✖51.Bölüm✖

581 69 42
                                    

Selamm! Yine benn ve aralıksız iki gün! Dengesizim demiştim değil mi?

Söyleyeceklerimi dün bitirdiğim için bugün konuşacak bir şey bulamadımm eheheh

Keyifli Okumalar🥂

Zaman mı yavaşlamıştı yoksa ben, kendim mi uyduruyordum? Öyle bir yeteneğim yoktu ve ya ben bilmiyordum ama olsun isterdim.

YeoSang'ın ve ya herhangi birinin zarar görmesine dayanamaz, kendimi suçlardım. Bir SeongHwa vakası daha kaldıramazdım.

Evet, iyileştirebilirdim ama o bunu istemezdi ve ben onu dinlemezdim. Ben onun yaralanmasını dahi istemiyordum ki.

Deniz cadısı pençesini uzun süre olduğu yerde tuttu. Acıdan mı bilmem ama YeoSang hiç ses çıkarmıyordu. Sıkıca kapattığı gözlerini merakla açınca kendime geldim.

Zaman yavaşlamamıştı ama deniz cadısına bir şey olduğu kesindi. O hareketsizce duruyordu ve yüzündeki endişeli ifade bunu isteyerek yapmadığını gayet net bir şekilde açıklıyordu.

Neler oluyordu?

YeoSang, dikkatlice deniz cadısının pençeleri arasından sıyrıldı ve hızla yanıma adımladı. YeoSang'ın kolunu tutmak için elimi kaldırdığım sırada deniz cadısı hareketlendi. Bu bizi birkaç adım geri çekilmeye itmişti.

Biz geriye çekilince deniz cadısı dizleri üzerine kapaklandı ve orada öylece kaldı.

Hareketsiz geçen birkaç saniye ardından deniz cadısının zar zor çıkan sesini işittim.

"Sen.. na-asıl..?"

Ne nasıl? Ben ne yaptığımı bile bilmiyordum ki!

"Bunu nereden öğrendin!?"

Deniz cadısının öfkeli sesiyle yumruklarımı sıktım. Neyi öğrendiğimi bilsem daha fazla işime yarardı belki ama şu durum için buna bile tamamdım.

"YeoSang, Melenie'yi takip et."

YeoSang başını olumsuzca salladı ve belimdeki San'ın hançerini çekip aldı.

"Bir kılıç daha fazla işimi görürdü tabii."

"Git YeoSang! Canına mı susadın!?"

"Ya sen? Sen canına mı susadın!?"

"Melenie."

Daha fazla tartışmamak için Melenie'ye seslendim. Zaten fazla uzağımızda olmayan Melenie süzülerek yanımıza geldi ve bir baloncuğun içine aldı YeoSang'ı.

"Ona ve diğerlerine dikkat edin."

Melenie masmavi gözleriyle beni onaylarken YeoSang içinde bulunduğu baloncuğa hançeri saplayarak kurtulmaya çalışıyordu. Balon ise sudan olduğu için patlamıyor, sadece esniyordu.

"MiRan! Saçmalamayı kes ve beni çıkar buradan!"

"YeoSang! Diğerlerinin sana ihtiyacı var."

Sadece sana güvenebilirim YeoSang. Git ve herkesi kurtar.

Melenie, YeoSang'ın konuşmasına izin vermeden yanımdan kaybolurken elimde buzul kılıcı oluşturdum. Bunu kullanamayacaktım belki ama korkutmak için birebirdi. Ne kadar korkacaklarsa..

"Söylesene.. bunu yapabilmek için ne kadar çalıştın? Kaç insanı öldürdün su tanrıçası?"

Ayağa kalkamaya çalışsa da yere kapaklandı. Sanki bir güç onu yere çekiyor gibiydi. Zar zor konuşmasının yanı sıra yüzündeki alaylı ifade acı doluydu.

Pirate King // ATEEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin