kalbim boğazıma çıkarken dirseğimle karnını dürtüyordum. "Asaf ya!"

Sesler oldukça yaklaşmıştı. Yutkundum. Sonra nerden bulduğumu bilmediğim bir güçle onu ittim. Öyle bir ittim ki beyefendi hafifçe homurdandı. Ama hala uyuyordu öküz.

İtişim oldukça kuvvetli olduğundan biraz uzaklaşmıştı. Hızla aşağı inip yatağın yanındaki zemine uzandım . Yattığım yer kapının tam tersi yönünde olduğu için beni görmesi zordu. Tabi yatağın diğer tarafına geçme ihtimali de vardı. Ama vaktim kısıtlıydı. Ben yere uzanır uzanmaz kapı açılmıştı zaten.

Sırt üstü uzandığım için sırtım resmen acıdan zonkluyordu ama umursamadım.  İçimden bildiğim tüm duaları okurken Semra teyzenin sesini duydum. "Asaf!"

Korkum daha da artarken kalbim delirmiş gibi atıyordu. Boku yemiştim. Eğer Semra teyze Asaf uyanmazsa hemen başımın üstünde bulunan komodinden sürahiyi alıp Asaf'ın üstüne boca edebilirdi. Bazen bunu yapıyordu. Bize defalarca söylemişti.

Asaf uyanmamış olacak ki Semra teyze daha yüksek bağırdı. Asaf'ı o kadara şiddetli dürtüyordu ki yatak sallanıyordu. "Hadi kalk oğlum"

Asaf'ın boğuk uykulu sesi kulaklarımı doldururken elimi gülmemek için  ağzımın üstüne bastırdım. "Şuara"

Sonra köşeli jetonum nihayet düşünce korkuyla sarsıldım. Asaf'ın salaklığı yüzünden Semra teyze burda olduğumu anlayabilirdi.

Korkudan içim içime sığmazken biraz sonra Semra teyzenin kızgın sesi ve vurma sesleri kulaklarımı doldurdu. "Ulan ahlaksız" Semra teyze nefes nefese konuştu. O kadar hızlı vuruyordu ki nefes nefese kalması normaldi. "Kızcağızı pis rüyalarına mı alet ediyorsun?"

AKİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin