Rekora koşmakkk. Kendime çok şaşırıyorum ya. Ama bu bölümden sonra bir süre ortalıkta olmayacağım. Arada uğrarım beni biliyonuz dengesizim biraz zkskdkdkdkfkkf
50. Bölümde kitap bitecek diyen ama 44. Bölümde daha hançeri bile bulduramayan bir yazar görüyorsunuz şu an😅
Bu arada söylemeden edemeyeceğim. Watty'nin en kaliteli okuyucu kitlesine sahibimmm 😎 Yorumlar olsun oylar olsun ki ben size en fazla iki defa oy verin demişimdir. Yorum manyağıyım ben biraz fark etmişsinizdir eheheh
Yorumlarda birbilerinizle etkileşim halinde olmanız beni bayaa mutlu ediyorr. Teşekkür ederimm.
Keyifli okumalar🥂
*
"Bunu neden ben yapmalıyım?"
SeongHwa, karşısındaki dümenciye bakıp kaşlarını kaldırdı. YunHo, onun bunu kabul etmeyeceğini biliyordu ancak ikinci kaptandan başka kimse bunu yapamazdı.
"Çünkü senden nefret ediyor."
"O zaman bunu sen de yapabilirsin WooYoung."
Küstah bakışlarını az önce sorduğu soruyu cevaplayan WooYoung'a dikti. İkinci kaptan, su tanrıçası ve malzeme sorumlusunun aralarında ufak bir gerilim geçtiğini biliyordu. Aslında bunu herkes biliyordu.
MiRan, malzeme sorumlusundan haz etmiyordu.
"Bu da doğru ama o WooYoung'u gördü. Eğer o MiRan değilse, bizim bir şeyleri anladığımızı fark edecektir. Bu yüzden sen yapmalısın."
SeongHwa derin bir nefes aldı. Bunu yaptığı için kendisinden nefret edecekti. O kız başına iş açmadan duramıyordu. Bu işten kurtuldukları an onu yelken direğine bağlayacaktı.
SeongHwa rahatsız bir şekilde başını salladı. Tanrım! Onların planlarını uygulamak yerine MiRan'ı bir sandalyeye bağlayıp onu sorguya çekebilirlerdi. Niye işi uzatıyorlardı ki?
◇◇◇◇◇
*SeongHwa, kılıcı dikkatlice kızın boynundan çekti ama onu serbest bırakmadı. Elini kızın omzuna yerleştirdi ve onu sabit tuttu.
Kapıdan birlikte uzaklaştılar. O sırada içeriye YunHo ve MinGi girdi. YunHo planının işe yaraması üzerine gülümsedi.
"Yardım edin!"
Marry içeriye giren tanıdık kişileri gördüği gibi çırpınmaya başladı. Bir ümit kendisini kurtaracaklarını düşünüyordu. Ancak MinGi arkasından büyük bir halat çıkarında bu ümitleri suya düştü.
Halatla ellerini bağladılar ve SeongHwa'nın odasından çıktılar. Bu süre zarfında timsah gözyaşları döken Marry dışında kimse konuşmamıştı.
MiRan'ın odasına girdiler. Planları doğrultusunda onu o odada konuşturmak için hazırlık yapmışlardı.
"Ah.. bu kız. Cidden bunları nasıl burada bırakabilir!?"
WooYoung, MiRan'ın yastığının altında gördüğü kitap ve haritayla söylendi. Gerçekten çok dikkatsizdi.
YunHo ve MinGi, Marry'i sandalyeye bağlarken San odanın kapısına yaslandı. Kollarını göğüsünde buluşturup kötü bakışlarını kızın üzerinde tutmaya devam etti. Şu an onu öldürmemesinin tek bir nedeni vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pirate King // ATEEZ
Fanfiction"Wonderland neden önemli sizin için? Yani benim gitmek için nedenlerim varsa sizinde olmalı değil mi?" "Eldorado'yu biliyor musun? Altın şehir.." Biliyordum. Taşı toprağı altın olan bir yerdi ama o da aynı Wonderland gibi gizliydi. Varlığı yokluğu b...