🅾30. Bölüm: "CAHÎM"🅾

29.4K 566 3.9K
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kimseye söylemeyeceğim kadar çok darbe aldım.

Haklıyken haksızlığı öğrendim. Sus dediler, sustum. Fakat herkesi karşıma alacağım adamın erkek kardeşi ona duyduğum olmayan güvenimi parça parça sarstı.

Olmayan güven sarsılır mıydı? Yıllardır üzerinde düşünüp durduğum amansız cevap, Dağhan vesilesiyle ortama tel tel döküldü. Yalnızım ve kazanan hep başkası. Güçlü durmalıydım, güçlü durmalıyım. Anlamıyordum Aden; 'Kumar oynayacaksan namusunla oynayacaksın,' hep derdi. Şimdi neyin havasındaydı bilmiyorum.

Arslan'a doğrulttuğu silahı indirdiğinde, "Şaka yaptım!" deyip bileğimi bıraktı. Burada küçük çocukların oynadığı sidik yarışını koşturmuyoruz. Ten rengim bir tık daha beyazladığında silahını yere attı. "Beria benim canım."


Arslan öne doğru atıldığında Karel Bey'in araya girmesiyle babasının bedenine tosladı.

"Yalan söylemedim sadece şaka yaptım." Dediğinde, "Dağhan'ın Beria'dan kurtulma gayesini sezdim. İnkar etmiyorum, mekanımda yengesini masaya yatırdı." Aden son iki kelimesi ile yüzünü buruşturdu. "Beria'nın evlendiği adamın aşkını görmek istedim."


Hışımla yüzüne döndüm. "Bu şekilde mi?!" diye patladım.

"Senin lanet şovun bizi ne hale getiriyordu aptal adam! Sana gel demekle hata ettim, siktir git geldiğin kumarhaneye!"

Midem ekşiyince Arslan'ın yanına ilerledim. "Evimden gideceksin." Dili sakin olsa da bakışları aynısını yansıtmıyor Arslan'ın. Sakinliği... Fırtına öncesi sessizlikti.

"Elbette geldiğim ilk günden sorun çıkarmak istemem." 'Ne? Abi geldiğin ilk günden sorun çıkardın zaten.'


"Beni yanlış tanıma bende yanlış olmaz!" Aden silahını beline koyarak bakışlarını Arslan'dan çekip Dağhan'a sabitledi. Dişlerini sıktığında, duruşunu düzeltti.


"Tüm Kılıçhan soyadını taşıyanlar ne yazık ki, senin gibi olmuyor Duhan." Siyahlıkları Dağhan'ın yüzünden bana kaydığında yerimde öfkeden kuduruyordum. Ulan Dağhan, senin belanı da aklını da sikmezsem bana da Beria demesinler puşt!

Baştan aşağı titrediğimde, Elvida kolumdan tuttu. "Beria," yenge dememişti sinirlendiğim bu kadar belli miydi? Kolumu Elvida'nın narin elleri arasından kurtardığımda, göğsüm bir el tarafından yarılmış içimdeki şeytan nefes almadan Dağhan'a kilitlenmişti.

Ateşin Bilinmez Tonu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin