✖25.Bölüm✖

857 82 56
                                    

"Kitabım ve pusulam?"

İfadesiz bakışlarım ve dik tutmaya çalıştığım omuzlarımla onun karşısındaydım. Uzun zaman oldu Treasure gemisinin kaptanı!

Yüzünde bunu bekliyormuş gibi alaylı bir gülümseme peydahlandı. Oturduğu yerde daha fazla yayıldı ve yanağını eline yasladı. Rahatlığı sinirlerimi zıplatıyordu.

Ravn.. geri dön!

"Bu ses tonu bir leydiye yakışmıyor bayan."

Leydine başlatma ulan! Bak sinirlendim yine..

"Yanlış anlamışsın kaptan. Bu ses tonu yaşamı üzerine kumar oynanan bir leydiye ait."

HongJoong'un sırıtışı yavaşça soldu ve rahatsızca kıprandı. Gerçekleri duymak onu neden rahatsız etmişti ki?

Kumarı yapan onlar, rahatsız olan yine onlar! Bu gemideki kimsede mantık yok mu!? Yaptıkları neden hep çelişiyor?

"Eşyalarımı verin."

"Tabii! Sen nasıl istersen leydim."

Masasının çekmecesinden kitabı çıkardı ve iterek bana doğru sürüklenmesini sağladı. Diğer elinde bulunan pusulayı ise şöyle bir inceledi.

"Bu küçük şeyin bile sana sadık olması.. çok ilginç. Sen çok ilginçsin MiRan ve bu sana çekilmemi sağlıyor."

Bir söz vardır kaptan bilir misin? Fazla merak ile başlıyor hani?

Ayrıca bana çekilmen hoşuma gitmedi.. sen denizin dibine çekil mümkünse! Ejderha kemirsin o sırıtan yüzünü!

"Bu yolculuğa karşılıklı çıkar doğrultusunda beraber çıktık kaptan. Umarım bir daha önceki gibi bir olay yaşanmaz."

"Yaşanmayacağına emin olabilirsin ancak aklımı kurcalayan bir şey var."

Gözlerini kıstı ve kurnaz bakışlarla beni süzdü. Merakla bakıyordu ve vereceğim cevap onun için önemli olmalıydı. Gözlerinde bir parıltı vardı çünkü..

"Bir gemiye ihtiyacın vardı ve bu gemi herhangi bir gemi olabilirdi."

Ah! O soruyu sorma! Gerçekten verebileceğim bir cevap yok! Tek bildiğim o adaya yalnızca bu gemiyle gidebileceğim!

"Orion senin için güzel bir fırsattı, Ravn sana nazik davranmış olmalı.. neden Treasure'a döndünüz Leydim?"

"İnan bana bu yolculuğa Orion ile çıkmayı ne kadar istediğimi bilemezsiniz kaptan. Ancak bu mümkün değil."

Gözleri artan merak duygusuyla koyulaştı. Kahverengi gözleri artık simsiyahtı. Oturduğu yerde dikleşti ve devam etmemi bekledi.

Söylememem için tek bir neden? Sanırım bunu bana karşı kullanacak olması!

"Sizi bilmem kaptan ama ben bir yola kiminle çıktıysam o yolculuk ne olursa olsun yola çıktığım kişiyle biter."

Ellerimi masaya yasladım ve HongJoong'un üstüne doğru eğildim.

"İkimizde canlı oluruz. Sizin yaptıklarınızın aksine."

Elindeki pusulayı aldım ve geri çekildim. Pusula elime geçtiği gibi eski mavi ışığını yaymaya başlamıştı bile!

Ah.. ben de seni özledim.. ama sadece seni pusulacık..

"Haritayı sonraya bırakıyoruz. Ulaşılması zor bir yerde."

Yatağımın altında. Ulaşılması zor bence? Kim onu eğilip çıkartacak?

HongJoong, onaylar şekilde başını salladı. Sorgulamaması şu an işime gelmişti.

Pirate King // ATEEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin