🅾27. Bölüm: "SİNEK KUŞU"🅾

35.7K 702 3.8K
                                    

(Şuraya da KILIÇHAN'ı bırakıyorum :*)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Şuraya da KILIÇHAN'ı bırakıyorum :*)






Kuş olsam önce acılarıma uçar, sonra vurulduğum gökyüzünden yere düşerim.

Tam çakıldım derken yaprak gibi dökülürken bedenimdeki son nefesin, ufacık gagamdan dalga dalga titreşimli acı çekişine katlanamıyorum. Yıllar beni ölesiye süründürmüştü ki soluduğum her oksijen azap olmuştu ciğerlerimde. Ben umut kuşu, değil miydim? Tekerlekli sandalyede yıllarını kaybeden, tezlerini çürüten kuşun umuduydum hani?

Aslına bakarsak umuttan doğan 'Sinek Kuşuyum...' Ne değişti geçmişimde?  Artık tırnaklarımı batırdığım etten vücut yoktu. Sivri tırnaklarım fırlatılmış porselen süsün kırılmış parçasına değdiğinde parmak ucumu incecik kesiverdi.

"BEN SİZDEN KAÇTIM! Geçmişimden, olmayan kendimden vazgeçtim!"

Bir adım daha babasına adım atan kocama baktığımda kuruyan dudaklarımı ıslatacak mecalim kalmamıştı. Islanan yanaklarımdaki nemi, kanayan parmak ucumla sildiğimde Arslan'ın kemikli güçlü eli, Karel Bey'in omuzunu kavradı. "Söyle baba! Dilendiğim günlerde nasıl varlık çektiğini keyifli günlerinin tadını çıkardığını anlat!"

Karel Bey'in omzu sallandığında başını iki yana salladı. "Ne yaptıysam senin iyiliğin için yaptım." Demesiyle demir yürekli adam çıldırdı.

"Benim için beni dilendirdin yani?"

Karel Bey'i sarsan eli düştüğünde yüzü ifadesizlikle çarpıldı.

"Haklısın baba. Tüm geçmişime rağmen hep haklısınız."

"Oğlum."

"Sus anne!"

Alev alev yanan hâreleri Berçem Hanım'ı esir aldı. "Kocana laf söylemediğin için sende suçlusun. Aslında," gözleri Dağhan'ın ayaktaki vücudunu buldu. "Evlatlık olduğum düşüncesini ele alırsak; yalan oluşu DNA testiyle ispatlandı!" 'Ne?'

Ağzım aralandığında, "Keşke evlatlık olsaydım," dediğini işittim. "Fakat sizin kanınızı taşımak için salt Kılıçhan olmalıydım değil mi?"

Annesiyle alaycı konuştuğunda kadının beyaz olan teni gittikçe soluklaştı. "Abi yeter!" demesiyle Dağhan sıktığı dişlerinin arasından tısladı. "Geçmişinin suçlusu annem değil."

Ateşin Bilinmez Tonu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin