✖54.Bölüm✖

603 73 84
                                    

Kaldı 10 günn. 10 gün sonra evdeyim ve internetim olacakkk ;)

O zamana kadar yorumlarrrr lütfennnn😁

Keyifli Okumalarrr🥂

*
HongJoong'un gemideki kamarası her zamanki gibi doluydu ancak içeriye büyük bir sessizlik hakimdi. Masanın ortasına serilmiş olan boş harita öylece bekliyordu.

YunHo ne olur ne olmaz diyerek kitabı, pusulayı ve MiRan'a ait kılıcı da getirmişti. Doğrusu kılıcı almak onun için en zoru olmuştu. Zira Savaşçıdan bu kılıcı almak.. her neyse.

Masanın etrafına dizilmiş korsanlar hançeri elinde tutan HongJoon'a bakıyor, bir şey söylemesini ya da yapmasını bekliyorlardı.

"Tershane de gördüklerimiz.. Emin misin YunHo?"

WooYoung'un sorusu üzerine bakışların hedefi YunHo olmuştu. Derince yutkundu. Aslında o emin değildi ancak başka bir açıklama da bulamıyordu.

Gemilerinin buz tutmasının başka bir açıklaması olabilir miydi?

"Kaptan.. Sizi bilmem ama bence bu buz normal bir buz değil."

JongHo tekrar oluşmaya başlayan sessizliğin önüne geçti. Artık konuşulması gerektiğini biliyordu.

"Buza dokunduğumda bir soğukluk hissetmiyorum. Buzla kaplı bir gemideyiz ancak üşümüyoruz bile. Bu normal bir buz olamaz."

"JongHo'ya katılıyorum. Bu kesinlikle Mi-"

"Her neyse.."

YeoSang'ın sözünü kesen HongJoong
aynı zamanda nefesleri de kesmişti.

Onun ciddi ses tonu bütün bir orduyu ip gibi sıraya dizmeye yeter ve artardı. HongJoong'un mürettebatı üzerindeki otoritesi inanılmazdı.

HongJoong kabzasındaki hançeri çekti ve birkaç damlanın boş haritaya düşmesine izin verdi.

Kan haritanın üzerinde önce büyük bir damla gibi birleşti ardından büyük damla haritanın her köşesine eşit bir şekilde dağıldı. Kan damlaları birkaç saniyenin ardından yeniden haritanın orta noktasına çekilirken bu sefer geçtikleri yerleri kan ile boyuyorlardı.

Ortaya çıkmış olan harita denizcileri anlık nefesini kesmişti. Kal gelmiş gibi duraksadılar. HongJoong yüzündeki gülümseme ile fısıldadı.

"Yolumuza devam edeceğiz."

"Kaptan! Bu çok bencilce!"

MinGi, HongJoong'un sözleri üzerine ayaklandı ve ona karşı çıktı. Haklıydı, bu bencilceydi.

"Kararlarımı sorgulayacaksan gemide yerin yok. Hâlâ böyle düşünüyor musun?"

"Evet, bensiz devam edin."

MinGi kemerinde asılı duran hançeri masaya saplamadan önce başka biri masaya hançeri sapladı. Bu tahmin edilemez kişi donuk bakışlarını HongJoong'a dikmişti.

"Ben de.. şerefimle ölmeyi tercih ederim."

HongJoong, ikinci kaptanının donuk bakışlarını aynı şekilde karşıladı ancak bu sefer bakışlarının altında yatan şaşkınlığı saklayamamıştı. SeongHwa, ona ihanet mi ediyordu?

SeongHwa'nın ardından YeoSang, MinGi, WooYoung ve JongHo da aynı masaya hançerlerini sapladılar. Kendi mürettebatı ona baş kaldırıyordu.

"Saçma umutlara sığınmaya devam edin ve birer deniz canavarına dönüşün! Su iyesini duydunuz! O, artık yok!"

Pirate King // ATEEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin