✖️64.Bölüm✖️

512 55 22
                                    

Mükemmel ingilizcemle size yılbaşı şarkısı söylemeyi çok isterdim skdjdjjfjf söylemişim gibi yapalımm..

Yeni yılda umarımm her şey yolunda geçecek ve her şey istediğimiz gibi olacakk. Bu bölümü bir hediye olarak alabilirsinizz!

Birde size mükemmel bir şarkı bırakıyorumm <3 <3 <3

Keyifli Okumalarrr🥂

"San, bildiğim tek şeyin kılıcın nasıl yanlış tutulacağı olduğunu biliyorsun, değil mi?"

Kılıcını kınından çıkarıp temizleyen San'a tedirgince baktım. Bu konuyu oldukça ciddiye alıyordu ve bu pek hoş değildi. En azından benim için..

"Bunu bilmen güzel."

Ya.. sorma. Öğretmenim oldukça iyiydi. Uygulamalı öğretime de önem verirdi kendisi.

"Bu bir övgü cümlesi mi?"

Umarım öyledir.. İlk kavgamızı bu şartlar altında yapmak istemiyorum Savaşçı. Bunun bir övgü cümlesi olduğunu söyle!

Mürettebatın geri kalanı ve bekçiler birlikleri ayarlamak için bizden ayrılmışlardı. Paralel HongJoong onlara liderlik yapıyordu ve YunHo onunlaydı. Bu konuda içim daha rahat olamazdı.

Ancak beni rahatsız eden farklı bir şeydi. HongJoong'un ani ruh değişimi. Bunu YunHo ile konuşmuştum ancak beni kelimenin tam anlamıyla geçiştirmişti. Evet, bunu yapmıştı.

Ona göre HongJoong hala haritanın lanetini aşamamıştı. Bu ruh hali YunHo için normal geliyordu yani. Sanırım biraz da paranoyaklaşmıştım. Yani.. şey.. yaşanılan onca şeyden sonra bunu normal buluyordum.. bulmalıydım?

Tamam MiRan.. sonuçta o defter Rigel Kaptanına ait ve Paralel HongJoong ona güveniyordu. Bir sıkıntı olmamalı yani.

Kılıcın rüzgarı yaran sesiyle irkilerek buzul kılıcı ortaya çıkardım ancak kılıç çoktan boynuma dayanmıştı.

"İlk ders. Düşman her an saldırabilir bu yüzden tetikte olmalısın."

San'ın ciddileşen sesi ve bakışlarıyla yutkunarak onu onayladım. Başlarken haber veremez miydi sanki? Bu bir dersti sadece!

Bütün savaşçılar aynı mı!? Uygulamalı eğitim mi yani!?

"Hala kılıç nasıl tutulur bilmiyorum, farkında mısın?"

"Senin durumunda bunun bir önemi yok. Kılıcın senin eline göre oluştuğu için ağırlığı ve büyüklüğü de sana göre. Kılıcı doğru tutmanın tek önemi eli incitmemek."

En uzun konuşmamız bu durumdayken mi olacaktı yani? Daha fazla ders işlemeliyiz öğretmenim.

Ayrıca bu sözlerinden anladığım şey HwanWoong'un öğrettiği tek şeyi silmem gerektiğiydi. Kılıcı yanlış tutmuyordum! Kılıç yanlış duruyordu.

San kılıcı boynumdan çekti ve bir kez daha bana hamle yaptı. Onun hızlı hamlesiyle irkildim ve yumuşak karlı zemini boyadım. Wonderland'in tek ışık kaynağı yıldızlar ve ay olduğu için etraf karanlıktı. Bu yüzden yere düşmem pek garip değildi.

"San! Bütün savaşçıların öğretme tarzı aynı mı!? Uygulamalı anlatım mı!?"

Kılıcını diğer eline geçirirken boşta kalan elini bana uzattı. Alttan alttan ona sinirli bakışlarımı atarken uzattığı elini görmezden gelerek ayağa kalktım. Küçük görülmüştüm az önce!

Pirate King // ATEEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin