✖47.Bölüm✖

1K 76 210
                                    

Hayır! Yanlış bildirim almadınız! Ben geri döndüm! Sadece sizi yoklamak ve o mükemmel ötesi eğlenceli yorumlarınızdan beslenmeye -- Yani şey.. yorumlarınızı okumak için döndüm. Yorum canavarı olduğum bir kaç rivayette yer alır, siz inanmayın öyle şeyler öhöm..

Şaka bir yana yazamaya ara verdiğim arada aşırı ilhamlandım. E boşa gitsin de istemedim. Öyle işte..
Yokluğumda birileri-

Öhöm öhöm Exo beyler öhöm öhöm kambek yapıyomuş.

Yoo yaşıyorum! Ya da emin değilim. Özellikle Soo'nun verdiği ilk dekolteden sonra.. evet kesinlikle ölmüşüm!

Keyifli Okumalarr🥂

*
MiRan'ın pek alışıldık olmayan sardırgan yönüyle, sandalyede oturan kıza yapışmasını zevkle izleyen korsanlar, gürültü nedeniyle odaya giren kaptanlarını görmelerine rağmen hiç rahatlarını bozmadılar.

Neden bu muhteşem anı kaçırsınlar ki?

Bu manzara HongJoong'un da hoşuna gitmişti ancak şu an sırası değildi. Omuzunun üstünden yargı dağıtan kızı, yüzündeki sırıtışla izleyen savaşçıya baktı. San, kaptanın anlatmak istediği şeyi anlasa da anlamamazlıktan geldi. Şu anı izlemeyi sevmişti.

HongJoong'un boğazını temizlemesiyle San yüzündeki sırıtışı sildi ve sandalyenin önündeki kızı belinden tutup kendine çekerek sandalyeden uzaklaştırdı. Yine de sandalyeye ulaşmak isteyen kıza engel olmak için beline sardığı ellerini çekmedi ve onun sırtını göğüsüne yaslayarak kızı sabitledi.

"Bırak beni!"

MiRan'ın bağırışıyla beraber gök yarılıyormuşcasına büyük bir gök gürültüsü duyuldu. Alışık olan kişiler fazla bir tepki vermese de dışarıda bulunan insanların hayret sesleri duyuluyordu. Marry aniden duyulan sesle sandalyeden sıçramıştı.

MiRan şu an olduğu pozisyonun farkında değildi ama sonrasında San'dan tekrar kaçmak isteyecekti. Hatta, bu anı gören bütün korsanlardan..

Buzul kılıcı sağa sola savuran MiRan'ın asla kılıç kullanamaması odadaki bazı korsanların kıkırdamasına yol açmıştı. San ise kolları arasındaki kaplanın ne zaman bir kedi yavrusuna dönüşeceğini düşünüyor, onun saldırgan hareketlerini ifadesiz yüzü ve anlam dolu bakışlarıyla izliyordu.

HongJoong yüzündeki sinsi ifadeyle sandalyede korkuyla titreyen kıza yaklaştı. Marry kendini nasıl burada bulduğunu dahi bilmiyordu. Tek dileği o aynadan kurtulmaktı, belki de kaçabilseydi şimdiye kurtulmuştu.

"Sana, sürenin kısıtlı olduğunu söylemiştim."

HongJoong, bakışlarını odanın penceresine dikti ve toplanmaya başlayan kara bulutlara baktı.

"Söyle bana, onun öfkesini nasıl yatıştırabiliriz?"

O sözlerini bitirmeden göz alıcı ışık pencereden yansıdı. Ardından öncekinden daha yüksek bir gök gürültüsü duyuldu.

MiRan, yatakta yatma şansını yitirdiği için çok sinirliydi.

"Neden sadece istediğimi yapmama izin vermiyorsun!?"

MiRan onu sımsıkı tutan savaşçının kollarından yeni öğrendiği yeteneğiyle sıyrıldı. Faz değiştirip yeniden sandalyede oturan kızın boğazına yapışan MiRan'ı artık korsanlar bile durduramazdı.

Pirate King // ATEEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin