✖44.Bölüm✖

770 83 289
                                    

Helloğğ! Ben geri geldim ve bu çok hızlı oldu. Siz bile inanamadınız dimi!

Şimdii asıl gelişmenin  bir sonraki bölümde olacağı bir bölümle karşınızdayım. Yani birazcık sıkıcı ama ihtiyacımızın olduğu bir bölüm..

Yorum yapmayı unutmayınn. Beni biliyorsunuzz yorum okumayı çokk severimm♥️

Keyifli Okumalarr🥂

*

Marry, az önce içinden çıkmış olduğu aynayı ters çevirdi ve üzerine yatağın üstündeki siyah pelerini koydu. O lanet aynaya geri girmek istemiyordu. Fırsat eline gelmişti ve bu fırsatı kullanacaktı.

Ayrıca bundan daha iyisini hayâl edemiyordu. Küllü kumral saçlar ve deniz mavisi gözler.. Bonus olarak verilen cezbedici vücut hatları.

Aynayı pelerine güzelce sardı ve odanın bir köşesine fırlattı. Artık ona ihtiyacı yoktu. Elimde olsa onu parçalara ayırırdı ancak buna yetecek güce sahip değildi.

"Şu paçavralardan bir an önce kurtulmalıyım."

Üzerindeki kıyafeti tutup çekiştirdi. 'Hangi kız bunları giyerdi?' diye geçirdi içinden. Kendisine güzel elbiseler bulsa iyi olacaktı.

Güneş neredeyse batmak üzereydi. Nerede olduğunu da bilmiyordu bu nedenle ilk işi odanın içindeki elbise dolabını açmak oldu. Fakat karşılaştığı boşlukla dişlerini gıcırdattı.

"Hey, MiRan. Yemeğe iniyoruz."

YeoSang, kapının arkasından genç kıza seslendi. Onun aç olduğunu biliyordu. Sadece onun değil, bütün mürettebatın aç olduğunu biliyordu. Kaynak bakımından fakir bir adaya düşmüşlerdi ve bütün erzağı MinGi yemişti.

Marry, kapısının önünden gelen seslerle gerildi. Ne yapacağını bilemeyerek sessiz kaldı. YeoSang içeriden ses gelmediğini anlayınca kapıyı çaldı.

MiRan, ona her zaman cevap verirdi. Sinirli de olsa onu yanıtsız bırakmazdı. Uykusu da hafifti, şimdiye uyanması gerekirdi.

"MiRan?"

Kapının kulpuna elini koyup bir daha seslendi ona. Marry, sessiz kalmanın yeterli olmayacağını anlayarak odadaki yatağın içine kıvrıldı ve örtüyü üzerine çekti.

YeoSang tekrar ses gelmeyince tedirgince kapıyı araladı. Her ihtimale karşı önce azcık araladı ve sonra tamamını açıp içeriye girdi. Yatağında uyuklayan MiRan'ı görünce yanına adımladı. Parmağını burnunun önüne getirip nefes alışını kontrol etti.

"Ah, yorulmuş olmalısın."

YeoSang, kızın üzerindeki örtüyü düzeltti ve üşütmeyeceğinden emin olmak için açıkta bir yerinin kalmamasına dikkat etti. Sonrasında kapıyı kapatıp çıktı. Hanın katlarında gezen hancıyı görünce kaşları çatıldı.

Onlar yemeklerini bitirene kadar birileri MiRan'ın yanında kalsa iyi olacaktı. Bu hancıya hiç güvenmiyordu.

Marry, kapının kapatılmasıyla bir kaç saniye bekleyip yattığı yerden doğruldu. Sanırım seçtiği beden pekte yalnız bir beden değildi.

Pirate King // ATEEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin