🅾33. Bölüm: "YOU SEE RED- Kırmızıyı Gör."

29.6K 614 4.4K
                                    

"Mumu söndüren o parmak, alevlerin acısını da hisseder..." deyip iç çekti.

"Muma dokunan parmağımın yanışı, etini yakan ateşle bir olmuyor."

"Söyler misin, hangimiz acıyı binden fazla sıfata yakıştırabiliyoruz?"

Yüzünü buruşturdu, baş parmağını mumun ateşinden usul usul çekti.

"Ateş benim hayatım oldu," derken yanağımı avuçladı. "Geçmişimizin gençliğini çürüttüler Beria. Çürüyen toprağa hapsettiğin ruhun olmadı."

Haklıydı, Arslan her zamanki gibi bana gösterdiği değeri belirtiyordu. Şamdana yerleştirilmiş kokulu muma yaklaştım. Mum ışığı odayı aydınlatırken, eğilip muma yaklaşmamla Kılıçhan şamdanı benden uzaklaştırdı.

"Yandın, yandım..."

Ciğerlerine çektiği nefesle muma üfledi. Mum söner sönmez sol baldırıma üzgün gözlerle baktı. Bize planlanmış tuzaklar, göklerden yağan yağmur damlalarını irislerimize taşımıştı. Rahmime tutunan bebeğim, sevdiğim adamın kokusunun esaretinden meydana gelmiş; benim kirli psikolojime kurban gidecek varlıktı zira Arslan beni ölümle sınıyordu.

Onsuzlukla sınanıyorum,

Yarınıma küsüyorum.

Vedaların doğurttuğu inlemeli çığlıklar, bana yeni nesil gelecek sunarken yüreğinde üşüdüğüm cephe mezarlıktı. Kibrin alameti, umudumu sömürünce ölümle burun burna gelmiştim. Arslan'ın çıplak göğsüne dikkat ederek -özellikle omzundaki yarasına- başımı güvenli kollarının mabedine yasladım. Kuvvetli, kemikli elleri belimi sıkıca sarınca derin nefes alışını hissettim. Kokusu burnumu yakıp kalbimi küle çevirince gözümün önünde binbir gece masalları canlandı.

Ve bizim hikayemizin, masala dönüşmeyeceği gerçeği tokat edasıyla yanağıma vuruldu.

"Dinlenmelisin." Deyip kollarını gevşetti.

"Bacağına sen uyuyup dinlenirken tekrar merhem sürerim."

Ağır gülümseyişi kırgındı. Yakışıklı çehresini ellerimin arasına alıp, dudaklarının arasındaki nefesi soludum. "Yarınki seçime nasıl çıkacaksın?"

Şamdanı etajerin üzerine veryansın geri koydu. "Yıllarımın neticesine ölüm döşeğinde bile olsam giderim, Beria."

Avucunu avucuma kenetledi. Sıkıca tutup gözlerimin içine bakarak elimden öptü.

"Özellikle vatanımın hakkı ortadaysa, yanımda sen duruyorsan aşktan ölmek pahasına siyasi seçime katılırım."

"Bir: Vatanım, iki: Sen. Sizler için yapamayacağım hiçbir şey yok."

Kalbimdeki mezar, cehennem çiçekleriyle süslendi. Halkına aşık bir siyasetçinin sevgisine layık olabilmeyi her kadın kaldıramazdı. "İyi ki hayatımdasın," dedim kehribar harelerine takıldım.

Cehennemden çiçek, cennetin suyuyla sulandı. Şükrüme bir de bebeğimiz eklenince, Meral Hanım'ın söyledikleri tümceler aklımdan uçtu gitti.

Ateşin Bilinmez Tonu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin