SeongHwa büyük adımlarla yanıma kadar geldi. Az önce yere serdiğim iki adam dizimin arkasına tekme atıp yere çökmemi sağlayınca acıyla inledim.
Öküz! Bir bayanım ben!
"Wonderland hakkında bir şeyler bildiğinizi mi söylediniz leydim?"
Kibar konuşmasının altında yatan alaylı ses tonu, ona sinir olmamı sağlamıştı. Yakışıklı ama sinir bozucusun ikinci kaptan.
"Wonderland'e nasıl gidileceğini biliyorum."
Wonderland'e nasıl gidileceğini bilmiyorum! Sadece kaçmak için kendime fırsat yaratmak istiyorum!
"Beyler! Bir leydiye böyle davranmak oldukça kaba bir davranış!"
Alaylı ses tonuyla SeongHwa ve YunHo'nun yanında beliren WooYoung elini nazikçe bana uzatınca elimin tersiyle eline vurdum.
Beni arkamdan vuran birine güvenemezdim. Eline vurmamla yüzündeki sırıtış bir anda silindi.
"Bir bayanı iterek denize düşürmeye çalışmakta oldukça kaba bir davranış Malzeme Sorumlusu!"
"Ayş!"
Görevini bastırarak söylemem üzerine isyan ederek alandan uzaklaştı.
"Malzeme Sorumlusu az önce reddedildi!"
"Woa! Bu gemide bunu da mı görecektim!"
İkinci Kaptan SeongHwa'nın konuşan kişilere attığı bakışı görünce tırsmadım değil. Lütfen bana öyle bakma! Şuracıkta ölürüm!
SeongHwa boğazını temizledikten sonra düz bir ifadeyle bana döndü. Şükürler olsun!
"Geçmişe bağlı kalmayalım leydim. Siz bize Wonderland'in yolunu söyleyin, bizde size zarar vermeden serbest bırakalım."
"Kaptanla görüşmek istiyorum."
Ağzımdan çıkan cümleyle bütün gemiyi bir sessizlik kapladı. Ne? Kaptanla görüşmek istemek suç mu!?
"Kaptan karşınızda duruyor bayan."
"Kaptanla konuşmak istiyorum. İkici kaptanla değil."
Yürek yedim galiba ben! Bir korsanı ezikliyorum şuan! SeongHwa'nın boynunda belirgin bir şekilde ortaya çıkan damarlarını görebiliyordum. Dilini sinirle dudaklarının üstünde gezdirdi.
"Şansınızı zorluyorsunuz bayan! Söyleyeceklerinizi bana söyleyin yoksa denizin dibini boylarsınız!"
"Ben denizin dibini boylarım belki ama siz.. Wonderland'in yolunu aramaya devam edersiniz."
Alaycı bakışlarımı ikinci kaptanın üzerinde gezdirirken içimden bu tavrıma hayretle bakıyordum. Beni şuracıkta öldürebilecek birine -ki bu kişi korsan- kafa tutuyordum. Tek güvencem ise o kitaptı.
"Yanılıyor muyum İkinci Kaptan?"
SeongHwa'nın sessizliği sonucu teyit etmek ister gibi yüzüne baktım. O ise hızla arkasını döndü ve geldiği kamaraya geri döndü.
Diz çöktüğüm yerden kalktım ve üzerimi düzelttim. Bana tekme atan o adamı denize atmak istiyordum ve yapacaktım da.
Hızla arkamı döndüm ve dizimin arkasına tekme atan adamı kolundan tutup hızlı bir hareketle tahta parmaklıkların üzerinden denize attım.
"Bir daha bana dokunursan.. seni krakene yem olarak veririm."
İzlediğim filmler sağolsun az çok denizcilik terimlerini biliyordum. Buna bir başka neden dedemin denizci olması olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pirate King // ATEEZ
Fanfiction"Wonderland neden önemli sizin için? Yani benim gitmek için nedenlerim varsa sizinde olmalı değil mi?" "Eldorado'yu biliyor musun? Altın şehir.." Biliyordum. Taşı toprağı altın olan bir yerdi ama o da aynı Wonderland gibi gizliydi. Varlığı yokluğu b...