61. BÖLÜM

118 18 3
                                    

"Hazır mısınız efendim?"

Mete oturduğu yerden yavaşça kalktı ve gözlerini önündeki sarı saçları beline kadar uzanan sert bakışlı kıza dikti. Kendi gözlerini anımsatan bu gözler oldukça derin ve anlamlı bakıyordu.

Mağaranın küf kokan duvarın üzerinden birkaç damla sarı renge çalan su damlası düştü. Fakat yere değmedi. Düşen su damlacıkları yere değmeden gökyüzünde asılı kalıyordu. Mete'nin yeşil gözleri mavi renkte parladıktan sonra deniz gibi ışıldadı ve su damlaları buharlaşarak havada yok oldu. Ghost sivri dişlerini göstererek gülümsedi.

"Biraz büyü öğrenmişsiniz efendim. Bunu tek başınıza öğrenmeniz beni gerçekten şaşırttı."

Mete ayağa kalkarak elinde uçuşan eski saman kağıdına baktı. Bir anda kâğıt yanarak yok oldu.

"Artık gücü daha iyi hissediyorum. Bu gerçekten de çok özel..."

Ghost'un gülümsemesi daha da genişledi. Mete'ye doğru bir adım daha atarak ona dikkatlice baktı.

"Onları yok edelim mi?"

Mete sessizce mağaranın çıkışına doğru yönelerek beyaz ışığa dikkatlice baktı. Uzun bir zaman geçmişti.

"Önce herkesi bulmamız gerekiyor. Sonra hepsini yok edeceğiz!"

Ghost Mete'nin arkasından yürüyerek mağaradan çıktı.

"Uzun zaman oldu efendim. Sizin gücünüzü kanımda hissedebiliyorum. Kimse buna inanamayacak!"

Mete elini ileri doğru uzatıp avuçlarını açarak gözlerini kapattı.

"Kanlı Derebeyinin Görüşü!"

Mete'nin avucundan bir çizgi halinde ince bir kesik belirdi. İnce kesikten kan sızarken iyice yarılıp kırmızı bir göz, şeytanı andıran görüntüsüyle yarılan etten dışarı çıktı. Mete sessizce gözünü açmazken avucundaki göz durmadan bir sağa bir sola dönüyordu. Mete yavaşça gözlerini açtı. Gözleri kan içindeydi ve ince siyah bir çizgi halinde göz bebeği hareketsiz şekilde bakıyordu. Ghost Mete'nin arkasına geçerek dağların üzerinde yükselen dumana baktı.

"Tam bir yıl... Bir yıldır bu mağaranın içinde bugünü bekledik. Siz karanlığı kontrol etmenizi bekledik efendim. Herkesin sizi beklediğine eminim."

Mete avucunu kapatarak Ghost'a döndü.

"Bugünü bekledim. Yaşlı bunağın dediğini yaptım ve o dayanılmaz acıyı çektim. Artık gücümü görmek istiyorum."

Mete derin bir nefes alıp tekrardan avucuna baktı.

"Kara Hancının Kılıcı!"

Mete'nin elinde siyah ve mor ışıklar saçan gücü taşları oynatan devasa bir kılıç belirdi. Mete elindeki kılıca dalgın bir şekilde uzunca baktı. Normal gözükmesine rağmen çok güçlüydü.

Mete rastgele kılıcı savurdu ve havada derin bir kesik açıldı. Mete üzerindeki eski ve kalın örtüyü kafasına geçirip kesiğe yöneldi. Ghost ise tam arkasındaydı. İkisi de kesiğin içine girdiği anda Mete, Ghost ve kesik yok oldu.

...

"Hazırım Yamtar Amca!"

Yamtar çorak arazideki koca kayaya sırtını dayamış, elindeki derisi soyulmuş kocaman hayvan budunu ısırırken önünde binlerce şeytan cesedi yatıyordu. Yavaşça kafasını çevirip Mete'ye baktı. Sessizce ayağa kalkarak Mete'ye doğru yürüdü.

"Göster."

Mete yavaşça avucunu açtı. Elinde siyah renkte yanan küçük bir alev topu oluştu. Yamtar gülümseyerek kafasını Mete'nin yüzüne dikti.

Ragnarok (Boyut Kırılması)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin