✖️62.Bölüm✖️

562 58 86
                                    

Hellooğ! Ben geldim ve inanılmaz ama aşırı normal bir saatte geldim djdjdjjfnfnf

Tek gelmedimm! Söz verdiğim sınav sonrası ve tatil başlangıcı hediyesiyle geldimm! Umarım çok beklemişsinizdirr <3

Bu arada online konserdeki Desire derim susarım....
Aklınıza soktum artık okurken hep aklınıza gelicek ehehehe

Keyifli Okumalarrr🥂

Kendisini tanıtan paralel YunHo'ya değişik bakışlar atan ve herhangi bir saldırıya karşı da gardlarını indirmeyen korsan grubunun bu haliyle bir süre daha eğlendim.

Pararlel YunHo sanki bunu tahmin ediyormuşcasına onlara biraz zaman verdi ve biraz uzağında yerde yatan Shiber'in yanına ilerledi.

"Cadı sadece bir süreliğine bu sınırların dışında. Artık yolu bildikleri için gelmeleri pek zor olmayacak."

Bunu tahmin edebiliyordum. Cadılar her ne yaparsak yapalım yok edilemiyordu. Sadece bir süreliğine uzaklaştırılıyorlardı. Bu sinir bozucuydu.

Shiber'den yükselen acı inlemeyle irkildim. Shiber'in yaralandığı o anda aklıma gelmişti. Hızlıca San'ın arkasından ayrılıp onun yanına adımlayacakken kolumdan tutulup geriye çekildim. San, elini sıkıca koluma sarmıştı.

"Hey, ona güvenebilirsin."

Kolumdaki elini tutup yavaşça kendimden ayırdım. Şüphe dolu gözleri üzerimde titrerken gülümseyerek onu rahatlatmaya çalıştım.

"YunHo ne zamandır bir ikizin var ve bu ikizin Wonderland'i nereden biliyor?"

"Bir ikizim yok.. var mıydı yoksa?"

YunHo, MinGi'nin sorusunu cevaplarken kendi cevabı konusunda da tereddüt etti. Ona hak veriyordum. Bu aşırı garip bir olaydı ve bu durumlara alışmış olmak daha garip olan diğer bir şeydi.

"O, bu adanın bekçisi olduğunu söyledi ya. Salak.."

WooYoung yanındaki MinGi'nin omzuna bir tane geçirirken söylendi. MinGi aldığı darbeyle biraz sarsılsa da kısa sürede toparladı ve ona karşılık vermek üzere yanındaki WooYoung'a dönüp tehditkar bakışlar attı.

Onlar tartışırken Shiber'in yanına çöktüm ve elimi kafasına yerleştirip onu okşadım. Küçük iniltilerle bana cevap verirken gözlerim dolmuştu. Salak köpek! Neden bizi korumaya çalışıyordun ki?

Paralel YunHo ellerini Shiber'in siyah kürkünün beyazla kaplanmış kısmının üzerinde gezdirdi. Aynı benimki gibi ellerinde küçük mavi bir ışık parıldadı. Shiber'in kürkü eski siyahlığına dönmemişti fakat artık koyu gri bir renge sahipti.

"Sanırım bu, sadece suyun merhametinin iyileştirebileceği bir yara."

Paralel YunHo gözlerini üzerime dikti. Suyun merhameti hakkında kötü şeyler söyleyebilirdim ama kendimi tutuyorum, inan.

"Ama bu güce artık sahip değilim, biliyorsun."

Onun gözlerine bakarak mırıldandığı kelimelerden sonra gülümseyerek bana yanıt verdi.

"Gücün seni orada bekliyor Aurora."

Arkamdaki fanusu bakışlarıyla işaret etti. Fanusun etrafında dönmeyi bırakan ve havada öylece süzülen mavi varlıkların yüzünde sanki küçük gülümsemeler vardı.

∆∆∆∆∆

Sanırım sana ait olan şeyi bulmak böyle bir histi. Rahatlık ve sınırsızlık hissi. Yani şey.. bu açık ve neredeyse gri rengine yakın mavi renkteki elbise dışında her şey rahattı.

Pirate King // ATEEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin