✖4.Bölüm✖

986 112 87
                                    

Geminin aynalık bölümünde oturmuş dümeni kullanan kişiye gitmesi gereken yönü söylüyordum. Aşırı vasıfsızdım yani. Fakat kaptandan sonra -dümen konusunda- en yetkili kişi olduğum için aşırı rahattım. Tek rahat olmayan şey kıyafetlerimdi.

Üzerimdeki elbise artık yıllanmıştı ve kendimi oldukça pis hissediyordum. Gemideki tek kadın olmak zordu cidden.

"Ah leydim! Buradaydınız demek!"

Malzeme Sorumlusu WooYoung! Sana olan kinim hala geçmiş değil..

Ona olan bakışlarımı farketmiş olsa gerek sesli bir şekilde yutkunmuştu. Yaklaşmaya çekiniyor gibi, aynalığa çıkan merdivenin başında duruyordu.

Seni denize atacağım zamanı bekliyorum malzeme sorumlusu.

"Kaptanımız size temiz kıyafetler vermemizi ve yaranıza baktırmanızı söyledi."

Ah kaptan! İçimi mi oluyorsun sen!?

Bu geminin kaptanı biraz dengesizdi. YunHo'nun konuşmasının ardından usulca beni gemiye kabul etmişti evet ama 'bu kılıç kınından çıktıysa kan akmalı' diyerek koluma bir kesik bırakmıştı. Manyaktı bu!

Yarayı kendimce sarmaya çalışmıştım ama başarısız olduğumu bakan herkes anlayabilirdi.

WooYoung'u onaylarcasına başımı salladım ve kitabı da yanıma alarak onu takip ettim.

Geminin iç güvertesine inen merdivene doğru ilerlerken merakla ona bakıyordum. Onu iç güvertede öldürsem kimsenin haberi olmazdı değil mi?

"Ya! Beni öldürme planları mı yapıyorsun sen!?"

Nasıl bilmişti? Sesli mi düşündüm yoksa!? Şaşkın şaşkın ona bakarken o yüzüne taktığı sırıtışla bana bakıyordu.

"Korsanım ben! İnsanların düşüncelerini yüz ifadelerinden çıkarabiliyorum."

"Korsan olduğunu çok güzel anlattın bugün. Merak etme."

"Ah leydim. Kabalığımı bağışlayın."

Öyle güzel bağışlayacağım ki! Yine sinirlendim bak!

"Önce temiz kıyafetler vereyim. Sonra cerrahımıza görünürsün."

Gemide cerrah mı vardı? Woa! Bir cerrah mı esir almışlardı yani!? Tam teşkilatlı korsan diye buna denirdi herhalde.

WooYoung beni alt güvertedeki odalardan birine soktu ve elime bir kaç kumaş verdi. Mor renkli olmasına sevinmiştim çünkü mor severdim.

Kumaşların kaliteli oldukları belli oluyordu çünkü yumuşak yapıları vardı. İpek? Pamuk da olabilir.

O odadan çıkınca üstümü değiştirdim. Erkeklerle dolu bir korsan gemisinde böylesine pahalı elbiselerin ne işi olduşunu anlamasam da şu an şikayetçi değildim. Şikayetçi olduğum kısımları kendim düzeltebilirdim. Çünkü tek şikayetçi olduğum nokta etekti.

Ben etek sevmiyordum!?

Bir an önce iğne iplik bulsam iyi olacak çünkü cidden etek giymekten rahatsızdım.

Daha fazla oyalanmadan odadan çıktım. Zaten kapının yanındaki tahta duvara yaslanmış olan WooYoung beni görünce bir ıslık patlatı. Cidden! Gemideki herkes sinir bozucu!

"Morun sana bu kadar yakışacağını düşünmemiştim."

"Denize düşmek için bu kadar heveslenmemelisin WooYoung."

WooYoung yanındaki tahta duvara tekrar yaslandı ve hiç güzel olmayan bir sırıtış yerleştirdi dudaklarına.

"Sonunda yılana sarılacaksam, benlik sıkıntı yok."

Pirate King // ATEEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin