Trajik bir romanda, 13 yaşındaki kocasını kendi zevkine göre eğitirken ölen Astelle Heines'in cesedine sahip oldum. Hines'ın çirkin kadını. Evlenecek başka erkeği olmadığı için çocuğuyla evcilik oynayan asil bir hanımefendi. Astelle'in yüksek sosyetedeki itibarı buydu. Ama bilmiyorlardı - Astelle'in kalbinin neden Bleon'u her gördüğünde ağrıdığını ve Bleon'un Astelle'in ayrılacağı düşüncesiyle neden bu kadar endişeye kapıldığını. Astelle olduktan sonra gerçek aşkı daha önce hiç yaşamadığım şekilde deneyimledim. "Lütfen beni bırakma... Eşim olmadan yaşayamam." Seni mutlu edeceğim. Bu yüzden beni bırakma. "...O halde çöpten beter olsam bile lütfen beni atma... lütfen..." Seni seviyorum. Yorucu ve sefil hayatımdaki tek ışık sendin. Bleon, ulaşılamaz bir paralel dünyada yan yana yürüyormuşuz gibi görünüyor. Artık gidip yerini bulabilirsin. Güle güle. Hoşça kal Bleon.